Politika

Özgür Özel'den adalet nöbeti açıklaması: 15 Temmuz'da topla tüfekle yapılan darbe girişimi, bugün Yargıtay tarafından kalemle, imzayla yapılıyor

"Biz bundan sonraki süreçte, bu darbe girişimine karşı kim direniyorsa, kim mücadele ediyorsa, kim ses yükseltiyorsa onların yanında olmaya devam edeceğiz. Ben bütün vatandaşlarımızın bu darbe girişimine karşı seslerini yükseltmeye ve anayasayı hiçe sayan, Anayasa Mahkemesi'ni hiçe sayan bu yaklaşıma karşı direnmeye devam ediyorum"

09 Kasım 2023 22:42

Güncelleme: 10 Kasım 2023 02:50

CHP'nin Meclis'te başlattığı adalet nöbetiyle ilgili konuşan Özgür Özel, "Kendisiyle telefonda konuştuğumda Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş da bu durumdan hoşnut değildi. Gün boyu ne oldu da Meclis Danışma Kurulunu toplayamadı? Galiba, yürütmenin yasamaya tahakkümü oldu" dedi. "Amacımız, darbe girişimine dikkat çekmektir. Darbeyi halk bastırır" diyen Özel, "15 Temmuz'da topla tüfekle yapılan darbe girişimi bugün Yargıtay tarafından kalemle, imzayla yapılıyor" diye konuştu.

Yargıtay kararı ile ilgili TBMM’ye yaptığı “Danışma Kurulu” çağrısı karşılık bulmayan CHP, Meclis Genel Kurulu’nu terk etmeyerek “adalet” eylemine başladı. Eyleme, Genel Başkan Özgür Özel de katılırken, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ile HEDEP, Demokrat Parti ve Türkiye İşçi Partisi vekilleri de destek verdi.

CHP’li 25 milletvekili, yargıyı protesto etmek için sabah 08.30’a kadar oturma eylemini sürdürdüp, ardından 25 milletvekiline nöbeti devredecek.

Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Can Atalay kararı ile anayasayı ihlal ettiğini öne sürerek yüksek mahkemenin üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasının yankıları sürerken, TBMM Genel Kurulu da CHP’lilerin eylemine sahne oluyor. CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan’ın konuşması sırasında masalara vurarak Yargıtay kararını protesto eden CHP, TBMM Genel Kurulu’nun kapanmasıyla birlikte “adalet” nöbetine başladı.

Tartışma yaratan Yargıtay kararının ardından dün olağanüstü toplantı düzenleyen CHP'de Genel Başkan Özgür Özel, bugün için TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a yargı kararına dair Meclis Danışma Kurulu’nu toplaması çağrısında bulunmuştu. Danışma Kurulunun saat 17.00'de olağanüstü toplanacağı bildirilmiş ancak Özgür Özel, toplantının gerçekleşmeyeceğini belirterek, "TBMM Genel Kurulu'nu terk etmeme eylemine başlıyoruz" demişti.

TBMM Genel Kurulu’nun kapanmasıyla birlikte nöbetçi vekiller Genel Kurulu terk etmeyerek adalet nöbetine başladı. TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ve HEDEP'li vekiller de CHP'li vekillere desteğe geldi. Adalet nöbetine 25 CHP milletvekili katılırken, eyleme CHP Genel Başkanı Özgür Özel de katıldı.

Özel: Amacımız, darbe girişimine dikkat çekmektir

Genel Kurul çıkışında gazetecilere açıklama yapan CHP lideri Özel, "Eylememize Demokrat Parti, HEDEP ve TİP destek veriyor. Diğer partiler de durum değerlendirmesi yapıyor. Nöbetçi vekillerimiz aralıksız nöbet tutarak eylemi sürdürecekler. Amacımız, darbe girişimine dikkat çekmektir. Biz, darbe girişimine karşı ses yükselten herkesin yanında olacağız. Tüm vatandaşlarımızı direnmeye davet ediyorum. Darbeleri halk bastırır. Milletimizin bu darbeyi bastıracağına inanıyorum. Yargıtay, hepimizin toplum sözleşmesi olan Anayasa'ya kafa tutmaktadır. MHP içindeki bir grup bu işin içindedir. Siz, hepimizi bir arada tutan Anayasaya kafa tutarsanız bu ülkede kamu düzenini nasıl sağlarsınız? Kendisiyle telefonda konuştuğumda Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş da bu durumdan hoşnut değildi. Gün boyu ne oldu da Meclis Danışma Kurulunu toplayamadı? Galiba, yürütmenin yasamaya tahakkümü oldu. 15 Temmuz'da topla tüfekle yapılan darbe girişimi bugün Yargıtay tarafından kalemle, imzayla yapılıyor" diye konuştu.

Özel'in açıklamasının tamamı şöyle:

“Can Atalay, bütün partilerin oy birliğiyle insan hakları komisyonuna seçildi. Ama birileri hukuksuz olarak onu içeride tutmaya devam etti. O İnsan Hakları Komisyonu ki cezaevlerini denetleme görevi vardır. Aç dedikleri kapı açılır. Can Atalay’ın milletin ve Meclis’in verdiği görevleri yapması durumunda Türkiye’de açtıramayacağı hiçbir cezaevi kapısı yokken, Can Atalay’ın kendisi üzerine kapalı kapı halen daha durmaktadır. Bu konuda gerekli bütün hukuki girişimler kademe kademe yapılmış ve AYM tarafından hak ihlali kararı verilmiştir.

Anayasamızda AYM kararlarının herkes için bağlayıcı olduğu, kesin olduğu yazdığı halde Yargıtay 3. Ceza Dairesi AYM kararına, dolayısıyla anayasaya, dolayısıyla hepimizin ortak toplum sözleşmesine kafa tutmaktadır. Bir yargı içerisindeki bir klik, AKP içindeki bir ekipten bir klikten ve MHP’den aldıkları cesaretle Anayasa’ya kafa tutmaktadırlar. Anayasa’ya kafa tutmak, suçtur; Anayasa’ya kafa tutmak, darbe girişimidir, kalkışma girişimidir. Siz hepimizi bir arada tutan Anayasa’yı yok kabul ederseniz bu ülkedeki kamu düzenini nasıl korursunuz?

Biz dün buna itiraz ettik. Bu kalkışmaya direneceğimizi söyledik. Dün kapalı grup toplantımızda bir dizi karar aldık. Aldığımız kararlardan ilki Sayın Numan Kurtulmuş’la benim yapacağım bir görüşmeydi. Aramızda son derece durumun tespitinde ortaklaştığımız yapıcı bir konuşma geçti. Cümlelerini aynen aktarmak doğru olmaz. Ama Sayın Kurtulmuş da yaşanan bu durumdan hiç memnun değildi. Ben kendisine Meclis’in saldırı altında olduğunu söyledim. Aynı 15 Temmuz’da olduğu gibi. 15 Temmuz’dakiler tankla, topla, tüfekle, uçakla anayasayı askıya almaya kalkıyorlardı. Yargıtay’dakiler de kalemle, imzayla, kararla yapmaya çalışıyorlar bunu. Sayın Kurtulmuş, bütün Meclis’in tehdit altında olduğu tespitimi dinledi. Kendisinin kararı okutmama iradesinin, kararda eleştirilmesinin kendisine had bildirmek olduğu tespitimi dinledi. Anayasa Mahkemesi üyelerine karşı yapılan suç duyurusuyla ilgili dün sizlerle de paylaştığım tespitlerimi dinledi. Ve Dedim ki: Buna Meclis topyekun itiraz etmeli ve anayasaya ve kendi hukukuna sahip çıkmalıdır.

