Gündem

Akit'ten Haşim Kılıç'a: Maskeni çıkar da konuş Haşim! İşkembeden sallıyorsun!

"Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Cumhurbaşkanı’na küfür edenlerin referansı oldu"

17 Ekim 2015 17:42

Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın “Eskiden TCK’nın 163. ve 312. gibi maddeleriyle yapılan zalimliklerin yerine, bugün başka maddeler kullanılarak insanlarımız susturulmaya çalışılıyor. Kamu gücü kullanılarak toplum korkutulmaya devam edilmektedir” açıklamasına tepki gösterdi. Karahasanoğlu, “Ülkenin Cumhurbaşkanı’na edilen en ağır küfürler için açılan davaları,“İnsanlar susturuluyor” diye yorumluyorsun.. Çıkart maskeni Haşim... Özgürlükçü bir maske takmışsın.. İşkembeden sallıyorsun..” ifadelerini kullandı.

Ali Karahasanoğlu’nun “Maskeni çıkart da konuş Haşim!” başlığıyla Yeni Akit’te yayımlanan (17 Ekim 2015) yazısı şöyle:

Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Cumhurbaşkanı’na küfür edenlerin referansı oldu.

Hakaret falan boş verin.

Resmen  belden aşağıya küfür edenleri savunup, “Eskiden TCK’nın 163. ve 312. gibi maddeleriyle yapılan zalimliklerin yerine, bugün başka maddeler kullanılarak insanlarımız susturulmaya çalışılıyor” demiş.

Sözün nereye gitti malum..

Son günlerde..

27 Mayıs darbenin hemen öncesinde olduğu gibi..

Cumhurbaşkanı ve Başbakan itibarsızlaştırılmak isteniyor ya..

Bu sebeple, artık hiçbir kural tanımaksızın..

En adice, en ahlaksızca küfürler.. 

Sosyal medyayı es geçtik.. 

Gazetelerde, televizyonlarda bile tekrarlanıyor ya..

Bu küfürlerin çok az bir kısmı için..

Davalar açılıyor ya..

Haşim Bey de..

Açıkça olmasa da..

“Anlayan anlar” kabilinden..

Zaten bir tane açılıyorsa, bin tane açılıyor gibi gösterilip, abartılı yayınlarla şişirilen, başka somut ceza davası örneği de olmadığından..

Cumhurbaşkanı’na edilen küfürler ile ilgili açılan ceza davalarını kastederek..

“İnsanlarımız susturulmaya çalışılıyor” demiş..

Haşim Bey, Cumhurbaşkanı’na hakaret sebebi ile açılan davalardaki suç cümlelerini bilmiyorsa.. Hiç  konuşmasın.

Ama bildiği halde bunu söylüyorsa, çok ayıp ediyor..

Ayıptan da öte...

İkiyüzlülük yapıyor..

Ne zamandan beri; küfür, ifade hürriyeti sayılıyor?

Dün yeniakit.com.tr internet sitesinde, videosunu izlemiş olmalısınız.

Emekli öğretmen olduğunu iddia eden bir kadın, “Alçak”tan tutun,“Defol”a kadar onlarca ahlaksız ifade ile saldırıyor..

Bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na..

Bu ahlaksızlığı yapanlara, dava açılmayacak mı?

Açılmayacaksa..

Aynı ifadeleri, ben Haşim Kılıç’a tekrarlayayım..

Kabul eder mi?

Haşim Bey’in konuşmasını dinledikten sonra..

Ardından da emekli öğretmen kadının küfürlerini dinleyince..

O kızgınlıkla..

Yazımın başlığında, o kelimelerin hepsini..

Haşim Kılıç isminin başına yazarak kullanmıştım.

Kendi kendime..

“Aç ceza davanı, gelip savunayım kendimi.. Mahkum olursam da.. Bu ikiyüzlülüğün deşifresinin hatırına.. Gidip cezaevinde yatayım” demiştim..

Ceza davasından korktuğum için değil.

Eskinin hatırına, başlığımı değiştirdim..

Ama Haşim Bey..

O emekli öğretmenin Cumhurbaşkanı’na söylediği sözlerin hepsinin..

Kendisine benim tarafımdan söylendiğini kabul etsin.

İsterse yine davasını açsın..

Ben edebimi bozmayayım..

Şeklen söylememiş olayım..

Ama o, bu sözleri kendisine söylenmiş kabul etsin.

Sözüm söz..

Dava açtığında..

“Ben o sözleri Haşim Bey’e söylemedim. Hani nerede, yazımda o ifadeler yok ki!” demeyeceğim..

Savunmam şu olacak: “Bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na o küfürler edilirken, yıllarca yüksek mahkeme başkanlığı yapan bir kişi, ‘İnsanlar susturuluyor’derse.. Susturulduğunu iddia ettiği insanların ettiği küfürlerin hepsini kendisi haketmiş demektir. Savunmam bundan ibarettir.”

İster ceza versinler..

İsterlerse beraat..

Hiç umurumda değil..

Hani bu Haşim Bey..

Kendisine yönelik eleştirilere katlanan bir kişi olsa..

Yine, “Eyvallah” diyeceğim.

Yakın tarihte..

Anayasa Mahkemesi’nden henüz emekli olmadan önce..

İki ayrı ceza davası açmıştı, Akit’e..

Ortada ne küfür var.. Ne de ağır eleştiri.

Yüksek mahkeme başkanı olmasının arkasına saklanarak.

Sıradan kişiler için hakaretin cezasının 4 ay..

Yüksek mahkeme başkanına hakaretin cezasının ise 1.5 yıl hapis olmasını istismar ederek...

Cezalandırılmamı istemişti..

Bu ne perhiz..

Bu ne lahana turşusu?

Kendin, bir gazeteciye iki ayrı ceza davası açtırıyorsun..

Sonra..

Ülkenin Cumhurbaşkanı’na edilen en ağır küfürler için açılan davaları,“İnsanlar susturuluyor” diye yorumluyorsun..

Çıkart maskeni Haşim..

Özgürlükçü bir maske takmışsın..

Nasıl olsa, Akit’e açılan davaları, kimse haber yapmaz. Kimse öğrenmez diye..

İşkembeden sallıyorsun..

Kendin, gazetecileri susturmak isterken..

Hangi yüzle, “İnsanlar susturulmak isteniyor” diyebiliyorsun?

Hiç mi utanmıyorsun?