Gündem

Bayraklı'daki Emrah Apartmanı enkazından 45. dakikada kurtarılan Oğuz Demirkapı: Namuslu insanların da namussuzlar kadar ses çıkarması lazım

02 Kasım 2020 14:10

Merkez üssü Ege Denizi'nin İzmir Seferihisar açıkları olan ve binaların yıkıldığı depremde yaşamını yitirenlerin sayısı 85'e yükseldi. Depremde yıkılan Bayraklı'daki Emrah Apartmanı enkazından 45. dakikada kurtarılan Oğuz Demirkapı, "Namuslu insanların da namussuzlar kadar ses çıkarması lazım" dedi. 

Depremde yıkılan Emrah Apartmanı enkazından 45. dakikada kurtarılan Oğuz Demirkapı, depremi ve kurtarılma anlarını Tekno Politik Youtube kanalından Füsun Sarp Nebil ve Serhat Ayan'a anlatttı. İş yerine yakın olması sebebiyle tuttuğu evin de aslında çürük raporu aldığını sonradan öğrendiğini belirten Demirkapı, " İzmir'de organize olamama durumu vardı, ne yapacaklarını bilmez bir haldeydiler" diye konuştu. 

"30 saniye kadar sürdü sarsıntı"

"Emrah Apartmanı'ndaydım. 7 katlı binanın 3. katındaydım. Kurtulan 4-5 kişiyiz" diyen Demirkapı, "Bina şu an toz olmuş durumda. Yıkımdan sonra telefonumdaki acil yardım uygulamasından kuzenime bilgi gitmiş. Sonra çıkardılar beni. Ama sevinemiyor da insan çünkü bir sürü can kaybettik" ifadelerini kullandı.

Temmuz başında iş için İzmir'e geldiğini ve ofise yakın bir konumda ev tuttuğu belirten Demirkapı, "Normalde her gün ofise giderdim, o gün evde kalacağım tuttu. Evde rahat bir haldeydim. 30 saniye kadar sürdü sarsıntı. Sonra 3-4 saniye içinde de aşağıya indim. Telefon yüzümün dibine yapışmıştı. Telefonun ekranını göremiyor, sadece aramalara cevap verebiliyordum. Sonra sesler duydum, 45-50 dakika kadar aşağıda kaldım" dedi. 

"Organize olamama durumu vardı"

Enkazdan kurtarılan Oğuz Demirkapı sözlerini şöyle sürdürdü: 

"15 dakikalık çalışma sonrasında çıkardılar. Ege Üniversitesi Hastanesi'ne götürdüler. Karmaşıktı ortalık. İzmir'de böyle şeylerin çok yaşanmamasından kaynaklı sanırım, organize olamama durumu vardı. Deprem sonrası 18 kez vatandaşlık numaramı sordular. Herkes birbirine iş yıkar durumdaydı. Kuzenlerde kalıyorum artık, bir evim yok. Hatta sonra enkaza gittiğimde çıkan eşyalardan kendi fotoğraflarımı gördüm. Garipti."

"Bina raporluymuş, hastanede tesadüfen öğrendim"

"Diğer apartmanlar gibi bizim apartmanda da rapor alınmış. Hastanede tesadüfen, eskiden orada oturup deprem güvensizliği nedeniyle başka bir yere taşınan biriyle tanıştım. Onlar da bize söylediler. Ben internetten tutmuştum evi. 10-20 saniye daha sürseydi çok ciddi yıkımlar olabilirdi." 

"Telefon uygulaması beni kuzene bağlamış"

"30 saniye bir sallanma süreci vardı. Hemen bir sehpayı çekip dış duvara doğru yaklaştım. Daha önce Kaliforniya'da aldığım deprem eğitimlerinin etkisi olabilir. İki sene önce düşüp kolumu kırdığımda kimseye ulaşamadığım için telefonuma acil durum uygulaması kurmuştum. Düşmelere karşı yakınlara haber veren uygulama. O beni direkt kuzene bağlamış. Apple'ın sağlık yardım sistemi. Hareket algılayıcıyla birlikte düşme anında yakınlarına haber veriyor. Düşerken telefon elimdeydi ama enkazda yüzüme yapıştı. Göremedim ama cevap verebiliyordum. Arama yapamıyordum, arayanlara yanıt verebiliyordum" 

"Ses duyurmamız lazım, namuslu insanların da namussuzlar kadar ses çıkarması lazım"

"Kurtulan insanlar kurtuldu, yardıma ihtiyacı olanlar sokakta. Onlara yardım etmek lazım. İzmir'de çok güzel insanlar var. Şu an yardım zamanı. Benim kalacak yerim var, ekonomik olarak sorun yaşamıyoruz ama yardıma ihtiyacı olanlar var. İnsanlar çadırda kalıyorlar. Şu anda dayanışma zamanı. Cehaletimizin sonucunu yaşıyoruz. Bu binalar böyle kalmasın artık. Biz bunu hak etmiyoruz. Sadece konuşuyoruz, pratikte bir şeyler yapmak lazım. Soma'dan kalkıp gelen işçinin yardım ettiği dünyada, biz unutuyoruz. Çıkar sahiplerinin çıkarları uğruna halk heba ediliyor. Ses duyurmamız lazım, namuslu insanların da namussuzlar kadar ses çıkarması lazım."