Ahmet Altan'a Geschwister-Scholl Ödülü

Dünyayı Bir Daha Hiç Görmeyeceğim, Nazi zulmüne karşı direnen Scholl Kardeşler onuruna verilen Geschwister-Scholl Ödülü'ne değer görüldü

02 Ekim 2019 15:21

Ahmet Altan, Dünyayı Bir Daha Hiç Görmeyeceğim adlı deneme kitabıyla Almanya’da Geschwister-Scholl Ödülü’ne değer görüldü. Altan, aynı kitabıyla Fransa’da da André Malraux Ödülü’ne aday gösterildi.

Altan’ın Dünyayı Bir Daha Hiç Görmeyeceğim kitabı, Almanya’da “Ich werde die Welt nie wiedersehen” adıyla ve Ute Birgi-Knellessen’in çevirisiyle S. Fischer Verlage tarafından yayımlandı. Kitap, Fransa’da ise Julien Lapeyre de Cabanes’in çevirisiyle ve Je ne reverrai plus le monde” adıyla Actes Sud’dan çıktı.

Geschwister-Scholl (Scholl Kardeşler Ödülü), Nazilerin Yahudilere karşı uyguladığı soykırımı açık bir şekilde protesto eden “Beyaz Gül” hareketinin kurucularından ve rejim tarafından idama mahkûm edilen Hans ve Sophie Scholl onuruna veriliyor.

Hareket, Münih Üniversitesi’nde öğrenci olan 24 yaşındaki Hans Scholl, 22 yaşındaki kız kardeşi Sophie ve 24 yaşındaki Christoph Probst tarafından Haziran 1942’de kuruldu. “Beyaz Gül” adının tam olarak nereden geldiği bilinmiyorsa da, kötülüğe karşı saflık ve masumiyet anlamına geldiği tahmin ediliyor. Hans, Sophie ve Christoph, Nazi politikalarının eğitimli Almanlar tarafından benimsendiğini gördükçe çileden çıkıyordu. Nazi karşıtı bildiriler dağıttılar ve üniversite duvarlarına “Özgürlük!”, “Kahrolsun Hitler!” gibi sloganlar yazdılar. Şubat 1943’te Hans ve Sophie Scholl bildiri dağıtırken yakalanarak tutuklandı. Arkadaşları Christoph ile dört gün sonra idam edildiler. Hans’ın son sözleri “Yaşasın özgürlük!” olmuştu.

Geschwister-Scholl Ödülü, ifade özgürlüğü için mücadele etme cesaretini gösteren isimlere takdim ediliyor. Ödülün gerekçeli kararında, “Ahmet Altan’ın metinleri, Türkiye’deki mevcut durumu sükûnetle ve açıkça göstermektedir. Altan’ın yazıları, bilhassa da büyük bir istikrara, her türlü yoksunluğa karşın, sorgulayıcılardan, suçlayıcılardan ve yargıçlardan daha güçlü durma kararına işaret ediyor. Ahmet Altan, tüm özgürlüklerinden mahrum bırakılmış olmasına karşın, kendi iç özgürlüğünü dokunaklı bir şekilde ve mertçe gözler önüne seriyor. Zaman zaman dünya edebiyatıyla da konuşan bu metinler, bir direnişin ve entelektüel bağımsızlığın kaydı niteliğindedir,” ifadeleri yer alıyor.

Prix André Malraux, Fransız yazar, sanat kuramcısı ve siyasetçi Malraux’nun onuruna 2018’den beri veriliyor. Altan, Jonathan Coe, Atiq Rahimi, C.R. Morgan, Rosa Montero, Isabelle Mayault, Ginette Kolinka, Louis-Philippe Dalembert ve Beata Umubyeyi Maitresse ile birlikte ödülün adayları arasında yer alıyor. Ödüle geçen yıl Javier Cercas değer görülmüştü.

Ahmet Altan, bu kitabıyla daha önce Britanya’da Baillie Gifford Kurmaca Dışı Ödülü’ne, Fransa’da ise Prix Femina étranger’ye aday gösterilmişti.

Ahmet Altan’ın cezaevinde yazdığı ve 19 denemeden oluşan kitabı, Türkçede yayımlanmamasına karşın, birçok dilde okurla buluştu. Kitabın ilk denemesi “Bir Cümle” Altan’ın gözaltına alınışının üçüncü yıl dönümünde, yazarın özel izniyle Türkçede ilk kez P24Blog’da yayınlanmıştı. (K24)