Dünya
Deutsche Welle

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde Azerbaycan skandalı

Avrupa'nın en eski parlamenter asamblesi yolsuzluk iddialarıyla çalkalanıyor. Hazırlanan bir raporda çok sayıda parlamenter Azerbaycan adına lobiclik yapmakla suçlanırken, raporda Türkiye'nin de adı geçiyor.

24 Nisan 2018 00:46

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) bünyesindeki yolsuzluk iddiaları ve çıkar çatışmalarını ortaya dökmek amacıyla hazırlanan bir raporda, AKPM üyesi ya da üyeliği yapmış çok sayıda parlamenterin özellikle Azerbaycan adına açık ve gizli lobi faaliyetinde bulunduğu bildirildi.

Rapor, son yıllarda "Caviargate” adı altında giderek yüksek sesle dile getirilen iddialar üzerine, eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başkanı İngiliz yargıç Sir Nicolas Bratza, eski Fransız terörle mücade yargıcı Jean-Louis Brugiere ve AİHM'nin eski İsveçli yargıcı Elisabet Fura’dan oluşan bağımsız uzmanlar grubuna hazırlatıldı.

AKPM'nin önde gelen isimleri

Raporda, geçtiğimiz yıllarda AKPM’de görev yapmış veya halen yapmakta olan çok sayıda Avrupalı parlamenterin, AKPM’nin etik ve davranış koduna aykırı davrandıkları sonucuna varıldı. Bu parlamenterler arasında eski AKPM Başkanı Pedro Agramunt, eski AKPM Hıristiyan Demokrat Grup Başkanı İtalyan parlamenter Luca Volonte, halen AKPM Hıristiyan Demokrat Grup başkanlığını yürüten Romen parlamenter Cezar Florin Preda, eski AKPM üyesi Alman Hıristiyan Demokrat parlamenterler Karin Strenz ve Eduard Lintner, eski AKPM üyesi Fransız parlamenter Thierry Mariani, eski AKPM Azerbaycan raportörü Belçikalı parlamenter Alain Destexhe, eski AKPM üyesi Belçikalı parlamenter Stef Goris ve eski AKPM üyesi İngiliz muhafazakar parlamenter Robert Walter de bulunuyor.

Havyar, halı ve ötesi

Bağımsız uzmanlar grubu tarafından yapılan sorgulamalar, söz konusu parlamenterlerin Azerbaycan hakkında hazırlanan AKPM raporlarında Bakü yönetimi lehine ifadeler yer alması için Azerbaycan devletinden doğrudan veya lobiciler aracılığıyla dolaylı yoldan para ve hediyeler aldıklarını gösteriyor. Sorgulanan kimi parlamenter ve AKPM sekreteryası çalışanlarının, kendilerine sunulan hediyeler arasında havyar, halı, altın takılar, Azerbaycan’da düzenlenen üst düzey toplantı, konser ve at yarışlarına davetler olduğunu itiraf ettikleri not ediliyor. Azerbaycan’da lüks otellerde konuk edildikleri söylenen parlamenterlerden biri olan eski AKPM üyesi İsviçreli senatör Dick Marty, ifadesinde Bakü’de kaldığı otel odasına “şampanya ve iki hayat kadını” gönderildiğini ancak “kabul etmediğini” bildirdi.

DW'den Max Hofman'ın konuyla ilgili yorumunu okumak için: Avrupa Konseyi kendini yok ediyor

Eski Azeri elçinin itirafları

Bir dönem Azerbaycan’ın Avrupa Konseyi Daimi Temsilciliği görevini yürüttükten sonra Azeri lider Aliyev'e muhalif olan eski büyükelçi Arif Mammadov da ifadesinde, ülkesinin AKPM bünyesindeki gizli lobicilik faaliyetlerini gizlemedi. Mammadov, çok sayıda Avrupalı parlamenterin “Bakü’ye gitmekten memnun olduğunu, hatta yakınlarının da davet edilmesini talep ettiklerini” söyledi. Azerbaycan’ın Strasbourg’daki daimi temsilciliğinin bütçesinde bu tür faaliyetler için “özel hacramalar rezervi” bulunduğunu bildirdi. Raporda, rejim muhalifi olsa da Mammadov'un ifadelerinin doğru olmadığına dair bir bulguya rastalnamadığı not edildi. Azerbaycan’ın AKPM heyet başkanlığı görevini yürütmekte olan Samed Seyidov’un da “kutularla havyar dağıttığı” iddia ediliyor.

