Politika

CHP’li İlgezdi: Türkiye kapıları açsa Suriyeli sığınmacıların yüzde 90'ı Batı'ya gider

"Suriyeli sığınmacıların önemli bir bölümü geleceğini Türkiye'de aramıyor"

15 Eylül 2021 15:24

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi'nin hazırladığı "İstanbul'daki Suriyeli Sığınmacılar, Geri Dönme Eğilimleri ve Beklentileri" başlıklı raporda, "Sığınmacılar artan milliyetçiliğin baskısı altında yaşıyorlar. Suriyeli sığınmacıların önemli bir bölümü geleceğini Türkiye'de aramıyor. Geleceğini Suriye'de arayanlar, İstanbul'da yaşayan sığınmacıların en eğitimli kesimlerini oluşturuyor" denildi.

İlgezdi, İstanbul'da yaşayan Suriyeli sığınmacılarla yaptığı görüşmelerin ardından "İstanbul'daki Suriyeli Sığınmacılar, Geri Dönme Eğilimleri ve Beklentileri" başlıklı bir rapor hazırladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na sunulan raporda; İstanbul'daki Suriyeli sığınmacıların geleceklerini hangi ülkede aradıkları, Suriye'ye dönme eğilimleri, CHP'ye yönelik düşünceleri ve beklentileri, Türkiye'deki sorunları ele alındı.

İlgezdi, çalışmanın amacını, "Suriyeli sığınmacılarla ilgili hepimiz çözüm önerilerimizi sunuyoruz. Bu çalışmanın amacı, konunun öznesi olan sığınmacıların ürettiğimiz çözüm önerilerine nasıl yaklaştığını, neler düşündüklerini tespit etmekti" diye açıkladı. İlgezdi, "Sığınmacılar artan milliyetçiliğin baskısı altında yaşıyorlar" dedi.

Raporda; "Öncelikle AKP'nin dış politika, sınır güvenliği ve asayiş alanlarında ülkemizi büyük bir felaketle yüz yüze bırakan politikalarını acımasızca eleştirirken sığınmacıları araçsallaştırmamaya ve onları ırkçı tepkilerin hedefi haline getirmemeye özen göstermeliyiz" önerisi yer aldı. Raporda; Suriye'den kitlesel göçün en son Aralık 2016'da Halep'te yaşanan savaşla meydana geldiği anımsatılarak, 2017'den itibaren Türkiye'ye gelenleri ekonomik göç olarak kabul etmek; savaş ve siyasi nedenlerle ülkemizde misafir olanlarla ekonomik nedenlerle gelenleri birbirinden ayırmak gerektiği belirtildi.

"Büyük çoğunluk geleceğini Suriye'de arıyor"

Raporda; Türkiye'deki yaygın kanının aksine sığınmacıların homojen bir yapıya sahip olmadığı, modern, eğitimli ve devlet himayesine ihtiyaç duymayan çok sayıda sığınmacı olduğu belirtildi. "Suriyeli sığınmacıların önemli bir bölümü geleceğini Türkiye'de aramıyor" tespitinin yer aldığı raporda, sahaya ilişkin izlenimler şöyle sıralandı:

''Suriye'de demokratik dönüşümün parçası olmak istiyor''

"Sığınmacıların önemli bir çoğunluğu, Suriye'de barış ortamı sağlanıp demokratik bir düzen kurulduğunda ülkesine dönmek ve ülkelerindeki demokratik dönüşümün parçası olmak istiyor. Geleceğini Suriye'de arayanlar, İstanbul'da yaşayan sığınmacıların en eğitimli kesimlerini oluşturuyorlar. Bu kesimler, ya seküler siyasi partilere üye olarak ya kurdukları sivil toplum kuruluşları aracılığıyla hem Suriye'deki gelişmeleri yakından izliyorlar hem adil, demokratik, laik bir rejim için kafa yoruyorlar. Suriyeli sığınmacıların eğitim durumları ile ilgili kamuoyu araştırmalarına baktığımızda; yüzde 10'u bulan üniversite ve üstü eğitim alanlarla yüzde 17 civarında, lise mezunu olanların büyük çoğunluğu, yaşamlarını göçmen olarak sürdürmek istemiyor.

