Dünya
Deutsche Welle

Almanların tarihi günü

Almanya tarihinde bir özlemin sona erdiği gün olarak bilinen 9 Kasım 1989, Almanları 40 yıl ayıran Berlin Duvarı'nın tarihe gömüldüğü gün. Duvarın yıkılmasından bu yana 25 yıl geçti.

07 Kasım 2014 18:48


9 Kasım 1989'da Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nden (DDR) Federal Almanya'ya geçişlerin serbest bırakıldığının açıklanması, aynı zamanda Alman halkını ayıran Berlin duvarının da tarihe karışması anlamına geliyordu. Nitekim açıklamadan hemen sonra DDR vatandaşı Almanlar duvarın önünde toplanmış, hemen o akşam duvarın yıkımı da başlamıştı. Çünkü hükümet halkı zaptedemeyeceğini anlayınca, insanların duvara tırmanmalarını izlemekle yetinmişti. O gün bir kaç saat içerisinde hem Almanların hem de Avrupalıların yaşamı değişti. O gün tarih yeniden yazıldı. Her ne kadar duvarın yıkılmasından yaklaşık bir yıl sonra DDR ve Federal Almanya resmen birleşse de komünizmle yönetilen DDR aslında o gün tarih sayfalarına karışmıştı. Çünkü dikenli tellerle kaplı duvarları olmayan DDR'in artık varlık nedeni de ortadan kalkmıştı.

Ancak devrimci olarak tarihe geçen Mikhael Gorbaçov önderliğindeki Sovyetler Birliği'nin ve DDR'i yöneten Komünist rejimin şiddete başvurmaktan kaçındığını da vurgulamak gerekir. Yani, Pekin'de Tiananmen Meydanı'ndaki katliam gibi "Çin usulü çözüme" yönelinmedi. Ya da 1953'te yine DDR'de, 1956'da Macaristan'da ve 1968'de Çekoslovakya'daki gibi kanlı olaylar olmadı. Duvarın yıkılışı Doğu Alman halkının barışçıl ihtilallerinin mutlu sonu olarak tarihe geçti.

Mutluluk günü

9 Kasım bir mutluluk günü. Mutluluk gözyaşlarının aktığı gün. Almanları duygusal açıdan etkileyen önemli bir an. İki tarafın da yıllardır beslediği, ancak kurumaya yüz tutan kavuşma duygusunun, Doğu'nun özgürlük beklentisinin yeniden alevlendiği tarihi bir zaman. Almanları ve özellikle de Berlinlilerin büyülendiği bu tarihi gün bizler için de çok anlamlıydı. Yaklaşık 40 yıllık hasretin ardından yaşananlara birçoğumuz inanamıyorduk. Bu kadar uzun ayrılık aidiyet duygularına hiç zarar vermemişti. Bu durumu birçoğumuz şaşkınlıkla karşılamıştık. Bu tarihe, Willy Brandt'ın şu sözleri damgasını vuruyordu; "Şimdi, birbirine ait olanların birlikte serpilme vaktidir." Ve sonuçta bu barışçıl ihtilal Almanya'yı Avrupa'nın göbeğine sıkıca bağladı.

Almanya'nın 9 Kasım'dan sonra daha fazla Protestan ve doğulu olduğunu, hatta ideolojik ihtilaflarla ilgili olarak gevşediğini, sola yöneldiğini söylemek mümkün. Ve şu anda da iki Doğu Almanyalı tarafından yönetilen bir ülke olmuştur. Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ile Başbakan Angela Merkel DDR kökenli. İkisinde de DDR etkisini görmek mümkün. Bazen bu durumdan şikâyetçi de oluyorlar gerçi ama Doğu ile Batı politikaları artık birbirine karışmış durumda. İç birliktelik ise birçok kişinin sandığından çok daha ileri düzeyde. Bu birlikteliğin tohumu da 9 Kasım 1989'da ortak mutluluk duygusunun yaşanmaya başlamasıyla ortaya çıktı.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle