Gündem

Erdoğan: Libya'ya peyderpey asker gönderiyoruz; gerekirse Kanal İstanbul'dan da savaş gemileri geçebilir

05 Ocak 2020 20:49

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNNTürk ile Kanal D'nin ortak canlı yayınına konuk olarak katıldı. Erdoğan programda Ahmet Hakan, Başak Şengül ve Buket Aydın'ın sorularını yanıtladı.

İranlı komutan Kasım Süleymani'nin ABD saldırısında öldürülmesine değinen Erdoğan, "O gece Trump ile konuşmuş, gerilimi azaltmasını söylemiştim" dedi.

Libya konusunda da Türkiye askerlerinin "peyderpey bölgeye gittiğini" söyleyen Erdoğan, TSK'nin buradaki görevinin 'koordinasyon' olduğunu ekledi.

Kanal İstanbul konusunda "Montrö Kanal İstanbul'u bağlamaz" diyen Erdoğan, soru üzerine "Gerekirse savaş gemileri Kanal İstanbul'dan geçebilir" diye konuştu.

Kasım Süleymani'nin öldürülmesi

"Öncelikle gerçekten sadece Irak’ta meydana gelen bu olay değil. Bölge kaynıyor. Bir taraftan bizler Suriye’de belli sıkıntılar yaşıyoruz. Öbür taraftan Libya ile ilgili gelişmeler bunlarla uğraştığımız bir anda bu olayın olması düşündürücü. Şunu tespit etmemiz lazım. ABD İran gerginliği tırmanıyor. Bu gerginliğin kontrol altında tutulması için bugüne kadar biz Türkiye olarak gayretler gösterdik. Tüm gayretlere rağmen ABD İran gerginliğin çözüme kavuşması sağlanamadı. Yerinde Irak olarak olarak seçilmiş olması manidar. Bölgemizin barış ve istikrarına zarar vereceğin taraflara vurguladık.

"Irak’taki bazı ABD hedeflerine yapılan saldırıyla başlayan gerginlik Kasım Süleymani’nin de öldüğü kritik bir aşamaya geldi. Biz her zaman dış müdahalelere karşı durduk. BU saldırıyı da bu şekilde değerlendirdik. Dün kendileriyle yaptığım toplantıda Cumhurbaşkanı olarak açıklamamı yaptım. Süleymani’nin Bağdat’ta öldürülmesi başta olmak üzere bölgemizin huzur ve istikrara yarattığı tehlikeyi kaygıyla izliyorum. Tüm tarafların zarar görmeyeceği bir şekile gelmeden kontrol altına alınması lazım. Orta Doğu çok yoruldu. Şu anda bir tarafta Barış Pınarı Harekatı’nda ABD bölgede ve ciddi manada silah yatırımı yaptı. Diğer tarafta Rusya. Güneye iniyoruz Rejim, aldığı çok büyük desteklerle.. bu desteklerin içinde ABD İran ve Rusya var. İdlib gibi bir yerde şu anda 300 bini aşkın insan bizim sınırlara yükleniyor. Bu insanları kendi topraklarında iskan edebilmenin hesabı içindeyiz ama kış mevsimindeyiz. Biz insani olarak her türlü adımı attık. Bu arada bazı ülkelerin liderleri ile yaptığım görüşmeler var başta Ruhani ile görüşme var. Aynı şekilde Irak Cumhurbaşkanı ile yaptığım görüşme var. Batılı ülkelerle yaptığım görüşme var. Ruhani'ye itidal tavsiye ettim. Putin 8 Ocak’ta geliyor. Bu konuları bölgesel. ve Türk Akım ile ilgili konuları masaya yatıracağız.

