Gündem

Barış Terkoğlu, Erdoğan ve Bahçeli'nin Nurettin Yıldız'la ilgili sözlerini hatırlattı: Birileri sanki bütün ülkeye bir mesaj vermeye çalışıyor

15 Mayıs 2025 08:58

Güncelleme: 15 Mayıs 2025 09:29

Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, Nurettin Yıldız'ın Boğaziçi Üniversitesi'nde konferans vereceğininin duyurulmasının ardından okulda yaşanan olaylar sonrası kaleme aldığı yazısında; Diyanet'in hazırladığı "gayrı resmi tarikatlar raporunu", Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli başta olmak üzere Yıldız'a yönelik 7 yıl önceki tepkileri ve ardından Yıldız hakkında başlatılan soruşturmayı hatırlattı. Terkoğlu, "Zamanlaması manidar görünen bu provokasyonla, birileri sanki bütün ülkeye bir mesaj vermeye çalışıyor gibi" ifadelerini kullandı.

Çocukların evlendirilmesini meşru gören söylemleriyle tepki çeken Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yıldız'ın, Boğaziçi Üniversitesi İslam Araştırmaları Kulübü'nün davetlisi olarak okulda konferans vereceği duyuruldu. Duyurunun üzerine üniversite öğrencileri, Yıldız’ın katılacağı etkinliği protesto etmek amacıyla kampüste gösteri düzenledi. Protesto eylemleri sırasında, haber takibi yapan T24 muhabiri Can Öztürk'ün de aralarında yer aldığı 96 kişi gözaltına alındı. Öğrencilerden 6'sı "görevi yaptırmamak için direnme" suçlamasıyla tutuklandı, Öztürk'ün de aralarında olduğu 9 kişi adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.

TIKLAYIN - Boğaziçi protestolarından 6 öğrenci tutuklandı

TIKLAYIN - Boğaziçi Üniversitesi’nde “Nurettin Yıldız” protestosu: Öğrencilerin yürüyüşüne çevik kuvvet engeli; 96 öğrenci gözaltında

TIKLAYIN - İstanbul Valiliği: Boğaziçi'de 13 polis hafif şekilde yaralandı, 97 kişi gözaltına alındı

Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, Boğaziçi Üniversitesi'nde protesto edilen Nurettin Yıldız ile ilgili kaleme aldığı yazıda, "Türkiye’nin her kritik döneminde tuhaf bir şekilde ortaya çıkan Nurettin Yıldız yine belirdi. Kime sorsanız, Boğaziçi Üniversitesi’nde olacakları önceden söylerdi. Belli ki üniversiteye Yıldız’ı ve destekçisi militanlarını çağıranlar, onlara laikliğe karşı şeriat sloganları attıranlar da bunu istedi" ifadelerini kullandı. 

"Nurettin Yıldız, din adına ne zaman ağzını açsa cinsellikten, çocuklardan, kadınlardan bahsediyor. Her seferinde toplum ayağa kalkıyor" diyen Terkoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan "gayrı resmi tarikatlar raporunu" hatırlattı. Terkoğlu, şunları yazdı:

"Yıldız’ın Suudi tedrisatından, Selefizme yakın görüşlerinden, kadın karşıtı söyleminden, dil ve üslup sorunundan, ilahiyat fakültelerine bile karşı olduğundan bahsettikten sonra şu cümle kullanılmış: 'Özellikle kadın ve aile meseleleri ile şehvet gibi kavramları kamuoyunda tepki çekecek bir üslupla ifade etmektedir.'

Diyanet raporu, Yıldız’ın 'suiistimale açık söylem' kullandığını yazmış. Elbette devlet diliyle yazıldığı için 'provokasyon' diyememiş.

Dahası var.

Yıldız’ın toplumda infial yaratan fetvalarına hep muhalifler tepki gösteriyordu. Ancak başka bir koku alınmış olacak ki...

6 Mart 2018’de, Devlet Bahçeli, 'meczubun biri' diye andığı Yıldız’ın kadınları hedef alan fetvalarını anlattıktan sonra, 'Meselenin tuhaf yanı ise bunu da din ve diyanet adına yapabiliyor' dedi ve ekledi: 'Ne ara bu kadar sapık türedi?'

'Münferit' demeyin.

İki gün sonra kürsüye Erdoğan çıktı. 'Aciz' diye andığı Yıldız’ın görüşlerinin dine zarar verdiğini söyleyen Erdoğan, Diyanet’e de köpürdü: 'Hocalarımız ne iş yapıyorlar? Niye sessiz kalıyorlar? Sessiz kalıp bu alanı niçin bu adamlara kaptırıyorlar? FETÖ olayı da böyle oldu. Asıl konuşması gereken konuşmayınca meydan kime kaldı? FETÖ’ye kaldı.'

Erdoğan’ın, Yıldız’a karşı adım atılması talimatı verdiği basına yansıdı. İşte o andan sonra devlet bir refleks gösterdi.

Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Danıştay başkanı, Yıldız için çok ağır konuştu:

'İslamla alakası yok. Bunlar cahilliktir, yobazlıktır, gericiliktir. Bunlar doğrudan topluma zararlıdır.'

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Yıldız hakkında 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçlamasıyla soruşturma başlattı.

Diyanet de Erdoğan’ın açıklamasından bir gün sonra harekete geçti. Ali Erbaş, “sözde ilahiyatçı” diye andığı Yıldız için 'Sözleri toplumumuzu rahatsız etmektedir' ifadelerini kullandı.

...

Kısacası...

Çok değil, 7 yıl önce, cumhurbaşkanından Diyanet’e kadar devletin bütün kurumlarıyla karşısına aldığı, provokatör ilan ettiği, herkesi protesto için göreve çağırdığı bir isimdi Nurettin Yıldız. Arkasına bir grup militanı alıp Boğaziçi’ne gelmesi, kalabalık grubun elini kolunu sallayarak Boğaziçi’nde laikliğe karşı 'yaşasın şeriat' sloganları atarak kalkışmada bulunması, buna hiç kimsenin müdahale etmemesi, büyüyen olayların sonunda protestocu 97 öğrencinin gözaltına alınması... 19-20 yaşında öğrencileri dövmek-hapsetmek kolay, haberi göründüğü haliyle okuyup geçmek de... Ancak Lozan’dı, 1924’tü, anayasaydı derken; 'zamanlaması manidar' görünen bu provokasyonla, birileri sanki bütün ülkeye bir mesaj vermeye çalışıyor gibi. İstanbul valisi ve Boğaziçi rektörü; basmakalıp açıklamaların ötesine geçip, yaralanan polislerimizi kalkan yapmaktan vazgeçip, göstere göstere gerçekleşen provokasyona dair iki kelime ederlerse ne olduğunu anlarız!"