Gündem

Diyanet İşleri Başkanı: İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri helak etme Allah'ım

"İslamofobik nefret içeren gayri ahlaki, gayri insani, gayri vicdani haber mühendisliklerine, yalan, iftira ve bühtanlara asla tenezzül etmeyiniz"

15 Ocak 2016 21:13

6 kişinin hayatını kaybettiği saldırı sonrasında Sultanahmet Camisi'ndeki ilk cuma namazını kıldıran Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Bugün İslam’ın cahil müntesiplerinin din-i mübin-i İslam’a verdiği zarar, azılı düşmanların verdiği zararları fersah fersah geçmiştir" dedi. Görmez hutbesinde ayrıca "İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri helak etme Allah'ım" ifadelerini kullandı.

Sultanahmet Camisi'nde kılınan namaz öncesinde verdiği hutbede, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Bilgilendirme Platformu'nun, "bir babanın öz kızına yönelik şehvet duyması"na ilişkin bir soruya verdiği cevapla enseste kısmi izin vermesiyle ilgili de konuşan Mehmet Görmez, "Aklını ve ahlakını yitirmiş hiçbir insanın söyleyemeyeceği sözleri, aile hayatımıza izzeti, iffeti, nezaheti, nezaketi getiren din-i mübin-i İslam'ı ve sahih İslam'ı milletimize anlatmakla yükümlü Diyanet İşleri Başkanlığımıza isnat etmeye kalkışanlara itibar etmeyiniz. İslamofobik nefret içeren gayri ahlaki, gayri insani, gayri vicdani haber mühendisliklerine, yalan, iftira ve bühtanlara asla tenezzül etmeyiniz" dedi.

 

"Bir insanın canını muhafaza etmek bütün ibadetlerden daha mukaddestir"

 

Sultanahmet Meydanı'ndaki terör saldırısının ardından ilk cuma namazını Sultanahmet Camisi'nde kıldıran Görmez, burada verdiği hutbede, İslam'ın insan hayatına verdiği öneme dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Bir canı korumak, bir insanın canını muhafaza etmek bütün ibadetlerden daha mukaddestir. Kardeşlerim bugün İslam coğrafyasında nice çocuklarımız ateşlere doğru yürüyor, hayatın baharında nice gençler ateş dolu çukurların kenarında dolaşıyor. Aziz vatanımızın bir bölgesinde Mehmetçiğimiz şehit oluyor, güvenlik görevlilerimiz saldırıya uğruyor. Bu toprağın kandırılmış çocukları kendi geleceklerini yok etmek için çukurlar kazıyor, evlerini, yurtlarını, yuvalarını harabeye çeviriyor, insanı insan kılan bütün değerleri bizzat elleriyle kazdıkları o çukurlara gömmeye kalkışıyorlar. Bu tabloya rağmen, huzur içinde namazlarımıza devam edebilecek miyiz? Bütün bu yaşananlara gözlerimizi kapatıp, çığlıklara kulaklarımızı tıkayıp kendi dünyamıza çekilmeye devam edebilecek miyiz?

 

"İslam'ın cahil müntesiplerinin din-i mübin-i İslam'a verdiği zarar..."

 

Daha üç gün önce mübarek Sultanahmet ve Ayasofya’nın duvarlarında hain bir bombanın sesi yankılandı. Bu meydan tarihin haşmetini tefekkür meydanıdır. Bu meydan imanın hakikatini tedebbür mekanıdır. Bu mekan İslam medeniyetinin bütün güzelliklerini, birlikte yaşama ahlakını, birlikte yaşama hukukunu bütün cihana gösteren bir meydandır. Bu mukaddes mekanı ziyarete gelip hidayet ve inayet uman insanları hangi ruh katletmeye kalkışabilir? Bu ruhun insanlara hayat veren, yeryüzüne merhamet getiren İslam'la bir ilişkisi olabilir mi? Bütün bunlarda bizim hiç kusurumuz yok mu? Kardeşlerim, küçük tamahlar uğruna parçalanmamızın, hırsa yenik düşmemizin, ufak hesaplar peşinde koşmamızın bütün bu olup bitenlerde payı yok mudur? Kardeşlerim, bugün İslam'ın cahil müntesiplerinin din-i mübin-i İslam'a verdiği zarar, azılı düşmanların verdiği zararları fersah fersah geçmiştir. Buna hangi iman, hangi izan onay verebilir?"

