Politika

Ankara-Erivan yakınlaşması; bu kez şeytanın bacağı kırılır mı?

Barçın Yinanç ve M. Kaan Kurtuluş 'Dış Politika ile İçli Dışlı'da yorumladı

16 Aralık 2021 11:03

Türkiye ile Ermenistan’ın karşılıklı özel temsilci atayacaklarını açıklamalarıyla başlayan normalleşme sürecini T24 diplomasi analisti Barçın Yinanç ve T24 Dış Politika Editörü Metin Kaan Kurtuluş, Dış Politikayla İçli Dışlı programında yorumladı.

Barçın Yinanç, iki taraf arasında 2009 yılında başarısızlıkla sonuçlanan uzlaşma sürecinden bazı dersler çıkarıldığını, bu kez başarı şansının daha yüksek göründüğünü söyledi.

Yinanç, “2009 sürecinde Azerbaycan kendisini süreçten dışlanmış hissediyordu; Türkiye - Ermenistan yakınlaşmasını o günkü şartlarıyla kendi aleyhine görüyordu. Günümüzde ise, Ermenistan’la yakınlaşmaya bu aşamada Bakü’nün karşı çıkması söz konusu değil ve zaten Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da her adımda Azerbaycan’la birlikte hareket edileceğini söyledi,” diye konuştu.

Azerbaycan - Ermenistan uzlaşma sürecinde ilerleme olması ya da olmamasının  Ankara - Erivan yakınlaşmasını etkileyebileceğini ifade eden Yinanç,  “Erivan ile Bakü arasında, Azerbaycan’ı Nahçıvan’a bağlayacak Zengezur koridoru ile ilgili görüş ayrılığı hala devam ediyor. Bu durum Ankara’nın özel temsilci atama kararını engellemedi,” dedi.

Kafkaslar' da üç süreç bulunduğuna dikkat çeken Yinanç; “Birincisi, Rusya’nın liderliğinde sürdürülen Ermenistan - Azerbaycan diyaloğu; ikincisi Türkiye - Ermenistan diyaloğu, üçüncüsü ise İran’ın da dahil olduğu ilerde Gürcistan’ın da dahil olması beklenen üç artı üç bölgesel işbirliği diyaloğu. Bu üçü ne tamamen birbiriyle iç içe ne de tamamen birbirinden bağımsız,” dedi.

Yinanç’a göre Türkiye - Ermenistan arasındaki sorunlar demetinin çözümünün hangi yöntemle ele alınması gerektiği konusunda da geçmişten çıkarılan dersler var:

“2009 protokollerinde iki taraf arasındaki tüm netameli sorunların ele alındığı kapsamlı uzlaşıya dayalı bir yaklaşım vardı. Şimdi ise kademeli ilerleme hedefleniyor. Anlaşılan, ‘adım adım gidelim’ diyorlar. Bu anlamda önemli bir nüans da, geçmişte yakınlaşma süreci için daha kapsayıcı olan ‘uzlaşma’ ifadesi kullanılırken, şimdi ‘normalleşme’ ifadesi kullanılıyor.”

Yinanç, bölgesel konjonktürün, iki ülke arasında başlayacak diyaloğun bu kez başarı şansını yükselttiğini de sözlerini ekledi.