28 Nisan 2025 11:15
Güncelleme: 28 Nisan 2025 11:20
23 Nisan'da İstanbul'da gerçekleşen 6.2 büyüklüğündeki deprem de bu felakete yakalanan çalışanların haklarının neler olduğunu gündeme getirdi.
Peki yaşadığı şehirleri terk eden çalışanların hukuki durumları ne? İşyeri binası hasar gören işçi, çalışmadan kaçınabilir mi? Deprem sonrası işe gelme çağrısı yapılan çalışan, gitmezse işten çıkarılabilir mi?
Sabah'ta yer alan habere göre, deprem nedeniyle işyerinin hasar görmesi halinde, yasal mevzuat gereği o işyerine girilmez. İşveren, iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak zorunda. İş zaten zorunlu olarak durduğu için işverenin çalışanlarını iş yerine çalışmak için çağırması yasal değildir.
En kısa sürede işyeri binasının risk değerlendirilmesi yapılmalı, bu işlem sonuçlanıncaya kadar çalışmaya ara verilmeli. Tüm gerekli ve yasal tedbirlerin sağlanması halinde iş başı yapılabilir. Ciddi ve yakın tehlike karşısında çalışanlar iş sağlığı ve güvenliği kuruluna, yoksa işverene başvurarak durum tespiti ve tedbir ister.
İşe devamsızlık haklı nedene dayanıyorsa işveren çalışanı işten atamaz. Yaşanılan deprem felaketi de haklı ve meşru mazeret olarak sayılabilir. Evi hasar gören veya yıkılan, yakınlarını kaybeden çalışanın işe gitmemesi halinde işten atılması hukuka uygun değildir.
Hatta sadece çalışanın yaşadığı travma veya enkaz altında kalanlara yardım çabası da haklı ve meşhur mazereti kapsamında görülebilir. Bu durum, her bir somut olay üzerinde ayrıca değerlendirilebilecek niteliktedir. Yine de iş sözleşmesi feshedilen çalışan, işe iade davası veya o işyerinde devam etmek istemiyorsa kıdem tazminatı ve alacakları için dava açabilir.
İşçi, çalıştığı yerde bir haftadan fazla süre işin durmasına neden olacak zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa sözleşmesini haklı fesihle sonlandırabilir. Deprem bu zorlayıcı nedenler arasındadır. İşçi çalışılmayan bir haftalık sürede her gün için yarım ücret talep edebilir.
© Tüm hakları saklıdır.