“Numan Bey ‘Bu seferlik beni mazur görsünler’ diye bir ifade kullanmış"

Bu konuda bir danışma kurulu talebim var dedim. Sayın Kurtulmuş bir Filistin heyetinin olduğunu heyeti uğurladıktan sonra bunu yapabileceğini, işin akşamüstüne doğru bir mahsur görüp görmediğimi sordu sadece. Ben bir mahsur görmem önemli olan siz başkanlık edin ki ben CHP Genel Başkanı ve Grup Başkanı olarak ben de geleyim. Böylelikle diğer partilerin de bu düzeyde katılımı sağlanabilir dedik. Sonradan da gördük ki pek çok grup başkanı düzeyinde katılıyor. Ancak saat beşte yapılması öngörülen toplantının bir türlü resmi çağrıya dönüşmediğini, sonradan da vazgeçildiğini öğrendik. Sayın Grup Başkanvekilimiz kendisiyle yaptığı görüşmede de Numan Bey ‘Bu seferlik beni mazur görsünler’ diye bir ifade kullanmış. Gün boyunca ne oldu da Numan Bey, Danışma Kurulu’nu, partilerin grup başkanlarını, genel başkanlarını davet ediyorken bundan geri durdu. Ben Numan Bey'e hiç yakıştırmam, hiç kondurmam ama galiba dün akşam kuvvetler ayrılığını yargının yasamaya tahakkümüne dönüştürmeye çalışan birileri varken bugün de yürütmenin yaşamaya tahakkümüyle ilgili bir girişim oldu. Böyle anlaşılıyor değilse bunun düzeltilmesi lazım. Ben Numan Bey'den bu konuda bir şeyler duymak isterim. Bütün Türkiye duymak ister.

Böyle olunca biz eylem planımızın ikinci safhasına geçtik. Ve bugün kendi grup önerimizi getirdik. Ve bugün uluslararası anlaşmalarda sayın grup başkan vekillerimiz ve hukukçu milletvekillerimiz her konuşma fırsatını bu konuyu eleştirerek değerlendirdiler. Meclis kapananı değil, Meclis’in bu gündemi bu kadar ciddi ve bu kadar ısrarla ele alması tüm muhalefet partileri tarafından kıymetlidir. Meclis’te yapılan tartışmalardan Türkiye kamuoyu haberdar olmuştur. Yararlanmıştır. Ardından Meclis kapandı dünkü kararlarımızdan bir tanesi eğer bütün partiler gereğini yapsa hafta sonu çalışarak değerlendirip gelecek hafta komisyon ve genel kurul aşamasını bekliyorduk. Ama bu yapılamadı. Numan Bey'in kararından vazgeçmesi yüzünden yapılamadı. Bizim dün akşam aldığımız kararlardan bir üçüncü kararımızda biliyorsunuz Meclis Genel Kurulu’nu terk etmeme eylemiydi. Arkadaşlarınız o eyleme geçtiler. Ben de geldim. Eylemimize Demokrat Parti milletvekilleri, HDP'den on milletvekili, Sayın Grup Başkan Vekilleri, Sayın Meclis Başkanvekili ve Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı ve milletvekilleri eylemimizi ziyaret ettiler; desteklerini açıkladılar ve ayrıldılar. Diğer partilerin de kendi durumlarını, değerlendirdiklerini ve eylemimize katkı ziyaret, destek noktasında pozisyon alabileceklerini arkadaşlarımız söylüyorlar. Her bir destek son derece kıymetli. Ben de grubumla birlikte hem oturma eylemine Meclis’i terk etmeme eylemine katıldım hem de diğer partilerin, ziyaretleri sırasında burada oldum. Bu aşamadan itibaren Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Genel Kurul’da nöbetçi milletvekillerini bırakarak bu eylemi aralıksız sürdürecek.

