Gündem

Cumhuriyet yazarı Terkoğlu: FETÖ lideri Gülen 2012’de ölmüş olsaydı Mehmet Fırıncı için düzenlenen 'devletli tören' muhtemelen onun olacaktı

05 Ekim 2020 11:00

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, Cumhurbaşkanlığı'nın kararıyla cumartesi günü düzenlenen tören Mehmet Fırıncı'nın Eyüp Sultan Camisi Haziresi'ne defnedilmesine köşesine taşıdı. Terkoğlu, "Kalabalığın içerisinde cenaze namazını kıldıran Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile hemen ardında görünen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu gözüme çarptı. İçimden geçirdim, FETÖ lideri Gülen 2012’de ölmüş olsaydı Fırıncı için düzenlenen “devletli tören” muhtemelen onun olacaktı." görüşünü savundu. 

Terkoğlu, "Nursi’nin öğrencilerinin yaşadığı kırılmalardan sonra Nur Cemaati’ni yöneten 'Üç Mehmetler' arasında Fırıncı da vardı. Bir sonraki bölünmede ise Fırıncı ekibi Nesil Yayınları’nı kurdu, Nesilciler adını aldılar. Nesilciler FETÖ ile o kadar yakındı ki birçok projeyi ortaklaşa yürütüyor, krize girdikleri yerde FETÖ imdatlarına yetişiyordu. FETÖ lideriyle aralarında muhabbet vardı. Gülen, yurtdışına çıkmadan önce Nesil Grubu’nu ve tabii ki Fırıncı’yı ziyaret etmiş ve helalliğini almıştı." ifadesini kullandı. 

Terkoğlu, "Nurculuk birleşik kaplar gibiydi. Birinde dolup taşan FETÖ’ye akıyordu. Fırıncı’nın kabı da farklı olmadı. Onun yanında yetiştirdikleri Gülen’de boy verdi. Aynı zamanda akrabası olan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Cemal Uşşak, Gülen’i mehdi ilan eden konuşmaları elden ele dolaşan İhsan Atasoy ya da FETÖ firarisi Cemil Tokpınar gibi isimler Gülencilerin önde gelen isimleri oldu." değerlendirmesinde bulundu. 

Terkoğlu, "Erdoğan, Yeni Asyacılar gibi istisnalar hariç, diğer Nurcu grupları Fethullah Gülen’e karşı yanına çekmişti. Nitekim Diyanet 2014 yılında Risale-i Nurları basmaya başlarken, ilk nüshasını Erdoğan’la birlikte Mehmet Fırıncı da imzalamıştı. Ayasofya cami olarak açılırken özel davetlilerin arasında o da vardı. İslami jargonla söylersek, 'hiçbir ilmi eğitimi olmayan' Mehmet Fırıncı, Said Nursi’nin mirasını AKP iktidarı ile buluşturması sayesinde Eyüp Sultan Haziresi’ne adeta bir devlet töreniyle gömülmüştü." düşüncesini dile getirdi. 

Yazının devamı için tıklayın