Gündem

'Böcek raporunda tahrifat yapmam istendi' diyen Palaz: Gözdağı veriliyor

Eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz, iddiasını tekrarladı ve hakkında çıkan haberleri yalanladı: Medya organları hakkımda eş zamanlı bir yıpratma kampanyası başlattı

22 Şubat 2014 19:19

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın çalışma ofisinden çıkan cihazlarla ilgili yazdığı rapor hakkında “Tahrifat yapmam istendi” diyen ve iddiası Başbakanlık ve TÜBİTAK tarafından yalanlanan eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz, ikinci bir açıklama yaptı. Palaz, “Raporu yazdıktan iki yıl sonra ani bir istekle raporu değiştirmem, yeni bir raporla kullanım zamanını ‘daha erken bir tarihe’ almam istenmiştir” diyerek iddiasını tekrarladı ve “talebi reddetmesi nedeniyle o dönemki görevi olan BİLGEM Başkanlığı’ndan alındığını” söyledi. Palaz, bu talebin doğruluğunun “malzemeyi bir üniversiteye gönderme girişimiyle ortaya çıktığını” savundu.

Hasan Palaz, hakkında çıkan bazı haberleri de yalanladı. Akşam gazetesi Palaz’ın bakanlık genelgesine rağmen TÜBİTAK’a iki ayda “148 imam” aldığını öne sürmüştü. Aldığı personelin “TÜBİTAK değil, sözleşmeli proje personeli” olduğunu söyleyen Palaz, ilgili projelerin de 2013 yılı içerisinde, bakanlık genelgesinden önce onaylandığını belirtti.  

“İş akdinin fesih edilmesine kadar kendisine ulaşmış hiçbir idari soruşturma olmadığını” söyleyen Palaz, “TÜBİTAK İnsan Kaynakları Yönetmeliği’ne göre kurumda izinsiz basın açıklaması yapmanın cezası derece kademe durdurma olmasına rağmen, iş akdimin bildirimsiz ve tazminatsız bir şekilde hukuka aykırı olarak fesih edilmesi bana gözdağı vermekten ibarettir” ifadesini kullandı.

Hasan Palaz’ın “Bilimsel Raporda Tahrifat İsteği ve Hakkımdaki Asılsız İddialar Hakkında Açıklama” başlıklı ikinci açıklamasının tam metni şöyle:

TÜBİTAK’taki görevim sırasında raporda tahrifat yapmam talebi ve buna bağlı baskılara boyun eğmemem sonrası görevden alınmamı müteakip şimdi de medya organları tarafından hakkımda eş zamanlı bir yıpratma kampanyası başlatılmıştır. Haberlerde iddia edilenlerin hiçbiri gerçeği yansıtmamaktadır.

Ocak 2012’de Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan gönderilen bir dinleme cihazı (daha sonraki gelişmelerden Başbakanlıkta bulunan böcek olduğunu öğrendiğim) TÜBİTAK personeli tarafından bilimsel kriterlerle analize tabi tutulmuş, ömür ve kaynağı  fiziki/kimyasal testlerle belirlenip ilgili mercilere resmi rapor halinde iletilmiştir.  Ancak olayın üzerinden iki yıl geçtikten sonra ani bir istekle raporu değiştirmem, yeni bir raporla kullanım zamanını ‘daha erken bir tarihe’ almam istenmiştir.

Resmi raporu “böceğin ömrüyle ilgili tespitleri daha erkene çekerek” tahrif etme/değiştirme isteğini yerine getirmediğim gibi, böyle bir bilimsel ahlak dışı isteği ilgili uzman personele iletmem dahi söz konusu olamazdı. Bu baskılara boyun eğmemem üzerine BİLGEM Başkanlığı görevinden alındım. Konunun şahsımı ve yönettiğim kurumu yıpratıcı, hukuk ve bilimsel ilkeleri yok edici boyuta ilerlemesi üzerine kamuoyuna bir açıklama yaptım.

Açıklama sonrasında TÜBİTAK’tan iş akdim tazminatsız olarak feshedilerek 24 yıldır çalıştığım TÜBİTAK’tan atıldım. İzinsiz basın açıklamasının cezası TÜBİTAK İnsan Kaynakları Yönetmeliği’nde kademe durdurma olmasına rağmen bu hukuksuzluk yapıldı.

Açıklamam sonrasında çeşitli kurumlardan farklı açıklamalar yapılmış olmasına rağmen, “malzemenin ilk kullanım tarihini istek doğrultusunda belirleyecek bir rapor” için malzemeyi bir üniversiteye gönderme girişimi, söylediklerimin doğruluğunu kısa sürede ortaya çıkarmış oldu. İki yıllık bir zaman sonra  herhangi bir tespitin yapılabilmesi bilimsel olarak imkansızdır. Gelişmeleri hep beraber göreceğiz.