"Süleymani Irak üzerinden kendi ülkesine geçecekti. Ama bu bölgede Süleymani'nin sürekli olarak bulunduğu hepimizin malumu, onun görev alanı zaten bu bölge. Burada bu tür bir insanın seçilmesi... Kasım Süleymani aslında onların heveslendiği gibi bir halifelik şeyinde olan bir insan değildi. O makamında sayılabilecek kişi zaten belli. Hamaney'dir. Ama komuta dediğimiz zaman. Kasım Süleymani bu konuda kendisini ispat etmiş ve Hamaney tarafından kendisine istisnai bir değer verilmiş bir kişi. ABD'nin onu seçmiş olması bölgede gerginliklerin artmasına neden olmuştur. Bir ülkenin en üst düzey komutanını öldürmek herhalde karşılıksız bırakılmaz diye düşünüyorum. Buradaki seçicilik bana göre isabetli olmamıştır diye düşünüyorum. Bölgedeki gerilimi artıran bir adım olmuştur.

"Biz o akşam Trump ile görüşme yapmıştık. Bizim görüşmemizden 4-5 saat sonra oldu. Herhalde hazırlanmıştı, planlanmıştı. Biz de haberi bu noktada alınca şok olduk. Ben Sayın Trump'a özellikle İran'la gerilimin tırmandırılmaması telkininde bulundum.

"Türkiye bölgenin sadece istikrar adası değil adeta bölgedeki istikrar temindir. Bu bilinç ile davranıyoruz ve diplomasiyi öne çıkarıyoruz. Bu bölgede istikrar bozulduğu anda İran, Irak, Türkiye... Hepimiz zarar görürüz. Şu anda bize yaptırım uygulanmıyor diyebilir miyiz? F35'ler konusunda vermeyeceğim diyorlar. Sayın Trump'ın direnmesi var ama hala ödemesini yaptığımız uçaklarımızı alamıyoruz. Bunu uluslararası ilişkilerde ya da ticarette nereye yerleştireceğiz. Ama görüşmelerimizde "Biz Türkiye'yi seviyoruz. Bunlar yola girer" diyorlar. Girer de bizim canımızı sıktıktan sonra ne anlamı var. 

Libya mutabakatı

"Libya ile yaptığımız anlaşmasının daha genişin biz Kaddafi döneminde attık. Bu yeni bir şey değil. Şimdi tabii biz ortada bu karışıklıklar var. Bizim tecrübemiz var bunu çözmemiz lazım. Şurada görüldüğü gibi Libya sahili ile bizim sahil… Bu sahiller birbirini görüyorsa siz kıta sahanlığı anlaşması yaparsınız. Burada bir sıkıntı söz konusu değil. Biz anlaşma yaptığımız yere uluslararası şirketleri yine alabiliriz, onlara teklif yapıp bu çalışmanın içine katabiliriz.

"Libya’nın da çıkarına Türkiye’nin de çıkarına. Karada Libya’da doğal gaz ve petrol çıkarılıyor zaten o ayrı konu. Şimdi burada dikkat çekilen bir yer var. Burası biliyorsunuz Girit. Girit’in kıta sahanlığına girmeden kendi sahilimize… Akdeniz’e en uzun kıyı şeridi olan biziz. Bu attığımız adımdan içeride önce kim rahatsız oluyor. Bu önemli. 

"Hafter aslında şu anda uluslararası camianın tanımadığı darbeci sıfatıyla duran bir kişidir .Meşru hükümetle biz çalışıyoruz. Diplomasi diyaloğu ve iş birliğin öne çıkaracağız.

"Kimsenin en bizim ne de Libyalı kardeşlerimizin haklarını gaspetmesine Türkiye olarak izin vermeyeceğiz. Parlamentomuza tezkereyi getirdiğimizde Cumhur İttifakı olarak tutumları nedeniyle Sayın Bahçeli'ye teşekkür ediyorum. Ana muhalefet partisi Türk askerine lejyoner diyecek kadar alçaldı.

