Öfkeli ve ihanete uğramış Uğur Dündar, bir Jül Sezar oluyor, bir melodram kahramanı - Leyla ve Mecnun'un hayaleti Nalan Kuruçim, kareyi kullanmayacağımı sanıyordu - Yeşilçam klasiği Davaro - Sir Ian McKellen, 80 plus aktivist

***

Merkez ve sağ, Cihangir'de

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün basın danışmanı Ahmet Sever, gazeteci Hadi Uluengin'in evine taşınarak Cihangirli oldu. İyi ki de taşınmış. Onun sayesinde merkezde ve merkez sağda yer alan kimi gazeteciler de artık Cihangir kaldırımlarını şenlendiriyorlar.

Ahmet Sever, ben, "derin" Milliyet Tahir Özyurtseven, Kemal Genç ve tabii ki masanın en ünlüsü, siyasi analist Levent Gültekin. (Foto: Doğan Kitap'tan Cem Erciyes)

"Hep solcuları koyuyorsun" diye beni eleştiren fanlarıma bir tekzip olarak gördüğünüz fotoğrafı yayınlıyorum. Herhalde Tahir Özyurtseven ve Levent Gültekin'e de solcu demeyecekler. 

Eski Radikalciler hep "Radikalci"

Yasakların gevşemesi üzerine Radikal'in genç tayfası tabii ki ilk önce T24 ve Oksijen yazarı Mehmet Y. Yılmaz'ı ya da Karar yazarı İsmet Berkan'ı aramayacaklardı.

Cihangir'deki 22'de bir araya geleceklermiş, "Sizsiz olmaz" dediler. Ben de Irish Coffee parasını onların ödemesi şartıyla kabul ettim. Çoğu, az ya da orta ünlü fakat şu anda çok parlak işler yapıyorlar.

Sıkılmadan okuyun, hepsi benden bir ya da iki kuşak genç. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın (İKSV) gizli beyni Elif Ekinci, Altın Kitaplar'dan Ecem Kodak, Eskiden Radikal'in, şimdi de Hürriyet Kitap Sanat'ın en çalışkan editörü Erkan Aktuğ, Uykusuz mizah dergisinin as çizeri Cem Dinlenmiş, +90'da yayınlanmasını heyecanla beklediğiniz, iki genç kadının ilişkisini anlatan video haberin sahibi Columbialı Elif İnce ve Doğan Kitap'ın geç de olsa keşfettiği yayın yönetmeni Cem Erciyes, Hürriyet'in özel haber kraliçesi Ece Çelik. Fotoğrafı çeken Nalan Kuruçim, yeni bölümleri gösterime girecek, Leyla ve Mecnun'da oynadığı için, "spoiler" vermeyeyim diye kareye girmedi, halbuki içlerinde en ünlüsü oydu.

İki aşıma rağmen maskeli ben, dizicilerin her an keşfetmesini beklediğim 22'den Tayfun Dal, Elif Ekinci, Ecem Kodak, Erkan Aktuğ, Cem Dinlenmiş, Elif İnce, Cem Erciyes, Ece Çelik 

Yurt haberleri

Gümüşlük'te "heyoo" salgını

* Bodrum ve periferisi (Gonzo Haber Ajansı): Bodrum'daki muhabirim, Bodrum'un en çok istilaya uğrayan bölgesi Gümüşlük'ten şimdi izleyeceğiniz bu videoyu gönderdi. Ben keyifle aradan çekiliyorum, tıklayın ve keyifle izleyin.

Diyarbakır'da karpuz saplantısı

* Diyarbakır (Gonzo Haber Ajansı): Diyarbakır'ın kayyum belediyesi, fena halde "ucube" bulunduğu için kendi diktirdiği karpuzlu bir heykeli kaldırmak zorunda kalmıştı. Fakat kayyumlara söz geçirmek ne mümkün. Şimdi de bu gördüğünüz bu karpuzu heykel olarak dikmiş. Etik ve evrensel kurallara bağlı bir gazeteci olarak, nihai kararı Türkiye halklarına bırakıyorum.

Fotoğraf: Mezopotamya Haber Ajansı

Barış için pedal

İzmir (Gonzo Haber Ajansı): İzmir muhabirimizin bildirdiğine göre, Egeli kadınlar Kültürpark'ta barış için pedal çevirecekler. Bisikletinize binin ve gidin. (Ayrıntılar afişte)

Bu linkler ihmal edilmesin

* 40. İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma gösterimleri 1-13 Temmuz arasında yapılacak.

* Sansüre direnen belgeseller etkinliği, çocuk kitapları dosyası ve 15-22 Haziran sansür gündemi Susma Platformu'nda. 

Tarihimden yapraklar

Sir Ian daha entelektüel bulduğu için yazar Yıldırım Türker'le konuşmayı daha çok tercih etti. Türker'in arkasında kıçı dönük olan ben, Sir Ian'ın arkasında, yüzü dönük olan Yasemin Alkaya

Epey bir yıl önce, Cihangir'in efsane mekânlarından Bilsak 5. Kat ya da Yasemin Alkaya'nın yeri.

LGBTİ+'nın Maçka pikniğinin polis müdahalesine uğraması, İstanbul Valiliği'nin Onur Yürüyüşü'ne izin vermemesi aklıma Ian McKellen yani Yüzüklerin Efendisi'nin Gandalf'ını getirdi. Çünkü, 80'li yaşlarına karşın Birleşik Krallık'ta bir LGBTİ+ aktivisti olarak çalışan Sir Ian, yıllar önce 5. Kat'ın misafiri olmuştu.

Yasemin Alkaya, ünlülerin yanı sıra beni ve Yıldırım Türker'i de o yemeğe davet etmişti. Alkaya'ya elinde hiç fotoğraf var mı diye sordum, bu sayfadaki fotoğrafı gönderdi, teşekkürlerimle. Bu arada küçük bir reklam, 5. Kat, 1 Temmuz'da faaliyete geçecek.

Mormonlar kimdir?

Hafta başında hâlâ mecburen tahammül ettiğim kimi kanalların "talking heads" programlarını izlemeye çabalıyorum ekmek paramı çıkarmak için. Manitu korusun, bence üçüncü sınıf mafyanın borusunu öttürdüğü Türkiye'de "Abdurrahman Çelebi" olan SBK, kimleri aramamış?

Merdan Yanardağ, İsmail Saymaz, Sevilay Yılman... Üstelik bu SBK, ağırlıklı olarak Utah Eyaleti'nde yaşayan Mormon tarikatına mensup Kingston ailesiyle ortak çalışırmış. Üstelik bu Mormanların en büyük numarası birden fazla kadınla evlenmekmiş. SBK'nın ortakları olan Kingston kardeşler Mormonmuş diye, Mormon tarihini okumaya niyetlenirken başka bir kıyamet koptu.

Bu sefer konu mali yolsuzluktan çok, ünlü gazeteciler arasında kopan kıyametti. Tabii ki her gece bir, bazen iki televizyon kanalında boy gösteren, bence egosu fazla şişik kimi gazeteciler, evrensel gazetecilik ilkeleri, araştırmacı gazetecilik, gazeteci hangi soruları sorar ve kimlerle ne zaman görüşür konularında seyircilerine iletişim dersleri vermeye çalıştılar, üstelik de eksik, yanlış. 

Sıklıkla Halk TV, KRT, Tele1 gibi "sözde muhalif" kanallar, bunları her gece üçer dörder saat önümüze sürdüler. Aralarında tek eksik olan, tabii bence, katarakt ameliyatlı Sözcü köşecisi Yılmaz Özdil'di. O da dışarıdan müdâhil oldu. Durum daha da vahimleşti.

Özdil, "ağabeyi" Uğur Dündar'ın tepesini attırdı. Uğur Dündar ona, "Ölürsem kabrime gelme" meâlinde bir çıkış yaptı. Evrensel gazetecilik ilişkisinde usta-çırak ilişkisini anladık ama bu "ağabey-kardeş" ilişkisini hiç duymamıştık. Üstelik, anlı şanlı bütün iletişim fakültelerinde ders verdiğim hâlde. Fazla uzatmayayım, neyse ki, Sözcü köşecisi ve aynı zamanda TV starı İsmail Saymaz ve Tele1'in Merdan Yanardağ'ı, ve hatta yaşlı bilge Emre Kongar yardıma yetiştiler. Dediler ki, "Dündar ile Özdil kardeş, biz onların işlerine karışmayalım!" Ben de karışmıyorum.

SON DAKİKA

Karışmayayım dedik ama dün gece Tele1'de Uğur Dündar, Merdan Yanardağ ve Emre Kongar, Yılmaz Özdil'le yanlış anlaşılma durumunu gündeme getirince mecburen tekrar karıştım. Meğerse Dündar ve Özdil arasındaki "saygın araştırmacı gazeteci" polemiği, bütün Türkiye'yi yasa boğmuş. Emirgan'da yürüyen kadınlar Uğur Dündar'ı görünce sarılıp ağlamışlar.

Müjdat Gezen aktif olarak devreye girmiş. 24 saat sonra Dündar ve Özdil yeniden abi-kardeş. Gelsin Atatürk ve İzmir Marşı. Şimdi ne söylesem boş. Sizler en iyisi perşembe gecesi, TELE1'in 18x2 programını Youtube'dan izleyin ve hayatınızda hiç böyle kahve muhabbeti duyup dinlediniz mi, karar verin. 

İsmail Saymaz-Uğur Dündar-Yılmaz Özdil-Emre Kongar

Genç meslektaşlarıma küçük bir uyarı

Belki de biraz kıskanıyorumdur ama televizyonlardaki (tabii ki yandaş olmayan) benden genç meslektaşlarıma, yüzlerini bu kadar fazla yıpratmamalarını öneririm. Neredeyse her gece karşıma çıksalar, Kadir İnanır ve Türkan Şoray'dan bile soğurdum.  Ayrıca bu kadar çok televizyonlara çıkılırsa, yanlış anlama ve yanlış anlatma riski de artıyor.

Herkes de İsmail Saymaz gibi sonradan özür dileyecek kadar dobra olmayabilir. Tabii bu bir magazin olduğu için birkaç isim vermeden olmaz. Üç Barışlar (Yarkadaş, Pehlivan ve Terkoğlu), eski Posta'cı Timur Soykan, Emin Çapa, Murat Ağırel, Ozan Gündoğan... Şimdi de haddimi aşarak, kıskançlığımı iyice artıran birkaç isim daha sayacağım: Fikret Bila, Akif Beki, Yavuz Oğhan, Sedat Bozkurt... Kimse, "Ben konuk değil, programcıyım" demesin, çünkü ben de Faruk Bildirici değil, sıradan bir magazin ombudsmanıyım. 

Sıkça sorulan sorular ve cheap shots

Gonzo Haber Ajansı muhabiri, Cihangirli ünlü Deniz Türkali'yi, Bodrum Yalıçiftlik'te denize girerken yakalamış. Türkali, Bodrum ve Gümüşlük'ü çok kalabalık, yani halk dolu bulduğu için, 70'lerin Bodrum'unu hatırlatan Yalıçiftlik'e gidiyormuş denize girmek için. Yok yok, yalnız değil, kızı şarkıcı Zeynep Casalini ile birlikteymiş. Bir ara avukat Mebuse Tekay'la buluşmuş. İsimlerini kullanmama yasak koyan YT, MÇ ve MelÇ de oralardaymış. SA da orada ama gördüğünüz gibi adını kullanamıyorum.

Deniz Türkali denizde, ne kadar espritüelim değil mi?

* Çok sayıda okurum ve fanım, oyuncular Hatice Aslan ve Devrim Nas'ın fotoğrafını kullanıp Serhat Midyat'ın fotoğrafını kullanmamamı eleştirdiler. İşte buyurun, üçte bir Cihangirli, üçte bir Midyatlı, üçte bir Teksaslı Serhat Midyat'ın, Gonzo Haber Ajansı tarafından Teksas'ta çekilmiş bir fotoğrafı.

Oyuncu Serhat Midyat'ın arabasının plakasına dikkat (FOTO: GHA)

Advertorial (!)

Türkiye'nin belki de ilk mahalle dergisi Çınardibi'nin, yaz ve kış okulu mekânı için kira desteğine ihtiyacı var. Semt çocukları okullardan ücretsiz yararlanıyorlar. 

Ümraniye ilçesinde çıkan Çınardibi'nin kira için toplam ihtiyacı 27 bin 500 lira. İletişim için telefon: 0554 136 44 90.

Garanti Bankası
IBAN
TR58 0006 2000 7460 0006 6610 11
EURO IBAN
TR26 0006 2000 7460 0009 0908 55

Müzik önerisi

Bu hafta, akıllarına nereden geldiyse, iki akademisyen, bir emekli ve bir de hâlâ editörlük yapan dört okurum, aynı şarkıyı önerdiler Çok versiyonu olan parçanın Davaro filminde yayınlananını seçtim.

Tabii Kemal Sunal'ı özlemle anarak: Ölürsem Kabrime Gelme İstemem...