BBC Genel Müdürü Tim Davie dünBBC Genel Müdürü BBC'nin en önemli futbol programı Match of the Day'in sunucusu ve İngiltere'nin ünlü eski milli futbolcularından Gary Lineker hükümetin yeni mülteci yasa tasarısını sosyal medya hesabında eleştirmiş, Lineker'in dün programı sunmasına izin verilmemiş, spor programlarının sunucuları ve yorumcular dayanışma boykotu kararı alarak Lineker'e destek vermişti.
Davie, "Benim için başarı kriteri, Gary'nin yeniden ekrana çıkmasını sağlamak ve birlikte izleyicilerimize birinci sınıf spor yayıncılığı sunmaktır. Bugün bunu yapamadığımız için üzgünüm" diye konuştu.
Kesinlikle istifa etmeyeceğini söyleyen Davie, Lineker'den, politik meselelerle ilgili görüşlerini dile getirdiği için "bir süre düşünmesini" istediklerini ancak onun konumundaki kişiler için BBC'nin tarafsızlık kurallarını yeniden gözden geçirmeye hazır olduğunu belirtti.
Match of the Day dün akşam sadece 20 dakika olarak, sunucusuz ve yorumcusuz yayımlandı.
Football Focus, Final Score gibi televizyon, Fighting Talk gibi radyo programları da, ekiplerin Lineker ile dayanışma kararı alması sonrası yayımlanmadı.
BBC'de bugün de Match of the Day 2 programı ile Chelsea-Manchester United İngiltere Kadınlar Süper Ligi maçı, sunucu ve yorumcu olmadan yayımlanacak.
Lineker ise Cumartesi günü Leicester City-Chelsea maçını stadyumda izledi, son gelişmelerle ilgili bir açıklama yapmadı.
1999'dan bu yana Match of the Day'i sunan Lineker, maaşı en yüksek BBC çalışanı.
Serbest gazeteci sözleşmesiyle BBC'de görev yapan Lineker'in 2020-2021 mali yılındaki senelik brüt maaşı 1 milyon 350 bin sterlin yaklaşık 31 milyon (Türk Lirası) olarak açıklanmıştı.
Ne olmuştu?
İngiltere hükümeti, Kamarası'nda ülkeye yasa dışı yollardan giren göçmenlerin İngiltere'de iltica başvurusunda bulunma hakkını ortadan kaldıran yeni yasa tasarısını Salı günü Avam Kamarası'na sundu.
Gary Lineker, Twitter hesabında, İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman'ın Avam Kamarası'ndaki konuşmasının klibini, "Aman tanrım, bu korkunç ötesi" yorumuyla birlikte paylaştı.
Lineker, kendisine "ileri gittin" diyen bazı kullanıcılara yanıt verirken de "Biz önde gelen diğer Avrupa ülkelerinden çok daha az mülteci alıyoruz" dedi ve ekledi:
"Bu, en korumasız insanları hedefleyen ölçüsüzce ve acımasız bir politikadan başka bir şey değil. Kullanılan dil de Almanya'da 30'larda kullanılandan pek farklı değil. Bu durumda ben mi ileri gitmiş oluyorum?"
Braverman, "Hukuki, ölçülü ve insani" diye nitelediği önlemlerin 1930'lar Almanyası'na benzetilmesinden dolayı hayal kırıklığı duyduğunu söyledi.
Lineker, eleştiriler üzerine, "sesi olmayan" insanların haklarını savunmaya devam edeceğini söyledi.
BBC sözcüsü Lineker'e "sorumluluklarının hatırlatılacağını" açıkladı. Daha sonra Lineker'in, sosyal medya kullanımıyla ilgili bir anlaşmaya varılıncaya kadar, Match of the programının sunuculuğunu yapmayacağı duyuruldu.
Ayrıca Lineker'in son dönemde sosyal medyadaki faaliyetinin BBC ilkelerini ihlal ettiği, endisinin "siyasi partilerle ilgili veya tartışmalı siyasi konularda taraf olmaması gerektiği" vurgulandı.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Keir Starmer, hükümetin de eleştirdiği Lineker'e destek verdi.
BBC çalışanlarının örgütlü olduğu NUJ ve BECTU sendikaları da kurumun Lineker ile ilgili kararını, "tehlikeli" ve "endişe verici" bulduklarını açıkladı.
Eski BBC Genel Müdürü Greg Dyke da BBC'nin Lineker'i programa çıkarmama kararının yanlış olduğunu ve kendi itibarını zedelediğini söyledi.