"Amaç meşru hükümetin ayakta kalması. Anlaşmamızı zedelemeyecek. Tezkerenin 1 yıl süresi var orada süratle netice almak. Libya’da ateşkes sağlanmasını sağlamak TSK’nın oradaki amacı savaşmak değildir. Bir taraftan  da meşru hükümete destek sağlayarak insani trajedilerin olmasını önlemek. Biz öncelikle buradaki hakim olan UMH geçerliliğini koruduğuna göre muhatabımız odur.

"izim askerimizin oradaki görevi koordinasyondur. Oradaki hareket merkezinde süreci ilerletecek. Askerlerimiz peyderpey şu anda gidiyor. Muhalif güç olarak bizim orada farklı ekiplerimiz olacak.

"Ana muhalefetin başı ne diyordu? Burayı bir masaya yatırmamız lazım. Doğru Akdeniz'de Türkiye yok diyor, orada ne işi var diyor.

"(Türkiye orada olup asker göndermemezlik yapamaz mı?) Böyle bir şey olabilir mi? Yaptığımız anlaşmanın gereği. Türkiye’nin orada olması için tezkere gündeme gelince neden destek vermiyorsun. Türkiye sadece Doğu Akdeniz’e girmiyor. Türkiye aynı zamanda Libya’ya giriyor. Libya’ya girişimizin tarihsel bir alt yapısı var.

"Hem Atatürk'ün partisi olacaksın hem eleştireceksin. Biz Trablusgarp'a girmişiz, haklarımızı savunmak için girmişiz. O denizlerin tarihimizde böyle bir yeri var. O denizlerin tarihimizde yeri var. Şimdi diyorsun ki biz orada yokuz. Saydığı ülkeler arasında bizim dayanışma içinde olduklarımız var. Örneğin Katar. Biz onlarla iş birliği yapacağız. Bunları Sarrac ile de konuştuk. Sayın Putin ile hepsini konuşacağız. Bütün burada Mısır Abu Dabi yönetimi Suud.. Suudi Arabistan bizim Libya tezkeremizden çok rahatsız oldu. Darbeciyi desteklemesine rağmen kimseden ses yok. Türkiye’de senin soydaşların var. Bunlar bizim topraklarımıza geliyor. Bunlarla ilgili en ufak destek yok. Ama şu anda Türkiye’nin Libya’da meşru yönetimin daveti seni rahatsız oluyor. Suudi Arabistan’ı kınıyoruz ve kınamasını kale almıyoruz. 

"Biz petrole, doğalgaza muhtacız. Libya'dan bize böyle bir teklif var. Ben 'böyle bir talep olursa gideriz' dedim. Talep var, gidiyoruz. Rusya'nın Wagner'i, Sudan'ın askeri gidiyor da meşru hükümet tarafından biz çağrılınca niye gitmiyoruz? Darbeci hükümet Rusya'yı çağırdı. Asıl lejyoner onlar. Bunları Putin ile uzun uzun konuşacağız.

"Atılması gereken adımlar her şeyden önce uluslararası diplomasinin zeminini oluşturmaktır. Bizim yaptığımız da Libya'nın meşru hükümetini halkın nezdinde güçlendirmek. Anamuhalefet Libya'yı bilmez. Ben ta belediye başkanlığımdan biliyorum. Libya artık aç kurtların üstüne çullandığı bir ülke haline gelmiştir. Bölgede çalışmalarımız tam başlamış değil. Çalışmalarımız yaptığımız yer Kıbrıs’ın çevresindeki bölgeler. Bunlar BM’ye bildirilen Türk yetki alanı. BU iş öyle kolay değil. Öyle hemen biz sondaja başladık hemen çıkacak diye bir şey yok. 5 defa vurursun çıkmaz ama bir çıkar… Bizim bir avantajımız var. Kendi gemilerimiz var. Buradaki harcamayı biz kendi imkanlarımızla yapıyoruz. Bu bize tecrübe kazandırıyor.

