Haruki Murakami’ye özür gibi ödül

Nobel Edebiyat Ödülü'nü Bob Dylan'a kaptıran Haruki Murakami, teselliyi Danimarka'da buldu

01 Kasım 2016 20:00

İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi’nin 2016 yılı Nobel Edebiyat Ödülü’nü, Japon yazar Haruki Murakami ve Kenyalı yazar Ngugi wa Thiong’o gibi favori isimler dururken Amerikalı müzisyen Bob Dylan’a vermesi büyük şaşkınlığa sebep olmuştu. Sahilde Kafka, 1Q84 ve İmkânsızın Şarkısı gibi onlarca dile çevrilen ve milyonlar satan kitapların yazarı Murakami’nin yıllardır favori adaylardan olmasına rağmen bu yıl da ödülü alamaması, üstelik ödülü “Amerikan müzik geleneğinde yeni şiirsel ifadeler yaratması”ndan ötürü Dylan’a kaptırması edebiyat çevrelerinde tartışmalar yaratmıştı. Danimarka, bu tartışmalardan oldukça etkilenmiş olacak ki, ülkenin en büyük edebiyat ödülünü Murakami’nin kazanmasını yerel haber kaynakları “Danimarka, en önemli edebiyat ödülünü bir müzisyene değil yazara vermeyi seçti” şeklinde duyurdu.

 

Murakami, Nobel konusunda şeytanın bacağını henüz kıramasa da, Hans Christian Andersen Edebiyat Ödülü’nün sahibi olmayı başardı. 2010 yılında verilmeye başlandığından beri “Danimarka’nın Nobeli” olarak nitelendirilen ödül, adını ülkenin en önemli masal yazarı, Andersen Masalları’nın yaratıcısı, Hans Christian Andersen’den alıyor. Murakami, ödül ile birlikte 500 bin Danimarka kronu yani yaklaşık 75 bin doların da sahibi oldu.

 

Haruki Murakami, Andersen’in de doğduğu şehir olan Danimarka’nın Odense şehrinde gerçekleştirdiği “The Meaning of Shadows” (Gölgelerin Anlamı) başlıklı ödül konuşmasında yabancılara karşı duyulan nefrete ve tarihin ülkelerin çıkarlarına göre yeniden yazılması tehlikesine dikkat çekerek herkesi kendi gölgesiyle yüzleşmeye davet etti ve şöyle dedi: "Davetsiz misafirleri dışarıda tutmak için ne kadar yüksek duvarlar ördüğümüzün, aykırı dediğimiz insanları hayatımızın dışında tutmamızın, tarihi çıkarlarımıza göre yeniden yazmamızın bize zarar vermekten ve bizi yaralamaktan başka bir faydası olmayacaktır." 67 yaşındaki yazar, konuşmasında yer alan “duvar” ve “yabancı” tanımlarının tam olarak neyi karşıladığından bahsetmese de, yazarın eleştirilerinin Avrupa’nın son zamanlardaki göçmen ve mülteci politikalarına karşı bir eleştiri olabileceği düşünülüyor. (K24)