Gündem

AYM'nin dokunulmazlıklarla ilgili başvurulara ret kararı Resmi Gazete'de

AYM, 70 vekilin başvurusunu birleştirerek 3 Haziran’da red kararı verdi

09 Haziran 2016 15:25

Anayasa Mahkemesi'nin HDP’li ve CHP’li milletvekillerinin dokunulmazlıkların kaldırılmasına dair geçici maddenin Anayasa’nın 85. maddesi kapsamında iptali başvurusuna verdiği ret kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.

 

Mahkeme, teklif ile başlayan sürecin özel bir süreç olması nedeniyle esas yönünden denetiminin olanaksız, şekli yönden denetimine ilişkin ise şartlarının gerçekleşmediğini söyledi.

 

Söz konusu kanunun Anayasa’nın 85. Maddesi çerçevesinde denetlenmesinin olanaklı olmadığını belirtti.

AYM tarafından denetiminin ancak Anayasa’nın 148/2 maddesince açılan iptal cezası ile mümkün olabileceğini söyledi.

 

70 vekil başvurdu

 

Haklarında fezleke hazırlanmış milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliği teklifi 20 Mayıs'ta Meclis'te kabul edildi. Kanun, 8 Haziran’da Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

HDP ve CHP’li vekiller, dokunulmazlıklar ilgili anayasa eklenen geçici 20. maddenin Anayasa’nın 85. ve 6216 sayılı Kanun’un 54. maddeleri uyarınca iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi talebiyle AYM’ye başvurdu.

AYM, 70 vekilin başvurusunu birleştirerek 3 Haziran’da başvurunun reddi kararı verdi.

 

AYM'den ret gerekçeleri

 

AYM’nin gerekçeli ret kararı bugün (9 Haziran) Resmi Gazete’de yayınlandı. AYM kararında öne çıkan noktalar şöyle:

-Geçici 20. maddede Anayasa’nın 83. maddesinde yer alan “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz” ifadesi bulunuyor.

AYM, bu madde gerekçesiyle teklifin Meclis’te kabul edildiği 20 Mayıs itibariyle maddede sayılan mercilere intikal etmiş olan milletvekillerinin tamamı hakkında bu maddenin uygulanamayacağını söyledi.

-Anayasa’nın 85. Maddesi  “Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine 84 üncü maddenin birinci, üçüncü veya dördüncü fıkralarına göre karar verilmiş olması hallerinde, Meclis Genel Kurulu kararının alındığı tarihten başlayarak yedi gün içerisinde ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın, Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini onbeş gün içerisinde kesin karara bağlar” diyor.

 

"85. madde çerçevesinde denetlenemez"

 

Anayasa’nın 148. Maddesi ise AYM’nin Anayasa değişikliklerini şekli bakımdan denetleyebileceğini öngörüyor.

 

-AYM, “Anayasa'nın 85. maddesinde sözü edilen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine ilişkin TBMM kararlarının hukuki niteliği itibarıyla münferit birer parlamento kararı olduklarında duraksama bulunmuyor. TBMM’nin kanun dışındaki işlemlerini oluşturan parlamento kararlarından yalnızca TBMM İçtüzüğü ile yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ve milletvekilliğinin düşmesine ilişkin kararların iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulabileceği Anayasa’da kabul edilmiştir” dedi.

-AYM, Anayasa’nın 85. maddesi uyarınca inceleme yapılabilmesi için yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin bir parlamento kararının bulunması gerekliliğine karşın, iptali talep edilen kuralın, yasama süreci sonunda kabul edildiğini söyledi.

-AYM, kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanunun esas yönünden denetimi olanaksız olduğunu söyledi. Şekli denetimi için “kanunun Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihten itibaren on gün içinde Cumhurbaşkanı veya TBMM üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir” şartının karşılanmadığını belirtti.

-AYM, Anayasa’da değişiklik yapan bir kanunu denetiminin ancak Anayasanın 148. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca açılan bir iptal davası ile mümkün olduğunu, söz konusu kanunun Anayasa’nın 85. maddesi çerçevesinde denetlenebilmesi olanaklı olmadığını söyledi. Anayasa değişikliğine dair kanunun kabulü sırasında meydana geldiği iddia edilen şekil aykırılıkların da ancak, Anayasa’nın 148. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak açılan bir iptal davasının konusunu teşkil edebileceğini belirtti.

 

İlgili Haberler