"Tezkere öncesinde Dışişleri Bakanımı beyefendiye ve İyi Parti'ye gönderdik. Gittiler anlattılar da ne oldu? Zorunda mıydı? Ama gönderdik, bilgilendirdik. İstedik ki burada milli ve yerli bir duruş sergileyelim ama olmadı. Önemli değil. Açık ara farkla parlamentodan tezkere kararı çıktı.

İdlib

"İdlib'de Rusya ile olan mutabakatımız çok farklı. Ne yazık ki rejim burada sivil katliama devam ediyor. Geçen pazartesi bir heyeti Moskova'ya gönderdik. Buradaki insanları, dünyaya bu acı içinde kış mevsiminde bırakamayız. Gelin plan yapalım, ateşkesi yapalım.... Sayın Putin ile biz bunu görüşeceğiz. Temennim o ki sayın Putin ile olan görüşmede biz ateşkes sağlayalım. bu bombalar sivillerin üzerine inmesin.

Yarın Merkel ile görüşecek

"Şuanda her an harekat halindeyiz. Sayın Trump bu durumu gördü. Bana telefon görüşmemizde diyor ki, YPG/PYD ne yazık ki hala bu koridorun içinde duruyor buna mutabık mıyız? 'Maalesef' dedi. Münbiç'ten çıkacaklardı çıkmadılar. Tel Rifat'dan çıkacaklardı çıkmadılar. Rusya'nın da verdiği sözler vardı onlar da çıkaramadılar. Yarın Merkel ile görüşmem var. Görüşmede biz tabi Irak, İran olayını konuşacağız ama o önemli bir konu olarak da Berlin sürecini önümüze getirecek. Berlin süreci ile de Libya'yı masaya yatıracağız. Liderler seviyesinde Berlin sürecini devam ettirmek istiyor. Biz sayın Merkel'e şunu söyledik. Sayın Putin gelecekse ben de gelecekse ben de gelirim. Ancak gelmeyecekse bizim kendi özel temsilcilerimiz gelsin. Yarın konuşacağız ve duruma bakacağız. Tabi bizim bir dörtlü zirvemiz vardı. Bu zirveye daha önce Putin katılmıştı. Şimdi katılacağını sanmıyorum. Şimdi yeni bir aktör Johnson var. Londra'da konuştuk. Orada böyle bir mutabakat ortaya çıktı. İstanbul'da dörtlü zirveyi yapacağız. Bu konuda güzel gelişmeler var. Bunun adımını atacağız. Böyle bir harekat olacak mı olmayacak mı deyince. Şuana kadar yaptığımız harekatlar neticesinde Suriye'de 8200 kilometre kare alanı terörden arındırdık. DEAŞ'ı yenilgiye uğratarak sahadan silinmesine giden yolu açtık. Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve muhafazasına katkı sunduk.

"Onlar sözlerinde dursaydılar Resuylan'dan Irak sınırına kadar bölgeyi temizlemiş olacaktık. Tel Abyad'dan Rusya sınırına kadar temizleyecektik. Cerablus şuanda tertemiz. Münbiç meselesinde de ABD'den bunun sözünü almıştık. Münbiç'i temizleyecek ve oradaki Arap aşiretlere teslim edeceğiz. Ama başaramadı. Biz de Rusya ile yaptığımız görüşmeyle sabırla orayı takip ediyoruz. Cerablus'a her türlü desteği veriyoruz. El Bab'da aynı şekilde. Deyr-i Zor ve Kamışlı petrol yataklarının olduğu yer. Peki bu petrol kaliteli mi? Hayır. Kim bundan istifade ediyordu. Aşağıda bunlardan PKK'nın yan kuruluşları istifade ediyor. Bunu zaman zaman alıp sattıkları rejim. Kamışlı'nın petrolü yine aynı. Benim de sayın Putin'e söylediğim şu. Kamışlı petrolünü kaliteli hale getirelim ve burayı biz Güvenli Bölge'de yapacağımız konutlarda kullanalım.

