Avustralya'nın popüler gazetelerinden "The Australian"da Bill Leak imzasıyla yayımlanan karikatür, yerli halk Aborjinleri aşağıladığı gerekçesiyle sert tepkiye neden oldu.
NTV'nin haberine göre, Avustralya'da bir ıslahevinde Aborjin çocuklara yönelik kötü muamele sonrası sert tartışmalar yaşanıyor. "The Australian" gazetesinde Bill Leak isimli karikatürist ülkede devam eden tartışmaya bir karikatürle katıldı.
Aborjinlerdeki suç oranının yüksek olmasına vurgu yapan Leak, "Oğlunun ismini unutan Aborjin bir adamın" karikatürünü yayımladı.
Karikatürde polis, yakaladığı Aborjin çocuğu babasına getirerek, "Oğlunla kişisel sorumluluk alması için oturup konuşman gerekiyor" diyor, baba cevap olarak, "Pardon oğlumun ismi neydi" karşılığı veriyor.
Ünlü karikatürist Bill Leak'e ait çizimi "çirkin, aşağılayıcı ve utanç verici" olarak niteleyen Aborjin gruplar, gazetenin bu karikatürü yayınlamasını kınadı.
Yeni Güney Galler Aborjin Toprakları Konseyi Başkanı Noel Pearson, "60 bin yılı aşkındır bu topraklarda yaşayıp buraya sahip çıkan Aborjinlere yönelik toplumda var olan ırkçılık ve ayrımcılık son derece üzücü" diye konuştu.
Pearson, gazete yetkililerinin Aborjin toplumunda sebep olduğu acıdan ötürü özür dilemesi gerektiğini dile getirdi.
Gazete geri adım atmadı
The Australian gazetesi ise karikatürün "Avustralya toplumunun gerçeklerini yansıttığını" ve yayın politikasını değiştirmeyeceğini belirtti.
Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Paul Whittaker de karikatüristi savunarak, "Bill Leaks'in anlamlı ve düşündürücü karikatürleri toplumu, yüzleşmesi zor birçok konuda düşünmeye zorluyor" diye konuştu.
Islahevinde kötü muamele
Avustralya'nın Northern Territory eyaletindeki Don Dale ıslahevinde, Aborjin çocukların güvenlik güçleri tarafından kötü muameleye maruz kaldığı görüntüleri geçen hafta basına sızmış ve büyük tartışmalara neden olmuştu.
Islahevinde çekilen görüntülerde 13 yaşından itibaren iki yıl boyunca hücrede tutulan Aborjin bir çocuğun gardiyanlar tarafından soyunmaya zorlandığı, bir başka görüntüde de yine Aborjin bir çocuğun hücrede elleri, ayakları bağlanarak yaklaşık iki saat boyunca sandalyede oturtulduğu görülüyordu.
