MEB’in dünkü paydaş görüşmeleri olaylı geçti. Samsun’da, kapatmayı zorunlu kılan bir anket dağıtılması üzerine 250 davetli salonu terk etti. Antalya’da da 200 dershaneci toplantının dayatmaya dönüştüğünü söyleyerek toplantıdan ayrıldı. Antalya Dershaneciler Derneği Başkanı Aydın Vural, “kapatın emrini uygulamak için istişare adını verdikleri bir tiyatroyu bizlere reva görmektedirler” dedi.
Zaman gazetesinin haberine göre, dershaneleri kapatma kararı alan hükümet , paydaşlarla görüşmeye dün Antalya ve Samsun’dan başladı. Antalya’daki toplantıya 200 dershane temsilcisi yakalarında siyah kurdeleyle katıldı. Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük konuşmasında, “Bu dönüşüm olacak.” dedikten sonra gazetecileri toplantıdan çıkardı. Bir süre sonra da 7 ilin dershane temsilcileri, ‘istişare değil dayatma toplantısı’ diyerek alkışlarla salonu terk etti. Antalya Dershaneciler Derneği Başkanı Aydın Vural, “Maalesef yönetenler, bizi gerçekten dinlemek, sorunlarımıza çözüm üretmek yerine, yukarıdan aldıkları ‘kapatın’ emrini uygulamak için istişare adını verdikleri bir tiyatroyu bize reva görmektedirler. Bu oyunun bir parçası olmadığımızı ve emeğimizin bir kin ve nefrete kurban edildiğini kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.” dedi. Samsun’da, MEB yetkililerinin “Dershanelerin özel okula dönüşümü kapsamında öneri ve görüşleriniz nedir?” gibi maddelerin yer aldığı anket dağıtılması üzerine kriz yaşandı. 18 ilden gelen 250 dershaneci, toplantının ‘dönüşümü kabul ettirme amaçlı’ olduğunu dile getirerek salondan çıktı.
Dershaneleri kapatmaya yönelik taslak üzerinde çalışan MEB, dün Antalya ve Samsun’da ‘ikna’ turları gerçekleştirdi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda düzenlenen ‘Özel Dershaneler ve Özel Etüt Eğitim Merkezleriyle İlgili İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’na 7 ilden 200’ün üzerinde dershane kurucusu ve temsilcisi katıldı. Dershane temsilcilerinin yakalarına siyah kurdele takarak katıldığı toplantında konuşan MEB Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük, amaçlarının ‘dershanelerin dönüşümüyle ilgili paydaş olarak gördükleri dershanecilerin öneri ve tavsiyelerini almak olduğunu’ söyledi. Toplantının tamamının kayıt altına alınarak bakanlık merkez teşkilatına ulaştırılacağını belirten Büyük, bu ‘dönüşümün’ olacağını ve bundan geriye dönmenin bir anlam ifade etmediğini kaydetti. Konuşmasının ardından gazetecileri dışarıya çıkardı.
'İstişare değil dayatma'
Ancak 15 dakika sonra 7 ilin dershane temsilcileri, toplantının iddia edildiği gibi ‘istişare’ amaçlı olmadığını vurgulayıp bir dayatma ile karşı karşıya olduklarını ifade ederek toplantıyı terk etti. Salonu alkışlarla terk eden dershaneciler, dışarıda basın açıklaması yaptı. Antalya Dershaneciler Derneği Başkanı Aydın Vural, MEB tarafından paydaşlarla yapılması kararlaştırılan istişare toplantısının ‘ikna ve dayatma’ya dönüştüğünü dile getirdi. Toplantıda bir tek meslektaşının ‘dönüşme istiyoruz, bizim için iyi’ demediğine dikkat çeken Vural, şu an özel okulların kontenjanlarının yüzde 60’ının boşken tüm dershanelerin özel okula dönüşmesinin bir ‘kandırmaca’ olduğunun altını çizdi. Vural, dershaneleri kapatma taslağının 2 Aralık’ta Bakanlar Kurulu’na geleceğini hatırlatarak, şöyle devam etti: “Bu reformun iki iş gününde tartışılıp değerlendirilmesi, yüzlerce görüşün irdelenmesi ve toplumu bu kadar ilgilendiren bir konuda 48 saat içerisinde karar alınması gülünçtür. Bu açıdan bunun bir istişare değil, bir dayatma ve ikna toplantısı olduğu açıktır. Sadece paydaşlarla görüşüldü, ‘onları dinledik’ demek için yapılan ve ön hazırlığı olmayan bir toplantıdır. Ayrıca biz paydaşlara herhangi bir taslak sunulmamıştır. Bu belgeleri incelemek ve görüşlerimizi sunmak için bir zaman da tanınmamıştır. Dolayısıyla dershaneler ve etüt merkezleri muhatap kabul edilmemiştir. Dershanelerimizin bu şekilde alelacele kapatılması kurumlarımız, çalışanlarımız, ailelerimiz ve her şeyden en önemlisi öğrencilerimiz için bir yıkım olacaktır. Maalesef bizi yönetenler bizleri gerçekten dinlemek, anlamak, sorunlarımıza çözüm üretmek yerine, yukarıdan aldıkları ‘kapatın’ emrini uygulamak için istişare adını verdikleri bir tiyatroyu bizlere reva görmektedirler. Bu oyunun bir parçası olmadığımızı, yaptığımız işin kutsal olduğunu ve emeğimizin bir kin ve nefrete kurban edildiğini kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.” Antalya FEM Genel Müdürü Rahmi Dakak da “Burada konuşulacak hiçbir şeyin Ankara’da değerlendirileceğine inanmıyoruz.” derken, Fen Bilimleri Dershanesi kurucusu Necati Açıkgöz, “1971’den beri dershanecilik yapıyorum. İki saat için 50 yıllık emeği geçiştiremezsiniz. Aylar sürmeli, siz burada günlerce durmalısınız.” diye konuştu.