Yarın saat dokuzu beş geçe ben Anıtkabir'de olacağım. Bir grup başkan vekilimiz Misakı Milli Anıtı'nın önünde Meclis Grup Başkanvekiliyle birlikte olacak. Ama nöbetçi milletvekillerimiz de saat dokuzu beş geçe Genel Kurul’da saygı duruşunda bulunacaklar. Türkiye'nin dört bir tarafındaki vatandaşlarımızla birlikte biz eylemi kesintisiz olarak ikinci bir karara kadar sürdüreceğiz. Amacımız konuya dikkat çekmektir. Ayrıca bugün Türkiye Barolar Birliği ve Ankara Barosu iki ayrı karar aldılar. Yarın sabah dokuzu beş geçe, Ankara Barosu, Anayasa Mahkemesi'ne doğru yürüyecek. Saat üçte Barolar Birliği'yle buluşacaklar. Ve orada Barolar Birliği'nin çağrısıyla barolar, avukatlar bu eyleme destek verecekler. Biz de bu eyleme, başta hukukçu milletvekillerimiz ve Ankara'da ve Türkiye'nin dört bir yanından buraya yetişebilen hukukçu üyelerimiz başta olmak üzere destek vereceğiz. Biz bundan sonraki süreçte, bu darbe girişimine karşı kim direniyorsa, kim mücadele ediyorsa, kim ses yükseltiyorsa onların yanında olmaya devam edeceğiz. Ben bütün vatandaşlarımızın bu darbe girişimine karşı seslerini yükseltmeye ve anayasayı hiçe sayan, Anayasa Mahkemesi'ni hiçe sayan bu yaklaşıma karşı direnmeye devam ediyorum. 15 Temmuz'da darbe girişimini hepimiz karşısında yer alarak bastırdık. Ama darbeleri halk bastırır, millet bastırır. Bu darbe girişimini de millet bastıracağına, püskürteceğine, buna yeltenenlerin pişman edeceğine inanıyorum. Nöbeti tutan arkadaşlarımıza kolaylık diliyoruz. Bundan sonraki süreçte Cumhuriyet Halk Partisi'nin hukukun üstünlüğüne, kuvvetler ayrılığına ve Anayasa’ya sahip çıkan eylemlerini görmeye devam edeceksiniz. Grubumuza, grup başkan vekillerimiz başta olmak üzere teşekkür ediyorum.”

TIKLAYIN  - Meclis Danışma Kurulu toplantısı iptal edildi | Özgür Özel: Eyleme başlıyoruz!

 

Ne olmuştu?

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Türkiye işçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay için “hak ihlali” kararı vererek, tahliyesinin gerektiğine hükmeden Anayasa Mahkemesi (AYM) kararını değerlendirirken, tarihe geçecek bir hükme imza attı. Yargıtay, AYM kararına rağmen Atalay’ın tahliyesini reddederken, hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi üyelerinin yetkilerini aştığını belirtti. AYM üyelerinin “denetlenememenin verdiği rahatlıkla” hareket ettikleri, anayasada yeri olmamasına rağmen “yasa koyucu ve süper temyiz mahkemesi” gibi davrandıkları ifade edildi. Atalay kararında üniversitelerde başörtüsü yasağı getiren eski bir karara atıf yaptıkları ve bunun da daire tarafından “ironik” bulunduğu vurgulandı. Yargıtay, bu nedenle AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararı da aldı. 

TİP’ten milletvekili seçilmesinin ardından Atalay’ın tahliye talebini reddeden Yargıtay 3. Ceza Dairesi, bu kararını yerinde bulmayan ve Atalay’ın tahliyesinin gerektiğine karar veren AYM’yi tanımadı.

TIKLAYIN - Türkiye tarihinde bir ilk: AYM kararına uymayan Yargıtay, Can Atalay hakkında 'hak ihlali' kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu

TIKLAYIN -  AYM üyelerinin soruşturulması bilmeceye dönüştü: 15 üyeli AYM’de 9 üye incelenecek ancak Genel Kurul en az 10 üyeyle toplanıyor

TIKLAYIN - Hukukçulardan Yargıtay’a Can Atalay kararı tepkisi: Bu Atalay düşmanlığı, hukuk bir gün size de lazım olacak!