Gündem

Ayşe Kulin'den Erdoğan'a: Duyun bizi, bizi duyun!

"Dilerim bu son olur çünkü aşağılanmaya, aptal yerine kon­maya sabrın bittiği yerdeyiz!"

11 Mayıs 2019 12:51

Yazar Ayşe Kulin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, "Dua ede­lim, gençlerin sabrı tükenmesin" diye seslendi. "Bu topraklar üs­tünde kardeşliğimizi yitirmeden huzur için­de ve hür yaşamanın mümkün olduğunu is­pat etmeliyiz" diyen Yazar Kulin, gençleri ben­cil siyasetlere alet eden söylemlerin büyük sorunlara yol açabileceği görüşünü dile getirdi. "Dilerim bu üçüncü ve son mektubum olur" diyen Kulisn, sebebini, "Çünkü aşağılanmaya, aptal yerine kon­maya sabrın bittiği yerdeyiz!" diye açıkladı. 

Kulin, "Duyun bizi, bizi duyun!" diye seslendi.

Ayşe Kulin'in Cumhuriyet'in olaylar ve görüşler köşesinde yer alan yazısının bir bölümü şöyle:

Bizler, yani siz başta olmak üzere he­pimiz çocuklarımıza savaşa bulaşmadan, cephelere bölünmeden, bu topraklar üs­tünde kardeşliğimizi yitirmeden huzur için­de ve hür yaşamanın mümkün olduğunu is­pat etmeliyiz. Demokrasinin bir bayrak de­ğiştirme rejimi olduğunu önce kendimiz iç­selleştirip, sonra onların içine sindirmeli­yiz. Kürt, Ermeni, Laz, Süryani, Sünni, Ale­vi, Yahudi, Hıristiyan, inançlı, inançsız bü­tün yurttaşlarımızla barış ve huzur içinde yaşayabileceğimizin mümkün oluğunu on­lara göstermeliyiz. Özellikle gençler kin ve nefret sözleriyle ayrışmadan, onların öf­kelerini dindirmeli, barış içinde bir ülke­de yaşamayı umut etmelerini sağlamalıyız. Ömür biter ama umut hiç bitmez! İşte ben de bu mektubu az kalan ömrümde umudu­mu hâlâ diri tutmak adına yazıyorum. 

Şu anda ülkemin Cumhurbaşkanı sizsiniz. Başvuracağım merci de dolayısıyla sizsiniz. Hangi suçla suçlandığımızı bilmeden, darbey­le terörle hiç ilgimiz yokken yalan ihbarlar­la, sahte delillerle işimizden, mesleğimizden atılmadan ya da uzun yıllara mahkûm edilme­den, keyfi kararlarla işimizin, emeğimizin eli­mizden alınmasına duçar kalmadan, kadın ol­duğumuz için hırpalanmadan, örtülü veya kısa etekli kadınlarız diye aşağılanmadan, en adi suçları işleyip sırf tarikat mensubu olundu­ğu için cezasız kalanlara katlanmadan, onu­rumuzla yaşamak istiyoruz. Hakkın, hukukun, adaletin hüküm sürdüğü bir ülke umut etmek istiyoruz. 

Duyun bizi! Bizi duyun!