Bu, ABD’nin insani yardım teslimatı yapılmak üzere Gazze sahiline yakın bir iskele inşa etme planından ayrı bir girişim. Beyaz Saray bu şekilde Gazze’ye günde iki milyon öğün yiyeceğin girebileceğini söylüyor. İskelenin inşası için gereken malzemeleri taşıyan bir gemi yola çıktı, ancak planın lojistiği konusunda hala soru işaretleri var.
İsrail saldırıları ve sosyal düzenin bozulması yardım çalışmalarını olumsuz etkiledi. Bu arada Gazze’nin kendi gıda üretimi de büyük darbe aldı.
Gazze’ye yardım taşımanın en efektif ve çabuk yöntemi karadan ulaşım, ancak yardım kuruluşları İsrail’in kısıtlamaları yüzenden gereken yardımın çok azının gittiğini belirtiyor.
Dünya Gıda Programı yardım konvoylarına ateş açılması ve yağma nedeniyle karadan yardımlara geçici olarak ara vermişti. Havadan yardım çabaları sırasında da paraşütün açılmaması nedeniyle beş kişi hayatını kaybetmişti.
BM, acil adım atılmazsa Gazze’de açlığın “neredeyse kaçınılmaz” olduğu uyarısında bulundu. AB Dış Politika Temsilcisi Josep Borell de İsrail’i insan eliyle bir felaket yaratma ve açlığı bir silah olarak kullanmakla suçladı.
İsrail ise Gazze’deki gıda sıkıntısından kendisinin sorumlu olduğunu reddediyor ve lojistik hatalar yaptığını savunduğu yardım kuruluşlarını suçluyor.