''Kapılar açılsa sığınmacıların yüzde 90'ı Batı'ya göç eder'' 

"Sığınmacıların önemli bir bölümü ise geleceğini Kanada veya Avrupa ülkelerinde arıyor. Türkiye'de iş kuramamış, çocukları doğru düzgün eğitim alamayan Suriyeliler Batı'ya göç etmek istiyor. Türkiye'de iş sahibi bir Suriyeli sığınmacıya göre, ‘Türkiye kapıları açsa Suriyeli sığınmacıların yüzde 90'ı Batı'ya gider. Suriye'de bir meslek sahibiyken dil sorunu yüzünden Türkiye'de ucuz ve sigortasız çalışmak zorunda kalanlar da yüzlerini Batı'ya çevirmiş durumdalar'. Dil bilmemeyi uyum için en büyük engel olarak gören bu kişiler, gitmek istedikleri ülkenin dilini bilmemelerine rağmen gitmek isteme gerekçelerini ‘Oralarda uyum devletin desteği ile sağlanıyor. Dil öğrenene kadar devlet günlük yaşamı sürdürecek kadar da olsa destek veriyor. Burada ya çalışıp karnınızı doyuracaksınız ya dil öğreneceksiniz' diye açıklıyorlar. 2020 verilerine göre; Türkiye'de, 27 bin 606 Suriyeli öğrenci bulunuyor. Görüştüğüm üniversite öğrencileri de okul biter bitmez Batı'ya gitmek istiyor. Gerekçe olarak da Türkiye'de iş imkanlarının sınırlı olmasını gösteriyorlar. Gıda mühendisliği okuyan Amir, ‘Üniversitede okuyan Türk arkadaşlarımın çoğu da Avrupa'ya gitmek istiyor. Sadece biz değil. Onlar için yeterli iş imkanı olmayan bir ülkede biz nasıl iş bulabiliriz' diyor."

"Sığınmacı konusu AKP'nin vicdanına bırakılmamalı"

Gamze Akkuş İlgezdi, raporunda izlenimlerini şöyle aktardı:

"Siyasi partiler ve STK'lar aracılığıyla örgütlenen Suriyeli laik, demokratik muhalif kesimler, iktidarın Suriye'ye dönük ve Suriyeli göçmenlere ilişkin politikalarını sorunlu buluyor. Suriyeli toplumun aydın ve entelektüel kesimleri, sığınmacı konusunun AKP'nin kararı ve vicdanına bırakılmaması gerektiğini düşünüyor. Suriyeli sığınmacılar, Türk hükümeti tarafından adeta esir alındıklarını düşünüyorlar. Ne Avrupa'ya gitmeleri için kapılar açılıyor, ne burada insani koşullarda yaşamalarının koşulları yaratılıyor. Üstelik horlanıyor, aşağılanıyor, geri gönderilme korkusuyla yaşıyor ve gayri insani koşullarda çalışıyorlar."

"40 milyar dolar nereye harcandı"

İlgezdi, sığınmacıların talep ve önerilerini ise şöyle sıraladı:

-"Sığınmacılar, Türkiye'nin sığınmacıların koşullarını iyileştirmek için AB'den para desteği almasına rağmen bu paraların nereye harcandığının denetlenmemesinden yakınıyorlar.

-Muhalefet partilerinin, Tayyip Erdoğan'ın Suriyeliler için harcadığını söylediği 40 milyar doların nereye harcandığının sorulmasına devam etmelerini istiyorlar. ‘Bunu kimse bilmiyor. Üstelik bu gerçekmiş gibi kabul edilip, Türkiye toplumu Suriyelilere karşı düşmanlaştırılıyor' diyorlar.

-Muhalefetin, Suriyelileri geri göndereceğiz söylemini, tehlikeli buluyorlar. Bu söylemin, sığınmacıların tedirginliğini artırdığı gibi, toplumun Suriyelilere karşı tepkisini beslediğini söylüyorlar.

-Suriyeliler, Suriye'ye dönmelerini sağlamak için öncelikle Suriye'de demokratik bir rejimin tesisi için çaba harcamak gerektiğini belirterek, ‘Türkiye muhalefeti BM'nin 2245 sayılı kararına sahip çıkmalı. Bunun hayata geçirilmesi için çaba sarf etmeli' diyorlar." (ANKA)