19 Aralık 2023

Para, para, para

Günümüzdeki para fetişizmi bunlara bir boyut daha ekledi. Kolay ve gerekirse gayrı meşru yollardan zengin olmak isteyenleri bir araya getiren, anlaşmalarını sağlayan ya da kavgalarını yürüttükleri, gayrimeşru kazançlarının üstünü örten, anonimleştiren bir dil ve iklim yaratıldı

Günlük hayatta da yüksek iktisat meclislerinde de çok fazla para konuşuluyor. Sanki ekonomi paradan ibaretmiş gibi; moneter ekonominin yanı sıra, üstelik ondan daha önemli bir reel ekonomi yokmuş gibi. Üretim, sömürü, dağıtım, bölüşüm, istihdam vs. gibi ekonomik kategoriler geçiştiriliyor.

Ülkenin bütün dikkati para hareketlerine, döviz kurlarına, faiz hadlerine odaklanmış durumda. İlgi enerjisinin o denli büyük bir bölümü paraya, finansal "analiz"e ayrılıyor ki başka ekonomik konulara yer kalmıyor. Hastalıklı bir para fetişizmi ortalığı kasıp kavuruyor.

Televizyonlarda "para profesörleri"nden ve "para konuşan spiker"lerden geçilmiyor.

Konuşulan para meseleleri yeterince eleştirel bir yaklaşımla da ele alınmıyor; para kendi iradesi olan bir özne gibi edimlerde bulunuyor, iniyor çıkıyor, gidiyor geliyor, birçok edilgen şeyi belirliyor. Kara para, kayıt dışı para, kirli para, kaynağı meçhul para, v.s. demeden, herkes gücüne göre para yığıyor. Para araç olmaktan çıkıyor amaç oluyor.Yolsuzlukların, büyük vurgunların ölçüsü yok, parasızlığın, yoksulluğun, açlığın da.

Eskiden "paran kadar konuş" denirdi -Türkçenin en bayağı deyimlerinden biriyle. Şimdiyse "paran yoksa öl" demeye vardı iş. Bu öyle bir iş ki paraya önem vermeyen kişilerin dahi ufkunu boğuyor, daha önemli konuların şimşeğini çalıyor.

Paraya bu kadar ilgi bireysel yaşamda da, toplumsal yaşamda da ahlaki ve estetik fukaralaşmaya yol açıyor, hatta hayatı müstehcenleştiriyor. Bir yandan görgüsüz fertler yetiştiriyor, öbür yandan düpedüz gözü dönmüş suçlular -âdisi ve kibarı ile.

Para ve bankacılık ders kitaplarında paranın bazı işlevleri sayılır: Değişim aracı, değer ölçüsü, servet stoku gibi. Günümüzdeki para fetişizmi bunlara bir boyut daha ekledi. Kolay ve gerekirse gayrı meşru yollardan zengin olmak isteyenleri bir araya getiren, anlaşmalarını sağlayan ya da kavgalarını yürüttükleri, gayrimeşru kazançlarının üstünü örten, anonimleştiren bir dil ve iklim yaratıldı.

Marx'ta (Kapital I) bir tema vardır. Büyük topraklar sahiplerinin adıyla anılır; falanca beyin arazisi, filanca ağanın toprakları diye. Buna karşılık kapitalistin bankadaki parası aynı şekilde sahibinin adıyla anılmaz, gayrı şahsîdir. Bu özellik günümüzde karanlık ya da kuşkulu kazançlar için elverişli bir kamuflaj işlevi görüyor olabilir. Etraftaki sonradan görmeliklere ve yaygın fütursuzluğa bir de bu gözle bakılabilir.

Yazarın Diğer Yazıları

Tarım ve madencilik

Siyanürlü muazzam atık toprak kütlelerini tasfiye etmek için 400 bin kamyon gerekir diyerek bu saatte işin imkansızlığını ima eden bakanlar, bunu bilmiyorlar mıydı? Niye bu yönteme izin verildi? Gangster şebekesinin bu yığını arkasında bırakıp sıvışacağı belli değil miydi? Nal toplamak devlete mi düşerdi?

Profesyonel politikacılar ve boşuna siyaset

Türkiye’de partiler, başka yerlerde genellikle olduğu gibi, birbirlerinden ayrışarak farklı sınıf kesimlerini, çıkar ve baskı gruplarını, ideolojileri ve programları temsil etmiyorlar. Büyük çoğunluğu merkez sağda ve aşırı sağda toplanmış durumda. Amaçları daha çok iktidar, daha çok vurgun

Deprem, lanet ve hayalet şehirler

Benim binam çökmedi, sadece yan yattı diyen veya deprem 7.5 değil 7.4 şiddetinde olsaydı benim yaptıklarım çökmeyecekti diyen veya ben inşaattan anlamam onun için beni suçlamanız yasalara aykırı diyen (yanlış duymadınız tam böyle dedi) "müteahhit"ler gerçek insanlar mıdır, insan suretindeki yok-insanlar mıdır, yok-kentleri kuran?