Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-3

1)GÖÇ DALGASI 'TÜBERKÜLOZ' ENDİŞESİ YARATTI SURİYE'den Türkiye'ye son yıllarda gerçekleşen göç dalgası, doktorlar arasında 'tüberküloz' endişesi oluşturdu

25 Mart 2018 14:08

1)GÖÇ DALGASI \'TÜBERKÜLOZ\' ENDİŞESİ YARATTI

SURİYE\'den Türkiye\'ye son yıllarda gerçekleşen göç dalgası, doktorlar arasında \'tüberküloz\' endişesi oluşturdu. Memorial Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Necla Songür, \"Maalesef ülkemize göç eden ve yerleşen bu kişilerin tüberküloz açısından ülkelerinde gerekli aşılama programı yapılıp yapılmadığı ve halen tüberküloz mikrobu ile ilgili aktif bir hastalığı olup olmadığına yönelik endişelerimiz var\" dedi.
Tüberküloz, yani halk arasında bilinen adıyla \'verem\' ya da \'ince hastalık\', Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada ölüme sebebiyet veren 9\'uncu hastalık olarak yer alıyor. 2016 yılı verilerine göre dünyada yılda yaklaşık 10.7 milyon insan verem hastalığına yakalanıyor. Bunlardan 1.7 milyonu da bu hastalık nedeniyle hayatını kaybediyor. Söz konusu rakamlar güne bölündüğünde de dünyada günde 5 bin kişi verem nedeniyle ölüyor. 
KİMLER RİSK ALTINDA?
Memorial Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Necla Songür, tüberkülozun bulaşıcı bir hastalık olduğunu ve özellikle solunum yolu ile bulaştığına dikkati çekti. Akciğer başta olmak üzere vücudun birçok organında tüberküloz mikrobunun ortaya çıktığını dile getiren Prof. Dr. Songür, şunları kaydetti:
\"Bazı kişiler tüberküloza yakalanmada risk grubundadır. \'Hiv\' virüsü taşıyanlar, \'AIDS\' tanısı almış kişiler, kronik böbrek yetmezliği olanlar, kanserli hastalar, ileri yaş veya 5 yaşın altındaki çocuklar risk grubunda yer alır. Bu hastalıktan korunmak son derece önemlidir. Bu konuda programlar geliştirilmiştir. Birçok ülke tedavi programını uygulamaktadır. Ülkemiz tüberkülozu önleme konusunda önemli başarılar elde etmiştir. Tüberküloza bağlı ölüm oranı önemli derecede azalmıştır. Bu hastalık Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz tedavi ettirilmektedir.\"
VEREMİN BELİRTİLERİ
Tüberkolüzun birtakım belirtileri olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Songür, iki haftadan fazla süren öksürükler, balgam çıkarma, balgamda kan gelmesi, iştahsızlık, gece terlemeleri, ses kısıklığını hastalığın belirtileri olarak saydı. Prof. Dr. Necla Songür, tüberkülozun artık korkulan bir hastalık olmadığına vurgu yaparak, tanısının rahatlıkla konulabildiğini söyledi. Prof. Dr. Songür, “Takibi rahatlıkla yapılabiliyor. Tedavisi belli programlar çerçevesinde yürütülen bir hastalıktır. Tedavisi uzun sürer. Hastaların ilaçlarını düzenli şekilde almaları gerekiyor. Yakın takiple tedavide başarı sağlanıyor. Beslenmesi yeterli olmayan insanlar, tüberküloza yakalanma açısından risk grubundadır. Bu tanı konulduktan sonra beslenmesinin iyi bir şekilde sağlanması, iyi hava koşullarında yaşaması, stresten uzak yaşaması ilaçlı tedavinin yanında diğer önemli faktörlerdir\" dedi.
HEKİMLERİN İKİ ÖNEMLİ KAYGISI
Prof. Dr. Necla Songür, basit bir şekilde tedavi edilen tüberküloz hastalığının son yıllarda yanlış ve yetersiz tedaviler sonucunda bu mikrobun basit ilaçlara bile direnç kazanma özelliğinin geliştiğini kaydetti. Bu durumun kendilerini rahatsız ettiğini belirten Prof. Dr. Songür, şöyle konuştu:
\"Dünya Sağlık Örgütü, 600 bin vakanın ilaç direnci gösterdiğini belirtiyor. Bu durumda tüberkülozun tedavisi daha da zorlaşmaktadır. Çok daha uzun sürede çok daha fazla ilaç kullanılarak tedavi edilmeye çalışılmaktadır. Ülkemiz açısından diğer önemli sorunumuz da son yıllarda ülkemize yabancı uyruklu bir göç gerçekleşti. Maalesef ülkemize göç eden ve yerleşen bu kişilerin tüberküloz açısından ülkelerinde gerekli aşılama programı yapılıp yapılmadığı ve halen tüberküloz mikrobu ile ilgili aktif bir hastalığı olup olmadığına yönelik endişelerimiz var. Bu ülkemiz açısından önemli problem olmakta ve biz hekimleri kaygılandırmaktadır.\"

