16 Temmuz 2021

Pahalı şeyler içtiğim, obruk peyniri ve kelle yediğim lüks bir hafta; hem de elimi cebime sokmadan

Çok sayıda fanım ve az sayıda okurumu uyarırım. Mülkiyeliler Birliği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve İnsan Hakları Derneği dışında örgüt üyeliğim yoktur. Adımı kullananlara itibar etmeyin...

Meltem Cumbul, "Yılan Hikâyesi"nden bu yana hiç yaş almamış - İnsan Hakları Derneği bir gün hepimize lazım olabilir - Britney Spears kimseden çekmedi babasından çektiği kadar - Ayhan Işık, Yeşilçam denince akla gelen ilk devlerden biridir

***

Haftaya pek şanslı ve keyifli girdim. Cihangir'de hem Meltem Cumbul hem de Kadir İnanır'la kaynatma şansım oldu. İkisini de çoktandır görmüyordum. Yaşı küçük olandan başlayayım.

Tanıdığım en tavizsiz oyunculardan olan Meltem Cumbul'la kısa görüşme iyi geldi. "Milena'ya Mektuplar" oyunundan beri haberim yoktu. Pandemi nedeniyle üç dört oyundan sonra ara verilmiş. Ama ne gam. Meltem Cumbul, tiyatro konuşurken pırıl pırıldı.
Meltem Cumbul ve beni "gölge sanatları ekolü"nden Dr. İncilay Erdoğan çekti

İnanır'la domatesli pilav

Aynı günün akşamı Upper Cihangir'de Jash'ta Kadir İnanır'ın masasındaydık. İnanır, aylardır Dalaman'da izolasyondaydı. Ermeni mutfağı mezeleri ve yılda bir kez orada yediğimiz özel domatesli pilav nefisti.
Başrolde Tuğrul the Gonzo, co-starring Kadir İnanır(Fotoğraf: Seray Şahiner)
Fakat gecenin en renkli yıldızı Nazmi Özer'di. Evet bildiniz, Yeşilçam'da 40'a yakın film yapmış ve 60'ı aşkın yapımcılığı olan Özer. Dört kitabı daha Arapça'ya çevrilecek olan Seray Şahiner'le birlikte, keyifle Ayhan Işık ve Yılmaz Güney anekdotları dinledik.
 
Durun, daha bitmedi. Eve dönerken Kadir İnanır'dan aldığım viski haracım koltuğumun altındaydı.

Yurt haberleri

Datça – (Gonzo Haber Ajansı)

12 Eylül mültecisi, müzisyen Fuat Saka’nın belgeseli çekiliyor

Fuat Saka, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından ülkeyi terk etmek zorunda kalmış ve vatandaşlıktan atılmıştı. 27 yaşında geride bırakmak zorunda kaldığı Türkiye'ye 20 yıl sonra dönebildi.

17 yıldır Datça’da yaşayan Fuat Saka’nın belgeseli çekiliyor bugünlerde. Bir döneme ışık tutacak olan belgeselde; Cem Karaca, Melike Demirağ, Yılmaz Güney, Işık Yenersu, Işıl German gibi sanatçıların yanı sıra, Abdullah Çatlı gibi, onların tamamen dışındaki karakterlerle ilgili anılar da dikkat çekecek. Ayrıca GHA'dan Figen Kumru'nun bildirdiğine göre, Fuat Saka Avaz adında bir albüm yaptı. Albüm, tüm dijital platformlardan dinlenebiliyor.

Fuat Saka'nın albümüne değişik ülkelerden müzisyenler de katılmış

Bu linkler ihmal edilmesin

* Elgiz Müzesi, 2012 senesinden beri yaptığı teras sergilerinin 13.sü olan “Gelecek Zaman” sergisini, gerçekleştiriyor. Açık hava sergisi, 23 Ekim'e kadar ziyaret edilebilir. 

* Hafıza Merkezi'nin Kısa Dalga Medya işbirliğiyle hazırlanan podcast serisi tamamlandı. İfade özgürlüğü, toplanma özgürlüğü ve insan hakları savunucuları olmak üzere üç temel başlık, Türkçe ve İngilizce 3'er bölümde ele alındı. Hafıza Merkezi'nin haziran bülteni için tıklayın. 

Tarihimden yapraklar

Yeniden İHD

Tuğrul the Gonzo, Eren Keskin ve Leman Yurtsever kulis yaparken

Burada gördüğünüz fotoğraf üç günlük ama beni 35 sene önceye götürdü. Övünmek gibi olmasın, İnsan Hakları Derneği'nin ilk kuşak üyelerindenim. Uzun bir aradan sonra İHD İstanbul Şubesi Genel Kurulu'na katıldım, zar zor da olsa yedek üye olarak Denetleme Kurulu'na bile girdim. İnşallah 75 yaşında bir hayrım dokunur.

