28 Ekim 2018

Bir dönem kapandı

"Baki Şehirlioğlu gazetecilik yapılabilen bir dönemin temsilcisi, televizyon haberciliğinin ahlak abidesiydi. Hiç bir iktidarın değil, doğruların peşindeydi"

Türkiye Cumhuriyeti ömrü boyunca gerçeklerin takipçisi olan bir haberciyi kaybetti. Baki Şehirlioğlu gazetecilik yapılabilen bir dönemin temsilcisi, televizyon haberciliğinin ahlak abidesiydi. 
Hiç bir iktidarın değil, doğruların peşindeydi.

Saygıyı hakkaniyetiyle, sevgiyi paylaşımıyla kazandı. Gücünün kaynağı sürekli sorgulayan beyniydi. Bağımsız aklını kimselere teslim etmedi. Paraya, mülke kıymet vermedi. Onu dinleyenler azaldıkça, söyleyecekleri çoğalınca, sesinin yankısı duyulmaz olunca beyni kendi kendini yedi, bitirdi. 

Baki Şehirlioğlu’yla birkaç ay önce son buluşma: Şehriban Oğhan, Yavuz Oğhan, Baki Şehirlioğlu, Çiğdem Anad, Vito Vitelli (Soldan sağa)

Geriye ektiği tohumlar, büyüttüğü fideler, serpilip gelişen ağaçlar bıraktı. Biz toprağını temiz tutacağız Baki abi, toprağına yılanı, çiyanı sokmayacağız. Herkesin adaletini gözeten, kimsenin hakkını yemeyen, sorular sormaktan korkmayan, peşin hükümlü olmayan, fikirlere, inançlara, kimliklere, yaşam tarzlarına saygılı, dogmalara, biat etmeye karşı, rüzgarlara direnen, yüzünü güneşe veren sağlam ağaçlar büyüttün Baki abi. Gözün arkada kalmasın. Bol bol meyva vereceğiz. Şimdi nadas zamanı. Biraz dinleniyoruz. 

Televizyon ekranından verdiğim bütün haberlere sahip çıkarak , beni Mit'e, askerlere ve gelen giden bütün iktidarların hışmına karşı koruyan sevgili müdürüm , bize haberciliğin bağımsız, tarafsız kalarak, her kesimi karşımıza alma pahasına yapılabileceğini sen öğrettin.

Nadas zamanları geçer, hasat zamanları gelir. Bizim meyvalarımız tükense de, meyva veren ağaçlar tükenmez. Çünkü ağaçlar olmadan kimse nefes alamaz. 

Gözün arkada kalmasın, ruhun şad olsun, toğrağını bol bereketli tutacağız Baki abim. 

Yazarın Diğer Yazıları

LGBTİ+'lar ölsün mü, başka kimler ölsün?

Sadece birbirimizi okuduğumuzu bilmeme rağmen kendi kendime konuşmaya dayanamayıp yazdım

Ertugrul Özkök'e mektup

Mehmet Yılmaz'a katılıyorum. Biz bu toplumu eski kodlarımızla artık yeterince tanımıyoruz. Ben zaten uzun süredir nadastayım. Hepimizin ihtiyacı var. Sizin de Ertugrul Bey

Hepimiz bir tuğla koyarız evelallah

Allah, kendi adına tuğlaları toplama yetkisini Diyanet'e vermiş de, haberimiz yokmuş