Gündem

Erdoğan: S-400'leri 'Alamaz' dediler, aldık; hedef Rusya ile ortak üretim

"Adalet, liyakat, hukuk ve demokrasi sütunları üzerinde yükselen bir yapıyı çökertebilecek hiçbir sinsi güç yoktur"

15 Temmuz 2019 17:36

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, S-400 alımına ilişkin yaptığı konuşmada "S-400'lerimizi almaya başladık. 'Alamaz' dediler. 'Bir yerlere yerleştiremez' dediler. 'Almanız doğru olmaz' dediler. Bugün 8. uçak da geldi ve içindekileri boşaltmaya başladı. İnşallah Nisan 2020'de son  noktayı koyacağız. Şimdi hedef ortak üretimi Rusya ile beraber yapmak" dedi.

15 Temmuz darbe girişiminin 3. yıl dönümü dolayısıyla mesajlar veren Erdoğan, "FETÖ'yü besleyen, büyüten hataların tamamen ortadan kaldırılması şarttır. Adalet, liyakat, hukuk ve demokrasi sütunları üzerinde yükselen bir yapıyı çökertebilecek hiçbir sinsi güç yoktur" ifadelerini kullandı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün yeni binasının açılış törenine katılan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Özel harekatçılarımız yetişebildikleri her yerde darbecilere kök söktürdüler. Ankara'nın dört bir yanında darbecilerle aslanlar gibi mücüadele eden polislerimiz var. Turgut Aslan kardeşimiz bu mücadelede önde gelen isimlerden biri oldu. Kendilerine bir kez daha şahsım milletim adına teşekkür ediyorum. 

Biliyorsunuz 15 Temmuz gecesi, darbecilerin hedef tahtasına koyduğu kurumlardan biri emniyet teşkilatımızdı. Ankara Emniyet Müdürlüğümüz gece boyunca yoğun saldırı altında kaldı. Bu hainler, kendi meslektaşlarına, kendi insanımıza karşı vurun, öldürün demişlerdir. Öldürdükleri sivilleri yerlerde sürüklecek utanmadan fotoğraflarını çekecek kadar alçalmışlardır. Ankara Emniyet Müdürlüğü de bu saldırılardan nasibini almıştır. O bina kullanamaz hale gelmiştir. 

Ama ne oldu. Sakalımızı kestiler o sakal daha güçlü çıktı. Biz ise onların kolunu kestik. Bir olalım, iri olalım, diri olalım birlik olalım. 

Yaklaşık 1,5 yıllık çalışmanın ardından toplam kullanım alanı 32 bin metrekare olan yeni binamızı tamamladık. Biliyorsunuz Ankara bir Selçuklu şehridir. Dedik ki, Selçuklu mimarisi bir bina Ankara Emniye Müdürlüğü'ne armağan olsun. Aynı zamanda akıllı bir bina olsun dedik. 

Türk demokrasisinin kazanımlarına gerektiğinde canı pahasına karşı çıkan kurumlarımız olduğu sürece Allah'ın izniyle hiçbir güç bizi yenemeyecektir. 

15 Temmuz'da 69'u asker ve polis, 183'ü sivil olmak üzere toplam 251 şehit verdik. Yüce mevla şehitlerimizi cennetiyle müşerref kılsın. Bakara Suresi'nde Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin çünkü onlar diridirler" diyor. Demek ki bir onların diri olduğuna inanmakla mükellefiz. Şairin dediği gibi, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bizler şehitlerin canlı olduğuna inanan bir milletiz. Şehitleriyle yaşayan, şehitleriyle var olan bir milletiz. Bu topraklar bize şehit ve gazilerimizin emanetidir. Her karışında bir aslanın yattığı bu topraklar dünyanın en büyük şehitliğidir. Türkiye dün olduğu gibi bugün de şehit ve gazilerimizin fedakarlıklarıyla ayaktadır. Hiçbir maddi imkan, şehit ve gazilerimizin fedakarlığın karşılığı olamaz. Onların çarpıştığı ezan, bayrak, vatan gibi hassasiyetlerimiz gözeterek ruhlarını şadedebiliriz. Biz de çalışmalarımızı işte bu hassasiyetle yürütüyoruz.

Ülkemizi ekonomi, güvenlik, savunma sanayiinde dış politikada çok daha ileri taşıyacak adımları atıyoruz.

S-400 konusunda hedef ortak üretim

S-400'lerimizi almaya başladık. 'Alamaz' dediler. 'Bir yerlere yerleştiremez' dediler. 'Almanız doğru olmaz' dediler. Bugün 8. uçak da geldi ve içindekileri boşaltmaya başladı. İnşallah Nisan 2020'de son  noktayı koyacağız. Şimdi hedef ortak üretimi Rusya ile beraber yapmak. 

Birileri o gün FETÖ'nün paçavraları önünde nöbet tutarkan, grup kürsülerini propaganda haline getirirken biz meydan meydan FETÖ'nün ipliğini pazara çıkarıyorduk. Milletin emaneti silahları millete karşı kullanmaktan çekinmeyen, gizli iletişim araçlarını ortaya çıkardık. FETÖ ile mücadelede önemli adımlar attık. Polis Akademisini aslına uygun hale getirdik. Bu kapsamda 30 bin 714 FETÖ'cü teşkilattan ihraç edilirken 1881 kişi de görevden uzaklaştırılmıştır. Ortaya bir boşluk çıkmaması için gereken tedbirler de süratle aldık. 2017 yılında 2 bin 84 komiser yardımcısı, 21 bin 854 polis memuru göreve başladı.

Bir Müslüman bir kez ısırıldığı delikten ikinci defa ısırılmaz. Bizim de geçmiş itibariyle eksiklerimiz hatalarımız olabilir. Ama o delikten ikinci kez ısırılmamayı 2010 itibariyle yaptık yapıyoruz. Kamu kurumlarını terör örgütü sempatizanlarından ayırmak kadar, devletin içinde böyle bir yapıya müsaade etmemek önemlidir. 

FETÖ 1970'lerden beri devlet ve millet arasında oluşan fay hatlarını kullanarak devlete sirayet etmiştir. Bu ihanet çetesiyle mücadele ederken FETÖ'yü besleyen, büyüten hataların tamamen ortadan kaldırılması şarttır. Devletle millet arasındaki bağları yeniden tahkim ediyoruz.Adalet, liyakat, hukuk ve demokrasi sütunları üzerinde yükselen bir yapıyı çökertebilecek hiçbir sinsi güç yoktur. Devlet ve millet arasındaki bağları yenden tahkim ediyoruz. 82 milyonun her bir ferdinin sahipleneceği bir devlet haline getirmeye çalışıyoruz Türkiye Cumhuryeti'ni. Asıl sorumluluğumuz FETÖ'yü doğuran ekosistemi yok etmektir.

Kendini devletin ve milletin üstünde gören hiçbir anlayışın bir daha buralarda hakim olmasına izin vermeyeceğiz. Sizler Türk Milletinin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin polislerisiniz. Gerektiğinde canlarınız pahasına ülkenin birliği, beraberliği, bağımsızlığını, huzurunu korumakla mükellefsiniz. Sizler ve millet hep birlikte tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyerek geleceğe yürüyeceğiz. Arkanızda devletin, milletin ve elbette Cumhurbaşkanı'nın olduğunu unutmayınız. Bir kez daha 15 Temmuz gecesi şehadete yürüyenler başta olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet, minnetle yadediyorum. Gazilerimize şükranlarımızı sunuyor, kendilerine Allah'tan hayırlı, sağlıklı ve uzun ömürler diliyorum."