Kent merkezlerinden uzakta... İş dünyasından, borsa işlemlerinden, döviz alım satımından bütünüyle uzakta...

Bir deniz kıyısında, bir köyde...

Güneşin altında oturmuş "üç köylü kadın" aralarında dertleşiyor:

"-Duydun mu, dolar 9.60 olmuş.

-Duydum, duydum, sorma...

-Çok kötü, biz na'pcaz şimdi?..

-Bilmem ki, kötü işte.

-Dünden beri kara kara düşünüyorum".

Üç köylü kadın... Doların artışından söz ediyor!.. Yaklaşıyorum yanlarına:

"Konuştuklarınızı duydum, kusura bakmayın...

Doların yükselmesi sizi neden ilgilendiriyor?.."

Kadınlardan biri hazır cevap:

"Öyle deme bey!.. Biz tarlayla uğraşırız, mazota zaten zam geldi, şimdi gübreyi kaçtan alacağız, nasıl ekeceğiz, nasıl biçeceğiz?.. Yandık bey biz, yandık!.."

İnanmayan gitsin, Türkiye'nin neresinde olursa olsun, köylülerle konuşsun, bakalım daha neler duyacak!..

Bu nasıl borçlanma

21 Eylül 2021...

"Merkez Bankası yüzde 19,69 faiz oranıyla borç alıyor".

Yüzde 19,69... Yazın bir kenara!..

23 Eylül 2021, yani iki gün sonra...

"Merkez Bankası faizleri yüzde 19'dan yüzde 18'e indiriyor!..."

Madem faiz oranını indiriyor, neden iki gün daha beklemiyor?..

Faizi yüzde 18'e indiriyor ama, indirmeden iki gün önce yüzde 19,69'dan borçlanıyor!..

Devamı var.

19 Ekim 2021...

"Merkez Bankası yüzde 20,27 faiz oranıyla borç alıyor".

Yüzde 20,27... Yazın bir kenara!..

21 Ekim 2021, yani iki gün sonra...

"Merkez Bankası faiz oranını yüzde 18'den yüzde 16'ya düşürüyor!.."

Faizi yüzde 16'ya düşürüyor ama, 16'ya düşürmeden iki gün önce, bir ay önce yüzde 18'e indirdiği faiz oranından değil, yüzde 20,27 faiz oranıyla borçlanıyor!..

Bu nasıl iş?..

Çünkü, borç ödemesi, borç taksidi gelmiş kapıya dayanmış, bekleyemiyor, kendi ilan ettiği faizin üstünde faizle borçlanmak zorunda kalıyor.

Nasıl yönetim ama!..

Ticari krediler masalı

Merkez Bankası faizi neden düşürüyor?..

Bir kaç yandaşın palavrasına ve hatta Merkez'in kendi açıklamasına göre "yüksek faiz ticari kredilerde daralmaya yol açıyor".

Bakalım öyle mi?..

Eylül'de faizi yüzde 18'e indiriyor. Ticari kredilerin artmasını sağlamak üzere. Böylece ticari krediler artacak, o artış üretimin artmasını sağlayacak, Türkiye büyüyecek vs. filan.

"Eylül'de faiz yüzde 18 ama, Ekim başında ticari kredilerde faiz oranı hala yüzde 20 dolayında!.."

Faiz indirme kararını alanlar, indirme için emir verenler, gelsinler bu durumu açıklasınlar!..

Tek başına bu karmaşa bile, "Türkiye'nin nasıl yönetildiğini" göstermeye yetiyor.

Ayrıca...

Piyasa bunlara inanmıyor, kendi kurallarına göre işliyor.

Yandaş medya kaçıyor

21 Ekim "kara perşembe", doların iktidar eliyle çarpıcı yükselişi, hepimizin biraz daha yoksullaşması.

Tesadüfe bakın ki, 21 Ekim aynı zamanda "Dünya Gazeteciler Günü".

Dünyadaki gazeteciler için "kutlanacak bir gün" olabilir ama, bizler için değil, belki "yandaşlar" için.

Ünlü yazar George Orwell'in gazetecilik için bir sözü var:

"Gazetecilik, birilerinin yazılmasını istemediği şeyleri yazmaktır, gerisi halkla ilişkilerdir".

Yandaşların yaptığı halkla ilişkiler.

Dün yandaş gazetelere bakıyorum:

"Sadece ikisi, faiz indirimini savunmaya çabalıyor, üretim artacak filan laflarıyla.

Diğerlerinde birinci sayfada tek bir ekonomi haberi yok, hele doların 9.60'lara fırlamış olması...

İşte, halkla ilişkiler ya... Tek satır yok".

Yandaş TV'ler faklı değil, ekrana çıkanlar neyi, nasıl savunacaklarını bilemiyor, söylediklerini ne yanındakiler, ne de kendileri anlıyor.

TBMM'deki tartışmaları izliyorum, oradaki AKP milletvekilleri de öyle.

Yatırım bankaları

Faizler düşürülünce, yabancı yatırım bankaları, Türkiye ile ilişkili olan ve olabilecek olanlar ellerindeki tabloları yeniden düzenliyor, hesaplarını ona göre yeniden yapıyor.

"Yıl sonu itibariyle doları 12 - 13 liradan hesaplayanlar var.

Aynı şekilde Birleşmiş Milletler projelerinde de, TL hesapları yukarıya doğru yapılıyor".

Ürkütücü, hem de çok.

TOBB "tedirgin"

Yıllardır AKP'yi destekleyen iş dünyası "bir şey söylersem, bir şey yaparsam, aman bana bir şey yaparlar" korkusundan sıyrılmaya başlıyor. Ekonomik kriz onları da, şu ya da bu ölçüde vuruyor.

İş dünyası içinde "Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği", kısa adı "TOBB" AKP'nin en sadık, gözü kapalı destekçilerinden biri iken...

Başta "TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu" neredeyse yeminli yandaşlardan biri iken...

Hisarcıklıoğlu faiz indiriminden sonra tweet atıyor:

"Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararı sonrası hem uzun vadeli faizlerin, hem de döviz kurlarının artması reel sektörümüzü tedirgin etmektedir.

Temennimiz piyasadaki faizlerin ve enflasyonun düşeceği, finansal istikrarın tesis edileceği ortama en kısa sürede kavuşmaktır".

Merkez'in kararı Anadolu'da binlerce iş sahibinin canını fena halde acıtıyor, onlar bastırıyor, onların temsilcisi olan Hisarcıklıoğlu, çaresiz, böyle bir tepki vermek zorunda kalıyor.

Nasıl kalmasın?..

"Sadece Eylül ayında 1.580 şirket daha kapanıyor".

Şirket kapanma haberlerinden sonra, şimdi deniz kıyısındaki o üç köylü kadının dolar kaygısını düşünün!..

Bunları hiçbir güç artık iktidarda tutamaz.