 

"O'ndan geldik ve hepimiz O'na döneceğiz, ayrışırsak yazık olur"



Öfke ve adaletin, iftira ve adaletin önünde biz durmalıyız. Biz asırlarca dünyaya adalet, emniyet, sekinet yayan bir medeniyetin evlatlarıyız. Bu gidişata biz 'dur' diyeceğiz. Bu dünya, bu güzel ülke, bu aziz İstanbul bize emanettir. Bu millet biziz. Bu vatan bizim. Bu ülke hepimizin. Doğusuyla batısıyla bu topraklarda doğduk. Aynı suyla, aynı ekmekle büyüdük. Aynı Rabbe kul olduk, aynı Muhammed Mustafa'ya ümmet olduk, aynı secdeye baş koyduk. Fatihalarda buluştuk, tek kıblede istikametimizi buluşturduk. Ebedi alemde kurtuluşa erme duasıyla aynı tarlaya tohumlar serptik.Biz kardeşiz, karındaşız. Birbirimizin varlığına sebep kılınmışız. O'ndan geldik ve hepimiz O'na döneceğiz. Ayrışırsak yazık olur. Bütün insanlık kaybeder, bütün İslam ümmeti kaybeder. Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni demeden birbirimize yurt olmazsak halimiz nice olur? Gelin, Rabbimizin 'Gevşemeyin' diyen fermanını dinleyelim. Gelin Efendimizin 'Birbirinize nefret ve düşmanlık beslemeyin' diyen çağrısına kulak verelim. Gelin, kardeşlik misakımızı yenileyelim.

Hep birlikte, bu mübarek zamanda, bu mukaddes camide el açıp Rabbimize yalvaralım. Bu ülkede daima barışın, hakkın, adaletin yanında yer alalım. Aklını ve ahlakını yitirmiş hiçbir insanın söyleyemeyeceği sözleri, aile hayatımıza izzeti, iffeti, nezaheti, nezaketi getiren din-i mübin-i İslam'ı ve sahih İslam'ı milletimize anlatmakla yükümlü Diyanet İşleri Başkanlığımıza isnat etmeye kalkışanlara itibar etmeyiniz. İslamofobik nefret içeren gayri ahlaki, gayri insani, gayri vicdani haber mühendisliklerine, yalan, iftira ve bühtanlara asla tenezzül etmeyiniz.

 

"İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri helak etme Allah'ım"



Hep birlikte bu mübarek zamanda Rabbimize yalvaralım ve şöyle dua edelim, Ya Rabbi, milletimizin metanetini, birlik ve beraberliğini, ahenk ve kardeşliğini daim eyle. Bizleri her türlü tehlikeden, maddi ve manevi zarardan, dahili ve harici düşmanlardan muhafaza eyle. Ya Rabbi kötüye ve kötülere fırsat verme Allah'ım. Ya Rabbi, hayra anahtar, şerre kilit olmayı murat ediyoruz, nasip eyle. Ya Rab, sen bizlere gayret, kuvvet, feraset, basiret lütfeyle. Ya Rabbi, bize vahdet ver. Merhameti unutan, insan olmayı unutan, kendini unutan zavallıları sen ıslah eyle. İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri helâk etme Allah'ım. İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri helak etme Allah'ım. Sen merhametlilerin en merhametlisisin. Bize acı, bizi affet, bize yardım et. Amin!"