Dünya
BBC Türkçe

Cumhurbaşkanı Erdoğan 4,5 yıl sonra Suudi Arabistan'ı ziyaret edecek

03 Ocak 2022 20:23

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 2018'de İstanbul'da öldürülmesinden bu yana ilk kez Suudi Arabistan'ı ziyaret edecek.

Erdoğan, son yıllarda ikili ilişkilerde yaşanan gerginliğin ardından, Suudi Arabistan'ın bölgedeki müttefikleriyle yaşanan gerilimi azaltmak için adımlar attığı bir dönemde, Şubat ayında Suudi Arabistan'ı ziyaret edeceğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'daki bir toplantı çıkışında Suudi Arabistan'la ilgili bir soru üzerine herhangi bir isim vermeden "Şu anda Şubat'ta beni bekliyor. Söz verdi. Şubat'ta Suudi Arabistan'a ziyaretimi yapacağım" dedi.

Geçen Mayıs ayında da Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu Suudi Arabistan'a gitmişti.

Kaşıkçı cinayeti sonrası artan gerilim

Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018'de İstanbul'da gittiği Suudi Arabistan konsolosluğunda öldürülmüştü. Kaşıkçı'nın cesedi bugüne kadar bulunamadı.

Olayın ardında, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman'ın olduğu yönünde çeşitli istihbarat ve Birleşmiş Milletler raporları var.

Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü CIA, cinayet emrinin Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman tarafından verildiği sonucuna ulaşmıştı.

Cemal Kaşıkçı'nın Riyad'dan gelen 15 kişilik bir ekip tarafından başkonsoloslukta öldürüldüğüne ve hâlâ bulunamayan cesedinin parçalanarak ortadan kaldırıldığına inanılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Veliaht Prens bin Salman'ın adını telaffuz etmemesine rağmen, o dönemde üst düzey Suudi yetkilileri suçlamıştı. Cumhurbaşkanlığı ve istihbarat kaynakları uluslararası basına cinayetle ilgili çok sayıda bilgi sızdırmış, buralarda çıkan haberlerde de Muhammed bin Salman işaret edilmişti.

Veliaht Prens bu suçlamaları reddediyor; ancak ABD istihbaratının yayınladığı bir raporda, Salman'ın Kaşıkçı cinayetini onayladığı belirtiliyor.

Kaşıkçı cinayetinin ardından, Mayıs 2017'de Muhammed bin Salman'ın veliaht prens olmasıyla birlikte iki ülke arasında artan gerilim ve sorun alanları daha da büyümüştü.

Erdoğan'ın Suudi Arabistan'a yaptığı son ziyaret de, Suudi Arabistan'ın başını çektiği yedi Arap ülkesinin Katar'a ambargo uygulamasının ardından, Temmuz 2017'de gerçekleşmişti. Erdoğan, bu ziyarette ilişkilerinin daha iyi seyrettiği Muhammed bin Salman'ın babası Kral Salman'la bir araya gelmişti.

Suudi Arabistan'dan Türk ürünlerine 'ekonomik boykot'

Suudi Arabistan, Kaşıkçı cinayetinden sonra resmen olmasa da Türk ürünlerine boykot uyguladı.

Suudi Arabistan vatandaşlarına Türkiye'ye gitmemeleri ve Türkiye'den gayrimenkul almamaları çağrıları yapıldı.

Türk ihracatçılar da Suudi Arabistan gümrüklerinde kendilerine zorluk çıkarıldığını ve gecikmeler yaşandığını söylediler.

Suudi Arabistan'la Türkiye arasında sorun alanları, Arap ülkelerinde başlayan ayaklanmalarda Türkiye'nin Müslüman Kardeşler ve bağlantılı gruplara verdiği destek ve Katar ile yakın ilişkileri olarak sıralanabilir. Suudi Arabistan, çatışmaların yaşandığı ülkelerde Müslüman Kardeşler karşıtı gruplara silah ve para desteği verirken Katar'a da Haziran 2017'de ambargo uygulanmaya başladı.

Bu iki sorun, bölgedeki birçok ülke üzerinde de gerilim alanına dönüştü.

Mısır'da Müslüman Kardeşler üyelerinin cezaevine atıldığı ve idam edildiği 2013'teki darbeyi yapan yeni Sisi yönetimini, Suudi Arabistan ve Körfez'deki en yakın ortağı Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) destekledi. Türkiye ise yeni yönetimi uzun yıllar "meşru görmediğini" açıkladı.

Libya'daki iç savaşta da Türkiye, Birleşmiş Milletler'in meşru kabul ettiği Trablus hükümetine askeri destek verirken, Suudi Arabistan, BAE ve Mısır'la birlikte, Trablus'u kuşatan Halife Hafter'in ordularına destek verdi.

Katar da ambargoyu büyük oranda Türkiye'nin desteğiyle atlattı.

2021 yılı boyunca sorunlu alanlarda ilerlemeler gözlendi. Ocak 2021'de Katar ve ambargo uygulayan ülkeler arasında anlaşma sağlandı, ambargo sona erdi. Ambargonun kalkmasının şartlarından biri olan "Türkiye'nin Katar'daki askeri üssünün kaldırılması" şartı da böylece ortadan kalkmış oldu.

Ardından Libya'daki iç savaş, ateşkes anlaşmasıyla sona erdi ve geçiş sürecine geçildi.

Son olarak da Türkiye ile Mısır arasında dışişleri bakanları seviyesinde görüşmeler ve normalleşme için üst düzey ziyaretler başladı. Türkiye, ülkeden yayın yapan Mısır yönetimi muhalifi televizyon kanallarına kısıtlama getirirken, Eylül ayında Türk ve Mısırlı diplomatlar Ankara'da bir araya geldi.

Kasım ayında Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan, Ankara'yı ziyaret etti. Türkiye'nin 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimini desteklemekle suçladığı BAE'den bu üst düzey ziyaret, Körfez ülkeleriyle normalleşme için atılan adımların en büyüğü oldu.

Al Nahyan, 2012 yılından bu yana Türkiye'yi ziyaret eden en üst düzey Birleşik Arap Emirlikleri yetkilisi oldu ve görüşmeler sonrasında Türkiye ile BAE arasınd, 9 alanda Türkiye'ye doğrudan yatırım içeren anlaşmalar imzalandı.

Yatırım anlaşmaları enerji, petrokimya, teknoloji, ulaşım, altyapı, sağlık, finansal hizmetler, gıda ve tarım alanlarını kapsıyordu.

Abu Dabi Kalkınma Holdingi (ADQ) Yönetim Kurulu Başkanı Mohamed Hasan Al Suwaidi de Türkiye ile BAE arasında yapılan anlaşmalar kapsamında 10 milyar dolarlık bir fonun tahsis edildiğini açıkladı.

Ayrıca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ile BAE Merkez Bankası arasında işbirliğine yönelik mutabakat zaptı imzalandı.

Ardından Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu da Aralık ayında BAE'yi ziyaret etti.

Türkiye'de enflasyonun yükseldiği ve TL'deki tarihi değer kaybının devam ettiği bir dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan bu kez Suudi Arabistan ziyaretini açıkladı.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir