19 Eylül 2019

Adım adım "Düyun-u Umumiye"

Örtülü ödenekten olağanüstü harcamalar... "İtibardan tasarruf olmaz" deyip, sonu gelmeyen harcamalar... Ve şimdi "Borçlanma Genel Müdürlüğü"...

Türk aydını Tercüme Odasında doğuyor.

Tarihe bakıldığında, İstanbul Erkek Lisesi, İstanbul Cağaloğlu'ndaki o görkemli binanın iki önemli özelliği var.

İlki, Osmanlı'da 19. yüzyılın başında "Tercüme Odası" o binada kuruluyor. O oda Batı edebi eserlerinin, romanlarının, öykülerinin, felsefe kitaplarının yabancı dillerden Türkçeye çevrildiği yer. Odada, dönemin ünlü yazarları görev yapıyor.

Ve Türk aydını bir anlamda o odada doğuyor, Tercüme Odasında. Batı ile yoğrularak...

Lise binasının ikinci özelliği, Osmanlı'nın ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ağır faturalar ödediği bir yer olması.

Osmanlı ilk dış borçlanmaya 1854 Kırım Harbi sonrasında başvuruyor. Sonraki yirmi beş yılda hem çok borçlanıyor, hem borçlarını ödeyemez duruma düşüyor. II. Abdülhamit 1881 yılında "Genel Borçlar" anlamına gelen "Düyun-u Umumiye'yi" kuruyor.

Düyun-u Umumiye... Osmanlı'nın sömürge haline düşmesinin aynası... Osmanlı borçlarını ödeyemez olunca, dış borcu dış borçla karşılamak perişanlığına düşüp, faiz üstüne faiz ödemek yükümlülüğü altına girip ve onu da ödeyemez olunca...

Yabancı devletler Düyun-u Umumiye üzerinden devletin gelirlerine, vergilerine el koyuyor.

Osmanlı'nın iflası!..

Düyun-u Umumiye, başta bazı "kuzuların" saçma sapan eleştirilerine hedef olan Lozan Anlaşması ile tarihe karışıyor, kurum olarak kalkıyor, ancak borç ödemesi devam ediyor ve 1954 yılında tamamı ödeniyor.

İşte, o Düyun-u Umumiye'nin yönetim yeri, Tercüme Odası gibi, yine bugünkü İstanbul Erkek Lisesi.

Saatte 3,2 milyon dolar

Türkiye Cumhuriyeti de zaman içinde borçlanıyor.

Yüz yıla yaklaşan Cumhuriyet tarihinde borçlanma rekoru kime ait?..

Evet bildiniz, AKP iktidarına...

Şu anda Türkiye'nin dış borcu 453 milyar dolar. Dış borcun milli gelire oranı yüzde 60'ı buluyor. Bu oran üç yıl önce yüzde 48,7 iken, şimdi yüzde 60. AKP'nin aşırı borçlandığını gösteren oran.

Ya borçlara ödenen faiz?..

O da felaket...

CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın verdiği bilgiye göre, 1975 ile 2002 arasında, yirmi yedi yılda bütçeden faize 251 milyar dolar ödenmişken, AKP iktidarında 1 Ocak 2003 ile 31 Temmuz 2019 arasında, on altı buçuk yılda 467 milyar dolar faiz ödeniyor.

Öztrak'ın hesaplamasına göre:

On altı buçuk yılda faize her gün 77 milyon dolar, yani saatte 3 milyon 200 bin dolar faiz ödeniyor.

"Faiz de faiz, faiz lobisi de lobisi" diye tutturanların ödediği faize bakın siz!.. İşte hesap ortada. Günde 3 milyon 200 bin dolar faiz ödemesi...

Neden?..

Borçlar artık milli gelirin yüzde 60'ına dayandığı için...

12 Eylül Resmi Gazetesi

Borçlara ilişkin bu çok kısa tarih ve verilerin bugün yeri ne?..

Kaderin garip cilvesi mi?..

Tam da, 12 Eylül günü...

12 Eylül 1980 askeri darbesinin 39. yılında...

Yedi gün önce, 12 Eylül 2019 tarihli Resmi Gazete tarihi bir belge.

1881 yılında II. Abdülhamit'in, Muharrem ayına denk geldiği için yayınladığı "Muharrem Kararnamesi" diye anılan bir karar yayınlanıyor, Düyun-u Umumiye ilan ediliyor.

12 Eylül 2019 günü de Tayyip Erdoğan imzasıyla "borç yönetimine" ilişkin bir karar yayınlanıyor.

Tarihsel bir belge olarak, bu Resmi Gazeteyi saklamak gerek.

"Borçlanma genel müdürlüğü"

Neden tarihsel bir belge?.. 12 Eylül 2019 tarihli Resmi Gazetede ilan edildiğine göre:

"Borçlanma Genel Müdürlüğü" kuruluyor.

Resmi Gazetede yeni kurumun amacı şöyle belirtiliyor:

"Devlet yönetimine ilişkin her türlü iç ve dış borçlanma da dahil olmak üzere, ödeme, erken ödeme, kayıt işlemlerini yürütmek ve Devletçe verilen faiz ve ikrazata ilişkin işlemleri yapmak..."

"İkrazat?.." Yani, yeniden borç almak...

Bir sonraki madde şöyle:

"Devlet borcu kapsamında ortaya çıkan yükümlülüklerin yönetimi..."

Kısaca şu anlama geliyor:

"Biz çok borçlandık, çok borç ve faiz ödemek zorundayız, Hazine ve Maliye Bakanlığı bunu yönetemiyor, borçların ödenmesi ve genel anlamda yönetilmesi için yeni bir kurum oluşturuyoruz!.."

Borç yönetimi ile ilgili ne varsa...

Ve bunun için tam yüz on kişilik bir kadro kuruluyor, yüz on kişi!..

Neden bu kadar çok kişi görevlendiriliyor, o da ayrı.

Bu Düyun-u Umumiye'ye giden yolda bir tık geride...

Borçları şimdi Türk bürokratları yönetecek, bir adım sonra, yabancılar mı?..

Olağanüstü israf

İsraf hesabının artık tutulamadığı, bütçe açıklarının 80 milyar liraya dayandığı bir ekonomide borçlar ve faizler de arş-ü alaya tırmandığı için Hazine ve Maliye borçları yönetemez duruma düşüyor.

"Borçlanma Genel Müdürlüğü'nün" kuruluşu bunun ilanı.

Milyarlarca dolarlık özelleştirme yapıyorsun, devletin en değerli varlıklarını, topraklarını, yerin altında ve üstünde ne varsa, satıyorsun, temel ürünlere sürekli zam yapıyorsun, çalışanlara zırnık koklatmıyorsun, ne var ki israfın sonu gelmiyor ve borç üstüne borç yapıyorsun, şimdi bunu "yönetmek" üzere yeni bir birim oluşturuyorsun!..

Köprülere, yollara, hava alanlarına, geçitlere "dolarla belli sayıda geçiş taahhütleri", o sayı tutmazsa, üstünü devlet kesesinden ödemeler... Örtülü ödenekten olağanüstü harcamalar... "İtibardan tasarruf olmaz" deyip, sonu gelmeyen harcamalar...

Ve şimdi "Borçlanma Genel Müdürlüğü"...

Bir "çöküşün" çok temel kilometre taşlarından biri!..

Yazarın Diğer Yazıları

Cumhuriyetçisi olmayan Cumhuriyet

AKP'nin imam hatiplerle, vakıf ve derneklerle, kendine bağlı sermaye ile oluşturduğu taban karşısında duranların ortak söylemi var. Hangi siyasi kanatta olurlarsa olsunlar... Ortak söylem Cumhuriyet!..

Piyasa Erdoğan'a, Erdoğan Murat Kurum'a güvenmiyor

Erdoğan ve bakanların İstanbul'da her oy avcılığı Kurum'u biraz daha değersiz kılıyor

Promosyon aldatmacası, İstanbul kâbusu

Başta Erdoğan, hükümetin tekmil bakanları İstanbul’da, hepsi birden Ekrem İmamoğlu’na karşı oy devşirme yarışında. 1946’dan bu yana hiçbir genel ve belediye seçiminde görülmeyen manzaralar!..