Gündem

Deprem uzmanları T24'e konuştu: Bugün İstanbul'da yaşanan deprem, büyüklüğünün 7,1 olması beklenen depremin öncüsü olabilir

23 Nisan 2025 18:39

Güncelleme: 23 Nisan 2025 19:50

T24 Haber Merkezi

T24 yazar ve editörü Candan Yıldız'ın bugün T24 Youtube kanalında gerçekleştirdiği yayında, deprem uzmanları hayati açıklamalarda bulundu.

AFAD'da 35 yıl görev almış, deprem uzmanı Dr. Ramazan Demirtaş, bugün saat 12.49'da gerçekleşen İstanbul Depremi'nin beklenen Marmara Depremi adına önemli bir hatırlatma görevi olduğunu vurguladı.

Demirtaş'ın öne çıkan sözleri şu şekide:

"Beklenen büyük İstanbul depremi pek çok şehri etkileyecek. Bugünkü depremin yaşandığı yer tam olarak; Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun Marmara Denizi içerisinden geçen Kuzey kolu. Bu kuzey kolu 200-300 yıl önce, ve yaklaşık 500 yıl önce 7-7,5 büyüklüğünde bir seri deprem üretmişti. 

Bugünkü deprem, Kuzey Anadolu Fayı'nın orta parçası dediğimiz bir parçada gerçekleşti. Bu parça 1766'ta 7'nin üzerinde bir deprem oluşturmuş, hemen 3 ay sonra ise 7'nin hemen üzerinde bir deprem üretmişti.

Depremin yeri, ve onu üreten fay son derece önemli. Orta Marmara parçası, 259 yıl önce bu depremi üretmiş. 7,1 ile 7,5'in deprem tekrarlanma aralığı farklı. Üzerinden 250 yıl geçtiği için, beklenen Marmara Depremi 7,1 , 7,2'lik bir büyüklük oluşturma kapasitesine sahip. Biz bunun her an olabilmesi gibi bir durum ile artık karşı karşıyayız. Depremin büyüklüğü ile depremin tekrarlanması arasında bir ilişki var.

Aynı durum altında hem riski, hem de krizi yönetemezsiniz. Şuanda AFAD'ın rolü de daha çok koordinasyon alanında işliyor, kesinlikle bir risk azaltmaya yönelik yasanın içinde olsa da kriz yönetiminde işlemiyor.

"Marmara depreminin ekonomik faturası 250 milyar doları aşan bir miktar olacak"

Beklenen büyük Marmara depreminin ekonomik faturası 250 milyar doları aşan bir miktar olacak.

Halbuki, biz 1999 depreminden itibaren riskli yapıları kaldırmaya başlasaydık, afet yönetim sisteminin işlemesini sağlayabilseydik, şu anda can kayıplarından bahsetmeyecektik.

Tamamen kriz ve müdahaleye yönelik; AFAD bir deprem olduktan sonra devreye giriyor. Dikkat edin, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat Depremi'nde 150 milyar dolarlık kayıp ile birlikte 53.000 insanımızı kaybettik.

Halbuki 15 yıl öncesinde insanlara mezar olan binaları kaldırsaydık, bugün böyle bir tablodan bahsetmeyecektik.

Fayın size ne kadar süre tanıyacağını bilemiyorsunuz. Bu yüzden Marmara depremine hazırlık kapsamında kaç yıl zamanımızın olduğunu bilmiyoruz. Depreme dirençli binalar için 30 yılımız olduğu varsayılırsa, bu hazırlık yapılabilir. Ama eli kulağında olan bir deprem için siz hiçbir hazırlıkta bulunamazsınız, iş işten geçmiş demektir.

Kamuoyunu İçişleri Bakanı ve AFAD bilgilendirmelidir; evlere girip girilmeyeceği resmi kurumlar açıklamalıdır."

"Bu deprem, 7,1'lik beklenen büyük İstanbul depreminin öncüsü olabilir"

Deprem ile ilgili açıklamalarda bulunan Gebze Teknik Üniversitesi'nden İnşaat Mühendisi ve Jeofizik Uzmanı Dr. Savaş Karabulut ise İstanbul'un yapı stoğunun problemlerinin altını çizerek depremin bilimsel ve teknik olarak konuşulması gerektiğini söyledi.

Karabulut'un ifadeleri şu şekilde:

2023 itibariyle İstanbul'un yapı stoğu ile ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı; Silivri, Fatih ve Avcılar'daki pilot bölgelerin belirlenerek yapı durumu ve olası depremlerdeki oluşabilecek hasar ve kayıpları çıkardıkları bir çalışma gerçekleşti.

İstanbul'daki yapı stoğu ciddi şekilde sıkıntılı. 1999 depremi üzerinden çeyrek asır geçti, zemine uygun yapı tasarımı hala yapılmıyor. Hatta Kanal İstanbul gibi bir proje hala gündemde kalabiliyor.

Bugünkü depremin esas olarak bilimsel ve teknik olarak da konuşulması gerekiyor. 
Depremin karakteri çok önemlidir.

Bizi tedirgin eden esas konu bugün gerçekleşen depremin fay zonunun tam üzerinde gerçekleşmiş olması. Bu çok kritik. Bu, bir öncü depremi işaret ediyor olabilir.

Bu deprem, 7,1'lik beklenen büyük İstanbul depreminin öncüsü olabilir. Artçı depremlerin tekrarlanma sıklığını takip etmemiz ve gözlememiz gerekecek.

Yapı Denetim Kanunu ile kamudan alınıp özelleştirilen bina denetimi, işini kötüye kullanan insanların elinde.

Bina denetim işi 2004 yılında çıkan Yapı Denetim Kanunu ile piyasalaştırılarak özelleştirildi. Siz denetim işini özelleştirdiğinizde, parasını alanın istediğini yaptığı bir durum ortaya çıkıyor. İşini iyi yapmayan insanlar ve şirketler nedeniyle denetlenmeyen binalar oluyor. 

TIKLAYIN - Deprem bilimciler: Binalara yük bindi; çapraz çatlaklara dikkat!


Deprem yasını bilimle iyileştiren bir öğretmenin hikâyesi