18 Temmuz 2025 11:33
Güncelleme: 18 Temmuz 2025 11:52
T24 Dış Haberler
Alman ihracatı dünya pazarındaki payını giderek kaybediyor. Bundesbank’ın (Almanya Merkez Bankası) yeni bir çalışması, bunun arkasında yatan nedenleri belirledi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, Avrupa’dan ithal edilen mallara ağustos ayından itibaren yüzde 30 gümrük vergisi uygulamak istemesi Alman ekonomisi için şok etkisi yarattı. Bu kadar yüksek bir gümrük vergisini ne ihracatçılar ne de Brüksel ve Berlin’deki siyasetçiler bekliyordu.
Almanya Başbakanı Friedrich Merz’e göre, bu oran kalıcı olursa, Almanya’nın ihracat sektörü kalbinden vurulmuş olacak. Üstelik Almanya’nın ihracatı iki yılı aşkın süredir düşüşte. Geçen yıl ihracat yüzde 1,7 oranında azaldı. 2023’te bu düşüş yüzde 0,9 idi. Bu yıl ise önde gelen ekonomi araştırma enstitüleri, bahar raporlarında yüzde 4,1 oranında bir düşüş öngörüyor.
Küresel ticaret yıllardır büyürken, Almanya’nın ihracatı geriliyor. Bunun sonucu olarak, Almanya’nın küresel mal ticaretindeki payı da neredeyse on yıldır düşüşte. COVID-19 pandemisinin patlak vermesinden sonra bu düşüş daha da hızlandı. Bu, Alman ekonomisi için olumsuz bir gelişme. Çünkü Almanya, gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYİH) yaklaşık yüzde 42’sini ihracattan elde ediyor, bu nedenle dış ticarete diğer Avrupa ülkelerinden daha çok bağımlı.
Bundesbank’ın yeni bir çalışması, ihracatta pazar payı kaybının ekonomiyi ne kadar frenlediğini ortaya koydu. Buna göre, 2021 ile 2024 arasında Alman ihracatının dünya pazarındaki payı korunabilseydi, GSYİH toplamda yüzde 2,4 daha fazla artmış olacaktı. Geçen yıl pazar payı kaybı Almanya’ya yüzde 0,8’lik bir büyüme kaybına mâl oldu.
Bundesbank ekonomistleri ihracat krizinin dört olası sebebine işaret ediyor:
• Almanya’nın ihracat yaptığı ülkelerde büyüme oranı zayıf ise bu talebi azaltabilir.
• Alman ürünlerine yönelik küresel talep azalmış olabilir, çünkü tüketici tercihleri değişmiştir.
• Yurt dışı pazarlarda yaşanan şoklar, örneğin gümrük artışları gibi, ihracatı olumsuz etkilemiş olabilir.
• Alman ihracat ürünlerinin fiyat-performans oranı rakiplerine kıyasla kötüleşmiş olabilir.
Matematiksel ve istatistiksel yöntemlerle yapılan analiz, pazar payı kaybının esas olarak dördüncü nedenden kaynaklandığını ortaya koyuyor: Alman ürünlerinin fiyat-performans oranı, rakip ürünlerle kıyaslandığında kötüleşmiş durumda. Düşüşün yaklaşık dörtte üçü bu nedenle yaşanıyor.
Bundesbank, bu durumu açıklarken vasıflı iş gücü eksikliği, yüksek ücret artışları ve zayıf verimlilik arasındaki ilişkiye dikkat çekiyor. Bunlar, Almanya’daki birim iş gücü maliyetlerini diğer ülkelere kıyasla daha hızlı artırıyor. Ayrıca, yatırım iştahını bastıran büyüyen bürokrasi de olumsuz etkiliyor. Yatırımlar azalınca, “Made in Germany” ürünlerin kalitesi de zarar görüyor.
Alman ihracatçılar, 2019’dan bu yana Çin’in pazar payının arttığı sektörlerde kayıp yaşadı. Çin son yıllarda teknolojik olarak büyük ilerleme kaydetti ve birçok üründe Almanya’dan daha iyi bir fiyat-performans oranı sunar hale geldi.
Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü’ne (Australian Strategic Policy Institute) göre, Çin geleceğin ekonomik gelişimi için kritik olan 44 teknolojiden 37’sinde dünya lideri konumunda. Bu başarıya devlet destekleri ve seri üretimden kaynaklanan maliyet avantajları da katkı sağlıyor.
Ancak Alman ihracat krizinin başka bir nedeni daha var: ürün çeşitliliği. Bundesbank’a göre, Alman şirketleri uzun süredir dünya çapında talebin ortalamanın altında arttığı ürünlere yönelmiş durumda. En önemli ihracat kalemi otomobil ve yedek parçalar; toplam ihracatın yüzde 17,2’si bu gruba ait. Ardından tüketim malları (ilaç hariç) yüzde 14,7, makineler yüzde 14,3, kimyasallar yüzde 9,2 ve elektronik cihazlar yüzde 8,5 oranında geliyor.
2016’dan bu yana küresel otomobil satışları durgunluk yaşıyor, 2019’dan bu yana ise düşüşte. Bundesbank ekonomistleri bunu Çin gibi büyük pazarlardaki doygunluğa bağlıyor. Ayrıca Çin, elektrikli otomobillerde Alman üreticileri geride bıraktı ve makineler ile ekipmanlarda da arayı kapattı. Çin, artan oranda kendi ihtiyacını yerli üretimle karşılıyor.
Bundesbank ekonomistleri Almanya'nın dünya pazarındaki pay kaybını durdurmak amacıyla şirketler için arz koşullarının iyileştirilmesini öneriyor: Bürokrasi azaltılmalı, sosyal sigorta sistemleri reformdan geçirilmeli, dolaylı işçilik maliyetleri düşürülmeli ve vasıflı iş gücü göçü kolaylaştırılmalı.
Ancak bunlar yeterli olacak mı? Yüksek ABD gümrük vergilerinin Alman ekonomisini “can evinden vurmasını” engellemek mümkün mü? Şansölye Friedrich Merz bu konuda şüpheli.
Merz şimdiden, ABD gümrük vergilerinin Alman ekonomisini canlandırmaya yönelik bütün çabaları boşa çıkarabileceği uyarısında bulundu.
© Tüm hakları saklıdır.