ABD ile ilişkiler

"Zor bir dönemden geçiyoruz. Sayın Trump hakkında bir azil süreci yürütülüyor. ABD'deki Kongre de ilişkilerimizi kullanarak Sayın Trump'a zarar vermek istiyor. Ama Kongre bu tutumunu sürdürürse gereken tepkiyi göstereceğiz.

Yerli otomobil

“İlk arkadaşlar bu tasarımını getirdikleri zaman. Bu tasarım bana ayrı bir heyecan vermişti. Beş babayiğit derken o kararlılıkla attık. Bu beş babayiğitle hatrı sayılır önemli iş adamları. Bu iş zaten böyle oluyor. Daha önceleri ben bazı sektörün içerisinde olan iş adamlarımızla da konuşmuştum ama netice alamamıştım. Atılan adımda da gerek CEO durumda olan arkadaşımız da yurt dışında kendini ispatlamış. Bu adımı atmış olduk. 5 ayrı tasarımda da hakikaten şu an tabi 3 tasarım ortaya çıkmış vaziyette. Favorim şu ana kadar lacivert. İçi çok rahat. Hız konusunda iyi konumda. İnşallah bu yılın sonu itibariyle testte ileri adım atılacak. 2022 bu işin tamı olacak.

“Halkımızın alabileceği bir fiyatta olacak. Bir defa o olmazsa sürümden kazanma felsefesi yürümez. İlk dönemlerde çok önemli. Biz elektrikli bir otomobil yapıyoruz. Tamamen çevreci. Bir diğer boyutu da ön ve arka koltukta ciddi bir rahatlık var.

Kanal İstanbul

"Bu iş yapılacak. Projelendirme çalışması yapılmıştır. Bunu Yap-İşlet-Devret ile de yapabiliriz, milli bütçeyle de. Benim gönlümden geçen Yap-İşlet-Devret ki bütçeden çıkmasın. Bulamazsak da milli bütçeden. İstanbul Havalimanı'na Türk mütaahhitler nasıl girdilerse buna da girerler. Buradaki asıl sıkıntı şu.

"50 yıl önce 1'inci köprüye karşı çıktılar. İkinci ve üçüncü köprüye de. Bizim Marmaray'ı geciktirmiş olmamızın nedeni Mimar ve Mühendisler Odası olmuştur. Bunlar hiçbir hayırlı işin yanında durmamıştır. CHP hala Külliye ile uğraşıyor.

"Özellikle bu kesim yanlış bilgilendirme yaparak millet ile devleti yönetenleri karşı karşıya getirmeye çalışıyor.

"Seyir güvenliğini, can ve mal güvenliğini sağlamış olacak, 10 binin üstünde yeni istihdam olacak. Yeni bir uluslararası su yolu ve yeni bir kent olacak.

"Montrö'yü hiç kafaya takmayın ya. Montrö sadece Boğaz'ı bağlar. Kanal İstanbul, Montrö kapsamında değildir. (Savaş gemileri Boğaz'dan geçmeye devam edecek mi?)Ona da da o zaman çözüm buluruz. Gerekirse savaş gemileri de (Kanal İstanbul'dan) geçebilir.

Ekonomi

"Ben 2008'de 'Kriz bizi teğet geçecek' dediğimde, şimdi yeni parti kuran arkadaşlar benim yanımdayken krizin teğete geçeceğine inanmıyordu. Bunlar hep faizciydi. Faiz düşerse enflasyon düşer. Ben hala buna inanıyorum. 2020'de faiz de enflasyon da tek haneli rakama gelecek. 

Milli Derecelendirme Kuruluşu, yerli ve milli olmanın adımlarından biri.

(CHP'li belediyelerle yeniden görüşecek misiniz?) Terörle arasına mesafe koyan şiddet ve provokasyondan uzak duran herkesle oturur konuşurum.

 

 

 

Ayrıntılar geliyor...