Gündem

Ankara Barosu, "reform" kapsamında 16 maddelik talep ve önerilerini açıkladı

Baro, HSK'nın yapısının değiştirilerek Adalet Bakanı’nın HSK'de yer almaması gerektiğini belirtti

08 Aralık 2020 22:38

Ankara Barosu, “Yargı Reformu Strateji” belgesi kapsamında avukatlık mesleğine ve yargılama süreçlerine dair atılması gereken adım ve önerileri 16 maddeyle açıkladı. Yeni hukuk fakültesinin açılmamasını talep eden baro, HSK'nın yapısının değiştirilerek Adalet Bakanı’nın HSK'da yer almaması gerektiğini belirtti.

Ankara Barosu, hükümetin hazırladığı “Yargı Reformu Strateji Belgesi” kapsamında avukatlık mesleği, adil yargılanma hakkı ve bağımsız yargı için yasama ve yürütme organlarınca hayata geçirilmesini gerekli gördüğü görüş ve önerilerini açıkladı.

Ankara Barosu’nun talepleri arasında yeni hukuk fakültelerinin açılmaması, mahkeme kalem müdürleri, icra müdürleri ve noter başkatiplerinin hukukçu olması ve Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) yapısının değiştirilmesi de yer aldı.

"Meslek sorunlarımızın en başına TBB'nin bakış açısını koymak gerekir"

Avukatlık mesleğinin köklü sorunlarının olduğunu belirten Ankara Barosu, Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) barolardan talep ettiği önerilerin yarım iş gününe sığdırılmasını eleştirdi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Yarım iş günlük süre, Adalet Bakanlığı'nın uygun gördüğü bir zaman dilimi ise, bu durum baroların görüşlerinin sadece kağıt üzerinde alındığını ve bir prosedürün tamamlanması arzusundan ibaret olduğunu gösterir. Eğer uygun görülen süre, TBB'nin takdiri ise bu durum çok daha vahim olup TBB'nin barolara ve daha da önemlisi meslek sorunlarına bakışını ortaya koymaktadır ki bu halde meslek sorunlarımızın en başına TBB’nin bu bakış açısını koymak gerekir.”

16 maddede avukatların taleplerini sıralayan Ankara Barosu, “Avukatların iş yaşantılarında neredeyse her gün şiddete uğradığı, stajyer avukattan meslek üstatlarına kadar her yaş grubunun ekonomik kaosun altında ezildiği; adliyelerde, karakollarda, cezaevlerinde, kısaca mesleklerini yaptıkları her yerde karşılarına duvarların örüldüğü, müvekkillerinin işledikleri iddia edilen suçlarla özdeşleştirilerek haklarında soruşturmaların başlatıldığı bu ortamda, Türkiye Barolar Birliği’nin bu gayriciddi tutumu ile anılan köklü sorunlara samimiyetle ve gerçekten çözüm arandığı düşünülememekle birlikte her fırsatta ve her ortamda dile getirdiğimiz ve ilk etapta çözülmesi zaruri olan sorunlara ilişkin başlıklar aşağıda bir sefer daha belirtilmiştir” dedi ve önerilerin şu şekilde sıraladı:

"Yeni hukuk fakülteleri açılmamalı"


1- Hukuk fakülteleri sorununun çözülmesi, bu kapsamda; yeni hukuk fakültesi açılmaması, kontenjanların düşürülmesi, mevcut fakültelerden eğitim kalitesi düşük olanların bu standartlarının yükseltilmesi için çalışma yapılması, fakültelerin belirli bir seviyeye ulaşamamaları halinde yeni öğrenci alımlarının engellenmesi,

- Hukuk Fakültesi müfredatının kapsamlı bir çalışma ile yeniden belirlenmesi, iyi derecede yabancı dil ve hukuk İngilizcesi eğitimi verilmesi. Avukatlık ve Noterlik Hukuku’nun zorunlu ders haline getirilmesi,

2- Avukat, hakim, savcı ve noterlik için üniversite bitiminde uygulanacak devlet sınavının yanında avukatlık stajı bitiminde TBB tarafından avukatlık sınavı yapılması,

3- Avukat stajyerlerinin ücret yasağının kaldırılarak bir yıllık staj dönemlerinde İŞKUR'dan kaynak sağlanması (Türkiye İş Kurumu İşbaşı Eğitim Programı gibi işgücü programlarından faydalanması) yöntemi ile asgari ücret tutarında aylık ücret ödenmesi ve sigorta primlerinin yatırılması,

4- CMK Ücret Tarifesi’nin en az Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne çıkartılması. Adli yardım ücretlerinin zamanında ödenmesi ve her iki hizmet için de -özünde kamu hizmeti olması nedeniyle- KDV’nin kaldırılması,

5- Hak kayıplarının önüne geçilmesi ve adil yargılanma hakkı kapsamında ceza muhakemesi hukukunda uzlaştırmacılığın münhasıran avukatlara hasredilmesi,

"Kamu avukatlarının maaş ve özlük hakları sorunları"

6- İşçi avukatların çalışma şartlarına ilişkin genel hükümlerin Avukatlık Kanunu’nda düzenlenmesi. İşçi avukatlar ile ilgili olarak 04.05.2019 tarihinde Türkiye Barolar Birliği 35. Genel Kurul Divan Başkanlığı’na sunduğumuz TBB Avukatlık Meslek Kuralları’nda yapılmasını önerdiğimiz değişikliklerin ivedi olarak hayata geçirilmesi,

7. Kamu avukatlarının maaş ve özlük hakları sorunları,

- Ek göstergelerinin hâkim/savcılara eşit hale getirilmesi,

- Seyyanen zam verilmek suretiyle maaşlarının avukatlık mesleğinin onuruna yaraşır duruma getirilmesi,

Makam tazminatı, temsil tazminatı ve özel hizmet tazminatlarının mesleğin onuruna uygun şekilde belirlenmesi,

- Tahsil edilen karşı taraf vekalet ücretlerinin ortak havuzda toplanması, limit sınırlaması olmaksızın periyodik olarak tüm avukatlar arasında eşit olarak paylaştırılması,

- Görev yaptıkları idarelerce zorunlu mali mesuliyet sigortalarının yapılması, primin idare tarafından karşılanması,

"Mahkeme Kalem Müdürleri hukukçu olmamalı"

8- Bazı davalar yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ndeki bedelin avukata yatırıldığını gösterir banka dekontu ve serbest meslek makbuzunun dava şartı olması,

9- Avukatların iş alanlarının genişletilmesi,

- Yalnız avukatların yapabileceği işler başlığına ekleme yapılarak tüm tapu işlemlerinde tarafların avukatla temsilinin zorunlu olması,

- Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri, kira kontratları ve belirli bir meblağın üzerindeki sözleşmeler gibi bazı özel sözleşmelerin avukatlar tarafından hazırlanmasının geçerlilik koşulu olması,

10- Avukat vekaletnamelerinin avukat/baro tarafından düzenlenebilmesi,

11- Avukatların emekliliği için sandık kurulması yönünde yasal düzenlemenin yapılması ve buna belirli oranda devlet katkısı sunulması,

12- Mahkeme kalem müdürleri, icra müdürleri ve noter başkatiplerinin hukukçu olması,

13- Adil ve makul sürede yargılanma hakkına işlevsellik kazandırılabilmesi için Avukatlık Kanunu 2. Maddesinin işler hale getirilmesi,

14- Avukatlara yasa ile sağlanan yetki ve görevlerini yaparken, tüm yargı mercileri ile, kolluk, kamu kurumları ve cezaevlerinde hukuk tanımaz ve engelleyici tutum ve davranışlarla karşılaşmalarının önlenmesi,

15- Avukatların sadece mesleklerini yapmaları nedeniyle müvekkilleriyle özdeşleştirilerek şüpheli ve sanık konumuna getirilmesinin önüne geçilmesi. Savunma hakkını sınırlayan tüm uygulamalara ivedi olarak son verilmesi,

16- HSK’nın yapısının değiştirilerek siyasi iktidarın etkisinden kurtulmasını sağlayacak düzenlemelerin yapılması. Bu kapsamda Adalet Bakanı’nın HSK’da yer almasının son bulması, üyelerin seçilmesinde TBMM’de nitelikli çoğunluk aranması.