Bilim adamı ahlakı gereği yaptığım açıklamanın ardından şahsımı yıpratmak için eş zamanlı haber kampanyası başlatılarak, “TÜBİTAK’a 148 imam aldı” şeklindeki haberlerle TÜBİTAK’a  ‘bakanlık genelgesine aykırı olarak’ 148 personel aldığım ve bu nedenle gönderildiğim şeklinde yalan iddialar ortaya atıldı. 

İddia tamamen asılsızdır.

1-      Alınan personel kadrolu TÜBİTAK Personeli değildir. Sözleşmeli proje personelidir.  Proje bittiğinde sözleşmeleri de otomatik olarak bitecek, TÜBİTAK’la hiçbir ilişkileri kalmayacaktır.

2-      Alınan personeli Bakanlık genelgesinden sonra aldığım doğru değildir.  Bakanlık genelgesi 31.12.2013 tarihlidir. Projelerin tamamı bu tarihten önce 2013 yılı içinde onaylanmış, projelerde çalışacak personele de 2013 içinde onay verilmiştir. Projelerin başlangıcı, projelerde göreve başlayacak personelin mevcut çalıştıkları yerlerdeki ihbar süreleri gibi durumlardan bir kısmının göreve başlama tarihi 2014 başına sarkmıştır.

3-      Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının TÜBİTAK ta işe alım konusunda genelge yayınlaması hukuka aykırıdır. TÜBİTAK’a nasıl personel alınacağı kanunla belirlenmiştir. Genelgeler kanuna aykırı olamaz. 278 sayılı Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Kurulması Hakkında Kanun ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Başkanlığına Bağlı Merkezlerin Kuruluş ve İşletmesine İlişkin Çerçeve Yönetmelik, personel alımını net biçimde belirlemiş olup, yaptığım proje personeli alımı kanuna ve yönetmeliğe birebir uygundur.

4-      Fikri Işık, Bilimden sorumlu Bakanlık öncesi İzmit’te unlu mamuller işletmecisidir. En başta kendisi hukuka aykırı bir genelge yayınlamıştır.

5-      İddia edilenin aksine bu personelden denkliği olmayan sadece bir kişi vardır, o da Almanya’dan bir üniversiteden mezun olup denklik işlemleri devam etmektedir. Denklik şartları tutmaktadır.

6-      TÜBİTAK, TSK, MİT ve Emniyet’le çok gizli projeler yürütmektedir. Projelere alınan 148 kişi dahil personelin isimleri gizli tutulmaktadır ve kurum dışına sızması suçtur. Ancak medyaya servis edilmiştir. Bu listeyi bilen üç kişi vardır. TÜBİTAK Başkanı, yeni TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Abdullah Çavuşoğlu ve yeni Genel Sekreter Arif Koyuncu.

7-      İddia edildiği gibi personel alımları Bakanlık genelgesiyle Bakanlık iznine bağlanmış ise , yeni atanan BİLGEM ve MAM Başkanları ile Gebze Genel Sekreter Yardımcısı Bakanlık izni olmadan atanmışlardır.

8-      Bakanlık genelgesi sonrası işe başlayan personel arasında yeni BİLGEM Başkanı Arif Ergin tarafından kendi imzasıyla işe başlatılan, Bakanlık izni olmayan personel bulunmaktadır.

9-      Dağıtılan pirimler iddianın aksine 2014 performansına göre değil, bir yıl öncenin performansına göre yani personelin 2013 yılı performansına göre dağıtılmıştır.

10-  İdari tasarrufla görevden alındığım iddia edilmektedir. İdari tasarrufun kriteri nedir? Kurumda dün itibariyle iş akdimin fesih edilmesine kadar bana ulaşmış hiçbir idari soruşturma yoktur.

11-  TÜBİTAK İnsan Kaynakları Yönetmeliğine göre kurumda izinsiz basın açıklaması yapmanın cezası derece kademe durdurma olmasına rağmen , iş akdimin bildirimsiz ve tazminatsız bir şekilde hukuka aykırı olarak fesih edilmesi bana gözdağı vermekten ibarettir.

12-   Toplu prim almam söz konusu değildir.

Yaptığım açıklama sonrası bazı kurumların yaptığı açıklamalar ve basın yayın organlarında çıkan asılsız haberler nedeniyle bu açıklamayı yapma gereği duymuş bulunuyorum.  Hakkımda çıkan asılsız haberlerle ilgili gerekli hukuki haklarım saklı kalmak kaydıyla bu açıklamayı ilgili taraflara ve kamuoyuna saygıyla duyuruyorum.

 

İlgili Haberler