***

Rövanşist yemek

Sevgili fanlarım geçen hafta yazdığım "gizemli" medya yemeğini hatırlayacaklardır. Hani benim çağrılmadığım, heteronormatif çok az ve az ünlü erkek gazetecilerle dolu olan yemek.

Neyse ki dört kadın, Mülkiye ve TRT Haber Dairesi'nden arkadaşım Necla Zarakol'un girişimiyle gönlümü az da olsa aldılar. Şu anda en "trendy" mekan olan Hodan'da yemek yedik. Kadın meslektaşlarıma baktıkça, Sophia Loren' den Monica Vitti'ye, Barbra Streisand'den Simone Signoret'e müthiş oyuncuları hatırladım. Yemeğin parasını "pozitif ayrımcılık" olsun diye kadınlara ödettim. Sonra da beni arabayla eve bıraktılar.

Cezayir'deki Hodan'da Deniz Alphan, Nurcan Akad, ben, Necla Zarakol ve Elçin Yahşi

Ah TRT vah TRT

Suç örgütü olduğu iddia edilmeyen Pelikan grubuna mensup aşırı yandaş Hilal Kaplan, TRT Yönetim Kurulu'na atanmış. 1970 ortalarında binbir sınav ve kursu geçip stajyer olarak gazeteciliğe başladığım özerk TRT'yi içim sızlayarak yad ettim. 

Sıkça sorulan sorular ve cheap shots

* Geçen hafta mahalleden en iyi arkadaşlarım olan iki profesör, Arşo Kayır ve Şako Yüksel'in Mavi Yolculuk'a gideceklerini öğrendim. Hemen gururumu ayaklar altına alarak "Beni de götürsenize" dedim. Keyifle beni davet edeceklerini ancak teknede sadece kadınlar olacağı için götüremeyeceklerini belirttiler. 

Ne var ki doğru söylemeyenin mumu yatsıya kadar yanar. Gökova stajyerim tekneyi buldu ve bana bu fotoğrafı yolladı. Bakın bakalım erkek var mıymış, yok muymuş. Bayram dönüşü yüzüme nasıl bakacaklar bilmem. Üstelik elimde başka fotoğraflar da var. Bikinili...

Özel zengin teknelerine saygımdan öteki isimleri yazmayacağım. Şako Yüksel mavili gözlüklü, Arşo Kayır kabarık, bir öbek kızıl saçlı
* Bodrum Mavi Yolculuk'u artık alt-orta sınıflara düştüğü için bazıları rota değiştirdi.  Örneğin Cihangir bağlantılı ort ve üst-orta sınıfa mensup az ve orta ünlü ekip, bayram için Hırvatistan tekne gezintisine çıkma hazırlığında. Tek engel Deniz Türkali'nin vizesi. GHA yanılmadıysa teknede Lale Mansur, Cem Mansur, Prof. Hacer Ansal, Meltem Aslan ve Murat Çelikkan var. Hayır, melek yavrularını götürmüyorlar.

Advertorial (!)

Amy Berger'in yazdığı ve Paloma Yayınları'ndan çıkan Alzheimer'ın Panzehiri kitabını Türkiye'nin en has feministlerinden Füsun Özden çevirmiş. Kitap, hastaların ve onların yakınlarına Alzheimer'ın karanlık labirentinden çıkış için bir umut ışığı sunuyor.

Unutmayalım, hepimizin tanıyıp sevdiği bir Alzheimer hastası vardır. Ben merakla okutmaya başladım bile.

Müzik önerisi

Ünlü pop şarkıcısı Britney Spears ve babası arasındaki vesayet davası bütün hızıyla sürüyor. Tabii ben Britney'in tarafındayım. 

Dokuz-on yıl önceden "Criminal"...

Yazarın Diğer Yazıları

Magazin noir girişimlerine yavaş yavaş başlıyorum

Gonzo gazeteciliğimin bu aşaması en fazla 6-7 ay sürecek, çünkü sizlere veda etmeyi düşünüyorum...

Happy bayrams!

Bayram seyran demeyip Cihangir kafelerini gezerek yazımı yazdırmayı becerdim, etraf pek boş...

Seçimlerle gelen rahatlama...

Yeniden, hafif çekinerek de olsa gülmeye başlamak ne kadar güzel bir şey, değil mi?