Görüntü Dökümü:
------------------------
- Prof. Dr. Necla Songür\'ün bilgisayarda çalışması
- Songür\'ün kitaplara bakması
- Songür ile röportaj

373 MB -- 03.25
Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA)

================================================================
2)DİKTİĞİ AMAZON KADIN SAVAŞÇISI KIYAFETLERİ İLGİ GÖRÜYOR

SAMSUN\'da ziraat yüksek mühendisi Asuman Kanca (41), evinin bir odasında kurduğu atölyesinde Terme İlçesi Gölyazı bölgesinde yaşadıkları rivayet edilen Amazon kadın savaşçılar ile ilgili kostümler tasarlamaya başladı. Kanca\'nın hazırladığı günlük kıyafetler, kısa sürede ilgi gördü.
Samsun\'da yaşayan ziraat yüksek mühendisi 1 çocuk annesi Asuman Kanca, yaklaşık 10 yıl özel sektörde mesleğini yaptıktan sonra çocukluk hayali olan moda tasarımı konusunda eğitim almaya karar verdi. Kanca, İlkadım Halk Eğitim Merkezi\'nde eğitim gördükten sonra kıyafet tasarımı yapıp dikmeye başladı. Bu sırada \'Girişimcilikte önce kadın\' projesi kapsamında tasarımlarını internet ortamında bir sanal mağaza üzerinden sattı. Aynı proje kapsamında moda ve giysi alanında Türkiye ikincisi oldu. Ardından evinin bir köşesini atölye haline dönüştürüp üretim yapan Kanca, Samsun\'un Terme ilçesi Gölyazı bölgesinde yaşadıkları rivayet edilen Amazon kadın savaşçılardan esinlenip kıyafetler ve kostümler tasarladı.
Amazonlarla ilgili hazırladığı kıyafetlerin çok ilgi gördüğünü söyleyen Kanca, \"Çocukluk hayalimi hobi olarak yapmaya başladım. Bir proje kapsamında ürünlerimi sanal mağazada satmaya başladım. Aynı proje kapsamında 10 bin kadın arasından ikinci oldum. Üreten bir kadın haline dönüşmüş oldum. Gelinen noktada çocukluk hayalim de gerçekleşmiş oldu. Ben de varım diyorum üretimde. Şimdi yeni bir çalışma olarak Amazon kadın savaşçılarla ilgili bir çalışma yapıyorum. Amazon kadınları ile ilgili hem kostümler tasarlıyorum, hem de onlardan esinlenip güncel kıyafetlere uyarlamalar yapıyorum. Onların kullandığını, oklar, zırhlar çok ilgimi çekiyor. Deri, güderi kullanıyorum. Amazon kadın savaşçılar ile ilgili kıyafetler kısa sürede ilgi çekti. Aslında her kadın bir Amazon savaşçısı. Hepimiz bir mücadele veriyoruz. İlerleyen aşamada bir koleksiyon yapmayı ve defile düzenlemeyi amaçlıyorum\" dedi.
İş kurmak isteyen kadınlara tavsiyelerde de bulunan Kanca, \"Muhakkak sevdikleri, zevk aldıkları işi yapsınlar. Sonrasında başarı zaten geliyor. Benim girişim hikayem, kazanım hikayesine dönüştü. Sevdiğiniz şeyi yapın, hayat size şanslar sunuyor. Cesaretinizi toplayıp başlayın\" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Asuman Kanca tasarım çizerken ve dikerken
-Cansız mankende Amazon kıyafeti
-Eskiz çalışmalarından detay
-Röportaj
-Detaylar
(SÜRE:3.51 Dk) (BOYUT:432.73 MB)
Haber-Kamera:Yaprak KOÇER/SAMSUN, (DHA)

