Medya

Basın Konseyi'nden Basın Özgürlüğü Mücadele Günü açıklaması: Halkın haber alma hakkı, ifade ve basın özgürlüğü asla engellenemez!

23 Temmuz 2021 16:25

Basın Konseyi, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü Mücadele Günü nedeniyle yayınladığı açıklamada Türkiye'nin Basın Özgürlüğü Endeksi’nde dünyadaki 180 ülke arasında153’üncü sırada olduğunu hatırlattı. Açıklamada, "Medyanın, siyasetin emrine girmesi ve özgürlüğünü kaybetmesi kabul edilemez, edilmemelidir. Halkın haber alma hakkı, ifade ve basın özgürlüğü asla engellenemez, engellenmemelidir. Türkiye’de demokrasi varsa bu süreç böyle devam edemez, etmemelidir" denildi.

Basın Konseyi'nden yapılan açıklamada, 113 yıl önce İkinci Meşrutiyet ilan edilmesiyle istibdat döneminin sona erdiği, basın özgürlüğe kavuştuğu anımsatıldı. Cumhuriyet döneminde Anayasal ve yasal güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüğünün zaman zaman demokrasiyi içselleştiremeyen siyasetçilerin iktidar hırsıyla  engellenmeye çalışıldığı belirtildi. 

"Medyanın yüzde 95'i iktidarın kontrolünde"

Açıklamada, "Bugün ise siyasal ve ekonomik baskılarla medyanın yüzde 95’ini tam kontrolüne alan siyasi iktidarın medyaya dönük uygulamalarıyla durum çok daha vahimdir. Büyük medya grupları kamu kaynakları kullanılarak el değiştirdi; biat etmeyen onurlu gazeteciler işlerinden edildi; fonlamalarla adeta ‘besleme basın’ yaratıldı. Yargı siyasallaştı ve basın özgürlüğünü kısıtlamanın aracı oldu" denildi.

"RTÜK ve Basın İlan Kurumu iktidarın sopası haline geldi"

RTÜK ve Basın İlan Kurumu'nun eleştirel yayın yapan ve sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen bağımsız medya kuruluşlarını ekonomik olarak çökertmek için ‘iktidar sopası’ olarak kullanıldığı vurgulanarak, "Halkın haber alma hakkını önceleyen gazetelerin aylarca resmi ilanları kesildi; televizyonlara ağır idari para, yayın durdurma hatta ekran karartma cezaları verildi; internet sitelerine erişim engelleri getirildi" ifadeleri kullanıldı. 

"Medyanın, siyasetin emrine girmesi kabul edilemez"

Gerçek gazeteciğin neredeyse 'suç' sayıldığının belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

"Gerçek gazetecilik neredeyse ‘suç’, eleştirel haberin ‘terör’ sayıldığı Türkiye, Basın Özgürlüğü Endeksi’nde dünyadaki 180 ülke arasında153’üncü sırada ve ‘utanç tablosunda’ yer aldı.  Böyle bir ortamda 24 Temmuz, elbette ‘Gazeteciler ve Basın Bayramı’ olarak kutlanamaz ve kutlamıyoruz. Medyanın, siyasetin emrine girmesi ve özgürlüğünü kaybetmesi kabul edilemez, edilmemelidir. Halkın haber alma hakkı, ifade ve basın özgürlüğü asla engellenemez, engellenmemelidir. Türkiye’de demokrasi varsa bu süreç böyle devam edemez, etmemelidir.

Basın Konseyi olarak, bayram olarak kutlayamadığımız 24 Temmuz’un ‘Basın Özgürlüğü Mücadele Günü’ olması gerektiğine inanıyoruz. Medyamızı, gerçek demokrasilerde olduğu gibi Yasama, Yürütme ve Yargının yanında yeniden ‘dördüncü kuvvet’ yapma yolunda mücadelemizi kararlılıkla sürdürme kararında ve azminde olduğumuzu yineliyoruz. "