Gündem

Ankara Baro Başkanı Köroğlu: Türkiye'nin dört bir yanından gelen baro başkanları ve avukatlarla yürüyeceğiz

09 Kasım 2023 19:58

Ankara Baro Başkanı Mustafa Köroğlu; Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına tepki gösterdi. Köroğlu, “u çok net Anayasa Mahkemesi ve Anayasa'nın tasfiyesi girişimidir. Bunu başka bir yere çekmenin anlamı yok. Bu sayede, 'Anayasa Mahkemesi'ni yeniden yapılandırmalıyız, ortadan kaldırmalıyız'ın arka planını oluşturmaya çalışamazsınız, çalışmamalısınız" açıklamasını yaptı.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, dün Anayasa Mahkemesi'nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği “seçilme hakkı” ve “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiği yönündeki kararına uyulmamasına hükmetti. Daire, “yargısal aktivizm” yapmakla suçladığı ihlal kararı yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Daire aynı zamanda Atalay'ın milletvekilliğinin de düşürülmesi işlemlerine başlanması için kararı TBMM Başkanlığı'na gönderdi.

Ankara Baro Başkanı Mustafa Köroğlu; Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasını ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Köroğlu, kararla ilgili şunları söyledi:

"Buradaki garabet şu: Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında Yargıtay 3. Ceza Dairesi dedi ki, 'Ben bu karara uymuyorum ve suç duyurusunda bulunuyorum." Yargılamayı kim yapacak? Anayasa Mahkemesi, Yüce Divan sıfatıyla yapacak. Yani Anayasa Mahkemesi üyelerini Anayasa Mahkemesi yargılayacak. Peki bunun için bir toplantı nisabı var mı var? O karara karşı imza atan üyeleri çıkardığınızda toplanabiliyor mu? Hayır. Yargıtay üyeleri bunu bilmiyor mu? Anayasa'nın kuruluşu hakkındaki kanunu bilmiyor mu? Biliyorlar. Demek ki bir düğüm yaratmak istiyorlar. Yargı çözemediği düğümü atmamalıdır ama şu anda içeride bir mücadele var. Kim kimle ne için mücadele ediyor, bilmiyoruz ama ortada yargı üzerinden görülen bir hesaplaşma var gibi. Bu noktadan sonra yapılabilecek hukuken şeyler zaten belli. Mesela Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı açıklama yaptı ve Yargıtay üyeleri hakkında disiplin süreçlerinin işletilmesi için bugün Yüksek Disiplin Kurulu'na başvuracağını söyledi. Biz, aynı zamanda 'yargı kararını uygulamıyorum' diyerek Anayasa'yı tasfiye etmeye çalışan, Anayasa'ya uymayan Yargıtay üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunduk bugün. Yine İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Yarın da Ankara Adliyesi'nden başlayarak uzun bir alanı yürüyeceğiz ve daha sonra Anayasa Mahkemesi'nin karşısındaki bir parkta açıklama yaptıktan sonra Yargıtay'ın önünde Anayasalarımızı bırakmayı ve Anayasa'yı uygulamaları ve öğrenmeleri gerektiğini hatırlatmak istiyoruz."

Köroğlu, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Can Atalay'ın tutukluluğu hakkında 'hak ihlali' yönünde karar alan AYM üyelerini suçladığı "yargısal aktivizm" kavramıyla ilgili şunları söyledi:

"Hukukçular kavramları birbiriyle karıştırmamalı. Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin esasa ilişkin denetim yaptığı, yerindelik denetimi yaptığını söyledi Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararında ama yerindelik denetimi dediğiniz şey idari hukukun, idari yargının bir kavramıdır ve orada kullanılır. Siz onu Anayasa yargısında kullanamazsınız. Anayasa Mahkemesi yerindelik denetimi yapamaz diyemezsiniz. Neyin denetimini yapacak Anayasa Mahkemesi? Bir hak ihlali olup olmadığının denetimi yaparken, 'Burada şekli anlamda bir şey yanlış' mı diyecek? Tabii ki hakkın özüne ilişkin değerlendirme yapacak. Aktivizm dedikleri kavram da sanki Anayasa Mahkemesi'nin burada hukuki bir denetim değil de başka bir yönden konuya yaklaşmış gibi bir kavramı kullanmaya çalışıyorlar ama elmayla armudu birbirine karıştırmayalım, kavramları doğru yerde kullanalım. Bu çok net Anayasa Mahkemesi ve Anayasa'nın tasfiyesi girişimidir. Bunu başka bir yere çekmenin anlamı yok. Bunun üstünü de örtemezsiniz. Buna başka bir şey diyerek de kılıf bulamazsınız. Bu sayede, 'Anayasa Mahkemesi'ni yeniden yapılandırmalıyız, ortadan kaldırmalıyız'ın arka planını oluşturmaya çalışamazsınız, çalışmamalısınız."

Mustafa Köroğlu, Ankara Barosu ve avukatların bu karardan sonra yapacakları ile ilgli şunlara dikkat çekti:

"Ankara Barosu yüz yıldır yaptığı gibi hukukun geçerli kılınması ve hukuk devletinin var olması ve bu ülkede yaşayan vatandaşların hukuka olan inancını ayakta tutmak için mücadeleye devam edecek. O yüzden bugün başladığı süreci devam ettirecek. Yarın Türkiye'nin dört bir yanından gelen baro başkanlarıyla ve avukat meslektaşlarıyla birlikte yürüyüşü yapacak, ondan sonra tepkisini gösterecek, eylemsellik sürecini gösterecek ve yargının hukuk tarihine sürdüğü bu kara lekenin bir daha yaşanmaması için mücadelesini ortaya koyacak."

Ne olmuştu?

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Türkiye işçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay için “hak ihlali” kararı vererek, tahliyesinin gerektiğine hükmeden Anayasa Mahkemesi (AYM) kararını değerlendirirken, tarihe geçecek bir hükme imza attı. Yargıtay, AYM kararına rağmen Atalay’ın tahliyesini reddederken, hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi üyelerinin yetkilerini aştığını belirtti. AYM üyelerinin “denetlenememenin verdiği rahatlıkla” hareket ettikleri, anayasada yeri olmamasına rağmen “yasa koyucu ve süper temyiz mahkemesi” gibi davrandıkları ifade edildi. Atalay kararında üniversitelerde başörtüsü yasağı getiren eski bir karara atıf yaptıkları ve bunun da daire tarafından “ironik” bulunduğu vurgulandı. Yargıtay, bu nedenle AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararı da aldı. 

TİP’ten milletvekili seçilmesinin ardından Atalay’ın tahliye talebini reddeden Yargıtay 3. Ceza Dairesi, bu kararını yerinde bulmayan ve Atalay’ın tahliyesinin gerektiğine karar veren AYM’yi tanımadı.

TIKLAYIN - Türkiye tarihinde bir ilk: AYM kararına uymayan Yargıtay, Can Atalay hakkında 'hak ihlali' kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu

TIKLAYIN -  AYM üyelerinin soruşturulması bilmeceye dönüştü: 15 üyeli AYM’de 9 üye incelenecek ancak Genel Kurul en az 10 üyeyle toplanıyor

TIKLAYIN - Hukukçulardan Yargıtay’a Can Atalay kararı tepkisi: Bu Atalay düşmanlığı, hukuk bir gün size de lazım olacak!