=========================================================

3)KOAH HASTASI ADAMIN DRAMI 

RİZE’nin Güneysu ilçesinde koah hastası emekli işçi Mustafa Mercan (56), 5 yıldır hastalığı ile mücadele ediyor. Akciğer nakli yapılmasına karar verilen Mercan, emekli maaşının tedavisi için çektiği banka kredisi taksitleri için kesildiğini belirtti, yardıma ihtiyacı olduğunu duyurdu.   
Güneysu ilçesi Adacami mahallesinde oturan 4 çocuk babası Mustafa Merrcan, bir inşaat firmasında çalışırken Koah hastalığına yakalandı. 5 yıldır hastalığa karşı mücadele eden Mercan’a akciğer nakli yapılması kararlaştırıldı. Damarlarında daralma tespit edilen Mercan,  tedavi altına alındı. Hastalık sürecinde sürekli il dışına gitmek zorunda kalan Mercan, bankadan 37 bin 500 lira kredi çekti. Emekli maaşı banka kredisi taksitlerine kesilen ve kendisine 350 lira kalan Mercan, geçimini sağlamakta zorlanıyor.  Maddi yetersizlikle nedeniyle tedavisinin aksadığını belirten Mercan, yardıma ihtiyacı olduğunu duyurdu.   
5 yıldır hastalığı ile mücadele ettiğini anlatan Mustafa Mercan, akciğer nakli olması gerektiğini belirterek tedavisinin sürdüğünü söyledi. Ankara’da bir hastaneye gittiğini belirten Mercan, “Doktor heyeti toplanarak akciğer nakli olmam için önce kalpten akciğere giden damarlardaki çekilmenin tedavi edilmesi gerektiğini belirtti. Tedavimi sürüyor. Bu hastalığın tedavisi masraflı. Emekli maaşı ile tedavimi yapamıyorum. Hastalığım için 37 bin 500 TL kredi çektim. Maaştan bana sadece 350 lira kalıyor, gerisi kredi taksitlerine gidiyor. Balon tedavisi için İstanbul’da özel bir hastaneye gittim. İki seans için benden 50 bin TL istediler. Bende \'Bu parayı verme imkanım yok\' dedim. Eğer bu balon tedavisini olursam akciğer naklini olabilirim. Bu tedavi yapılırsa akciğer temizlenecek ve yaşam fonksiyonlarım daha kolaylaşacak. Gece gündüz oksijen makinesine bağlı kalıyorumö dedi.
Mustafa Mercan, hastalığının tedavisi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yardım çağrısında bulundu.

Görüntü Dökümü
------------------------
Mustafa Mercan detayları
Evden detaylar
Mustafa Mercan\'ın açıklamaları

Haber: Aytekin KALENDER - Kamera: Bayram Ali SARI RİZE-DHA

======================================================
4)BACAĞINA ZİNCİR GEÇİRİLEN KÖPEĞİN İÇLER ACISI HALİ YÜREK SIZLATTI
 
MANİSA\'nın Saruhanlı ilçesininde, traktörün altında, sol arka bacağı delinerek, zincir geçirilmiş, acı içinde kıvranan sokak köpeği bulundu. Koruma altına alına köpeğin tedavisine başlanırken, Manisa Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Reyhan Erbirliler, zavallı hayvana işkence yapan kişinin bir an önce bulunmasını istedi.
Saruhanlı\'nın kırsal Mütevelli Mahallesi\'nde, geçen 10 Mart\'ta tarlada çalışan bir işçi, park halindeki traktörün altında sol arka bacağının derisi ve eti delinip, ucunda dağcı kancası bulunan zincirle bağlanmış, acı içinde kıvranan bir sokak köpeği olduğunu farketti. Köpeğin bacağındaki zincir, görenlerin yüreğini sızlatırken, durumla ilgili Saruhanlı Belediyesi\'ne ihbarda bulunuldu. Saruhanlı Belediyesi Yerel Hayvan Koruma görevlisi de Manisa Hayvanları Koruma Derneği\'ne durumu bildirdi. Köpek bulunduğu yerden alınarak tedaviye alındı.
Köpeğin özel bir klinikte tedavisinin sürdüğünü belirten Manisa Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Reyhan Erbirliler, Orman ve Su İşleri 4\'üncü Bölge Müdürlüğü\'ne şikayet dilekçesi verdiklerini söyledi. Erbirliler, \"İnsan bu görüntü karşısında söyleyecek bir şey bulamıyor. Bunu yapan kişi aramızda dolaşıyor. Bir an önce suçlunun bulunması gerekiyor. Toplum sağlığı açısından bu kişi tehlike arz ediyor. Önlemler alınmadığı ve suçlular gerekli şekilde cezalandırılmadıkları sürece hem bu tip canice olaylar yaşanmaya devam edecek hem de bu katliamları gerçekleştiren kişiler dünyadaki tüm araştırmaların da gösterdiği gibi yakın bir gelecekte başka adli veya idari suçlar mutlaka işleyeceklerdir\" dedi.

Nermin UÇTU/MANİSA, (DHA)-

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir