Gündem

Amasra maden faciası davası | Tanık olarak dinlenen işçiler: Cenazelerin üzerinde yanıklar vardı

15 Kasım 2023 10:44

Güncelleme: 15 Kasım 2023 19:35

Bartın'ın Amasra ilçesinde 43 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasıyla ilgili 7'si tutuklu 23 sanığın Bartın Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davanın 5'nci duruşmasında, kazadan sonra Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) tahlisiye ekibinde yer alan maden işçileri ve amirleri tanık olarak dinlendi.  TTK Kozlu Müessese Müdürlüğündeki tahlisiye ekibinde yer alan hazırlık işçisi Mustafa Özsoy, "Biz Amasra'ya saat 21.00'de geldik. Bütün tahlisiye ekipleriyle birlikte aşağıya indik. Eksi 320 kotuna indik. Orada son cenazelerin olduğu yerde 'gaz yükselmesi var' dediler daha sonra çıktık. Orada duman vardı açık alevin yansımalarını gördük. Cenazelerin üzerinde yüzeysel yanıklar vardı" dedi.

Amasra Maden Faciasına ilişkin yargılama bugün beşinci duruşma ile devam etti. Faciadan yıllar önce hazırlanan evrakta; aspiratörün değişmesi gerektiğinin belirtildiği ortaya çıktı. Belgede; havalandırmanın 50 yıllık olduğu ve değişmesi için dönemin Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürü Kazım Eroğlu’ndan “olur” alındığı ortaya çıktı. Yani havalandırmadaki sorunu Eroğlu da 4 yıl önce biliyordu fakat havalandırma facia sonrasına kadar değiştirilmedi.

Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait Amasra Maden Müessesesi’nde 14 Ekim 2022 tarihinde 43 madencinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan grizu patlamasına ilişkin yargılama, bugün Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan beşinci duruşma ile devam etti.

Bilirkişi raporlarına ve Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamanın iddianamesinde sık sık vurgulanan “havalandırma sorununun” yıllar önce madenin yöneticileri tarafından tespit edildiğine dair belgeler, dava dosyasına girdi.

Müessesenin yönetim komitesinin 12 Temmuz 2018 tarihli toplantısında, havalandırmayı sağlayan aspiratörün modernizasyonu için 600 bin lira ödenek ayrıldığı ve bu yatırımın yapılması için yetki alındığı görüldü.

Maden faciası davasında yargılanan, dönemin müessese müdürü Cihat Özdemir ve dönemin müessese müdür yardımcısı Salih Atmaca’nın bu kararda imzasının bulunduğu görüldü.

TTK Genel Müdürlüğü Etüd, Plan ve Tesis Dairesi Başkanlığı’nın 2 Ağustos 2018 tarihinde Genel Müdürlüğe gönderdiği yazıda, aspiratörün 1970 yılında yapıldığı ve işçi sağlığı ve iş güvenliği yönetmeliğine uygun olarak iki yönlü çalışmadığı ifade edildi. Aspiratörün modernizasyonu için yetki istendiği görüldü. Bu yetki talebine ise o dönem TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu tarafından aynı gün “olur” verildi.

4 yıl önceki üretim de yetersiz 

Bu yazışmadan yaklaşık 1 buçuk yıl sonra yani 1 Kasım 2019 tarihinde Amasra Müessese Müdürlüğü’nün yazısında, aspiratörün değişmesi gerektiğine ilişkin gerekçe raporu yer aldı. Raporda, havalandırmanın 50 yıllık olduğuna ve aspiratörün mevcut ocağın yükünü bile kaldıramadığına şöyle dikkat çekildi:

“Müessesemiz ocak havalandırması artı 40 kotu baca ağzındaki aspiratör tesisi ile sağlanmaktadır. Kurulu bulunan joy marka yaklaşık 50 yıllık, 400 Kw 11000 m dk kapasiteli bir aspiratör. Bulunmaktadır. Aspiratörün kapasitesi yüksek olmasına karşın 3600 m dk kapasite üstünde kullanılamamaktadır. Ayrıca ocağımız gittikçe derinleşmekte ve ocak açıklığımız gittikçe artmaktadır. Ocak derinliğinin eksi 500 kotlarına kadar inmesi planlanmaktadır. Mevcut ocak açıklığının da 30000 metreye kadar çıkması planlanmaktadır. Kurulu sistemin kapasitesi mevcut ocak açıklığını bile karşılayamadığından ileride planlanan üretimler de düşünüldüğünde aspiratörün ortalama 1020 (HP) da çalışacak devri ayarlanabilen 7800 metreküp dk’lık yeni bir aspiratörle değiştirilmesi uygun olacaktır.”

Amasra Müessese Müdürlüğü’nün Elektro-Mekanik İşletme Müdürlüğü’ne yazdığı 10 Aralık 2019 tarihli yazıda ise ocaktaki aspiratörün yetersiz olduğu tespiti yinelenerek, daha önce verilen rapordaki ifadelere yer verildi. En son aspiratörün değişmesi gerektiğine ilişkin 6 Temmuz 2020 tarihli dönemin müessese müdürü Cihan Özdemir’in Makine ve İkmal Dairesi Başkanlığı’na yazdığı yazıda da aspiratörün güç ve özelliklerinden bahsedildi.

Facia yaşanana kadar değiştirilmeyen havalandırma ise faciadan yaklaşık 1 yıl sonra değiştirildi.

Duruşmada konuşan tahlisiye ekibinde görevli maden işçisi Mustafa Açıkgöz, mahkeme başkanının "O gün neredeydiniz, nasıl müdahale ettiniz?" sorularına, "Saat 20.00'de Amasra'ya geldik. Ocağa girdiğimizde eksi 250 kotunda girecektik ama nefeslik bölümünde yangın var dediler, çok duman vardı. Orda metan gazının yüksek olması nedeniyle dışarıya çıktık. Daha sonra ertesi gün sabah son bir cenazenin içeride kaldığı bilgisi verildikten sonra ekip hazırlandı. Eksi 350 kotuna inerek, cenazeye ayak girişinden aldık. Cenazenin üzerine tahkimatlar vardı, üzerini açtık. Arkadaşlarımızla birlikte beraber çıkarttık. Yüzünde herhangi bir şey yoktu. Vücut bütünlüğü vardı. Sadece ayağı kırıktı. Daha önce böyle bir şey yaşamadım" diye yanıt verdi.

"Ocakta açık alevin yasmalarını gördüm"

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğündeki tahlisiye ekibinde yer alan hazırlık işçisi Mustafa Özsoy, "Biz Amasra'ya saat 21.00'de geldik. Bütün tahlisiye ekipleriyle birlikte aşağıya indik. Eksi 320 kotuna indik. Orada son cenazelerin olduğu yerde 'gaz yükselmesi var' dediler daha sonra çıktık. Orada duman vardı açık alevin yansımalarını gördük. Cenazelerin üzerinde yüzeysel yanıklar vardı" dedi.

Zonguldak tahlisiye ekibinde görev yapan madencilerin dinlenmesinin ardından, patlamadan önceki vardiyada görev yapan madencilerin tanık olarak dinlenmesine başlanıldı.

Az işçi ile çok kömür 

Maden işçisi Murat Yılmaz, patlamadan bir önceki 08.00-16.00 vardiyasında çalıştığını belirterek, "Olaydan sonra ocağa geri döndüm. Ocakta eksi 350 kotuna sonra eksi 320 kotuna çıktık. Aşağıda yangın var denilinceye kadar orada bekledik. Yangın var denilince yukarıya çıktık. Olayın başladığı yer eksi 320 ya da eksi 350 kotunda olabilir, tam olarak bilemiyorum. İşyerinde üretim baskısı vardı. Az işçiyle çok kömür çıkarıyorduk. Maske eğitimlerinde de tek kişi maskeyi açıp gösteriyordu. Havalandırma konusunda bir sıkıntı olduğu ve pervane değişeceği için izne ayrılacağımızı söylüyorlardı" dedi.

Mahkemede Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Amasra Şubesi yönetimi adına emniyet servisinde görevli maden işçisi Hüseyin Çalışkan tanık olarak dinlendi. Çalışkan, patlama anında yaşadıklarını anlatarak, "Ben o gün gündüz vardiyasındaydım. Ocaktan çıktıktan sonra eve geldim ve patlama haberini aldıktan sonrası Amasra'ya giderek hemen ocağa indim. Hemen kurtarma çalışmasını yaptım. Eksi 300 kotuna çıktığımda orada Rıdvan Acet'i gördüm. Daha sonra ayak başı olan eksi 350 kotuna indim. Orada suni tenefüs yaptığım arkadaşlar oldu. Sonrasında orada duman kokusu geldi, yangın gibiydi. Diğer arkadaşlarımız 'yangın çıktı' dedi. Bizde yeniden dışarıya çıktık. Ocakta tamamen yukarıdan aşağıya üretim baskısı vardı. Eksi 350 kotunda taş tozu yoktu. Yukarılarda vardı. Biz her ay sendika olarak yaptığımız toplantılarda bu sıkıntıları kurum amirlerine bildirdik" diye konuştu.

Duruşmada 34 tanık maden işçisi dinlenirken, yarın da tanıkların dinlenmesi için duruşmaya devam edilecek. (ANKA)

Ne olmuştu?

Bartın'ın Amasra ilçesindeki TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022'de saat 18.15 sıralarında meydana gelen patlamada 41 işçi hayatını kaybetmiş, 11 işçi yaralanmıştı. Bir işçi sevk edildiği hastanede 4 Kasım 2022'de, bir işçi de 5 Nisan'da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmişti.

Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir'in de bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Şüphelilerden TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural ile kartiyelerden (birkaç üretim ünitesinden oluşan ocak) sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan tutuklanmış, 4 şüpheliye adli kontrol hükümleri uygulanmış, şüphelilerden 3'ü çıkarıldıkları hakimlikçe, 9'u savcılık sorgularının ardından serbest bırakılmıştı. Bu şüpheliler arasında yer alan bir kişi hakkında da soruşturma sürecinde takipsizlik kararı verilmişti.

İddianamede, tutuklu sanıklar Özdemir, Ekmekci, Soylu ve Tural'ın 42 kez "olası kastla öldürme" suçundan toplam 840 yıldan 1050 yıla kadar, 4 kez "olası kastla yaralama" suçundan da toplam 4 yıl 16 aydan 12 yıla kadar hapsi talep ediliyor.

Bu 4 sanığın iki suçtan toplam 844 yıl 16 aydan 1062'şer yıla kadar hapsi istenen iddianamede, diğer 4'ü tutuklu 19 sanığın ise "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapsi isteniyor.

Mahkeme heyeti, 28 Nisan'daki duruşmada açıkladığı ara kararda, müessese müdür yardımcısı Salih Atmaca'nın adli kontrol şartıyla tahliyesine, diğer 7 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti.

TIKLAYIN-Amasra'da maden faciası davasında ara karar açıklandı