Ermeni konyağı

Raporun büyük bölümü Azerbaycan'a ayrılsa da, adlarına AKPM bünyesinde lobicilik yapılan ülkeler arasında Ermenistan, Ukrayna, Rusya, Makedonya ve Türkiye de gösteriliyor. Ermenistan'la ilgili bölümde, AKPM bünyesindeki Ermeni heyetinin Ermenistan’la ilgili AKPM raporlarının Erivan lehinde çıkması için “rüşvet dağıttığı” iddiası gündeme getiriliyor. Avrupa’da gazetecilere yönelik saldırılar hakkında rapor hazırlayan Ukraynalı parlamenter Vlodimir Ariev'in “Ermeniler çok pahalı konyak hediye ettiler, geri çevirdim, ertesi gün babaannemin Azeri, benim de Aliyev ajanı olduğumu söylediler” ifadelerine yer veriliyor.

Türk vatandaşlığına geçen İngiliz vekil

Raporun Türkiye’yle ilgili bölümünde eşi Türk vatandaşı olan ve kendisi de geçtiğimiz yıllarda Türk vatandaşlığına geçen İngiliz muhafazakar parlamenter Robert Walter için “çıkar çatışması” iddiası yer alıyor. İlk olarak AKPM’deki Ermeni heyeti tarafından gündeme taşınan bu iddianın temelinde Walter’ın emekli olduktan sonra Türkiye için lobicilik faaliyetlerine başlamış olması yatıyor. Adı belirtilmeyen ama AKPM sekreteryasında çalıştığı kaydedilen bir memurun, Walter’in "Türkiye ile konularda taraflı hareket ettiği” iddiasına yer veriliyor. Türkiye’de “lük otellerde ağırlandığı” söylenen Walter’e “nişan ve benzeri rütbelerin verildiği” öne sürülüyor.

Bağımsız uzmanlar grubu, Walter’in AKPM bünyesindeki nüfuzunu kullanıp, eşinin yönetici konumda olduğu “Middle East Association” adlı kuruluş adına Azerbaycan’da İngiliz ticari çıkarları için hareket ettiği ve bu durumun AKPM’nin gerek üyeleri gerekse raportörleri için hazırlanmış etik ve davranış koduna aykırı olduğu sonucuna vardı. AKPM’de Azerbaycan hakkında raportörlük görevini alırken geçmişteki ticari amaçlı seyahatini beyan etmeyi unuttuğu not düşüldü. Walter’in ifadesi sırasında, Türkiye adına çalışmaya başladıktan sonra Avrupa Konseyi binasına girişte AKPM onursal üyeliği kokartını bırakıp ziyaretçi kokartı taşımaya başladığını söylediği, ancak Avrupa Konseyi kayıtlarının Walter’in 2016'da onursal üyelik kokartını 19 kez kullandığını, ziyaretçi kokartıyla ise Avrupa Konseyi binasına Nisan ve Ekim 2017'de giriş yaptığını gösterdiği belirtildi.

Robert Walter 2015 yılında Türk vatandaşı olmuş, nüfus cüzdanını Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği rezidansında düzenlenen bir törenle Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan almıştı. Walter ve Çavuşoğlu aynı dönemlerde ve aynı siyasi grup içinde AKPM üyeliği yapmıştı.

Bağımsız Soruşturma Komisyonu raporunu değerlendiren AKPM Başkanı Michele Nicoletti, yolsuzluk ve lobicilik iddialarına adı karışan AKPM üyelerine “durumları teker teker bir AKPM komisyonu tarafından incelenip sonuçlanana kadar AKPM bünyesindeki tüm raportörlük ve komisyon üyeliği görevlerini askıya almaları” çağrısında bulundu.

Kayhan Karaca / Strasbourg

© Deutsche Welle Türkçe

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle