27 Eylül 2024
1970'lerin ortaları olmalı, torpilin t'sinin bile olmadığı o zamanlarda TRT sınavlarına girip bileğimizin hakkıyla kazanmış 30 yaşının altında genç insanlardık. O sırada TRT'ye yapımcı olarak girmeye çalışan Tomris Giritlioğlu bizden de gençti, 10 yaş kadar... Bir üst kattan sık sık haber dairesine inerdi. Bu Tomris bizi ne kadar seviyormuş canım, diye sevinirken gerçek bir anda ortaya çıktı. Meğer Daire Başkanı Aycan Giritlioğlu'nu baştan çıkarmaya çalışıyormuş... Çok uzatmayayım, çıkardı da... Daha sonra ikisiyle Ankara'nın Küçükesat semtinde komşu olduk. Oğulları Ilgaz Giritlioğlu'nun altına bez takılı halini hatırlıyorum... Geçen hafta hayatını kaybeden ve Aycan'ına kavuşan Tomris Giritlioğlu'nun, benim bildiğim tam 8 filmi var. Birincisi Suyun Öte Yanı, sonuncusu ise Güz Sancısı filmleriydi. Çalıştığı dönemde ağırlıklı olarak yakın dönem tarihine ışık tutmaya çalışan neredeyse belgesel-dramlar yaptı ve hepimizi televizyon başına kilitledi. Yani sakın şimdiki dizilerle karıştırmayın. Ben kendi adıma Tuba Büyüküstün, Beren Saat, Okan Yalabık ve Cansel Elçin (...) gibi birçok ünlü oyuncuyu onun dizi ve filmleriyle tanıdım.
Tomris Arcak Giritlioğlu, sıkı bir Antakyalıydı. Daha sonra sıkı bir Ankaralı ve daha da sıkı bir Cihangirli oldu. Oba Sokak'taki ofisinde yaptığımız tartışmaları, çalışmaları ve kazandığımız paraları tabii ki keyifle hatırlıyorum...
Eski adıyla FOX, yeni adıyla NOW yeni sezonunu kutlamak için çarşamba akşamı Rixos Tersane İstanbul'da kalabalık bir parti vermiş. Biz davet edilmedik ama Gonzo Haber Ajansı oradaydı. Bu arada merak ediyorsanız Selçuk Tepeli, İlker Karagöz, Ozan Gündoğdu ve Nevşin Mengü vardı ama ben yoktum...
Tiyatrocu arkadaşım Şenay Gürler'in rol aldığı bir film, perşembe gecesi Netflix'te gösterime girdi. Filmde şimdiye kadar nedense bir türlü yakışıklılığına yaraşır bir rolde göremediğimiz Çağatay Ulusoy'un da yer aldığını öğrendikten sonra iyice merak etmeye başladım. Tabii, tahmin ettiniz, arkadaşım Şenay Gürler mutsuz bir zengin kadını oynuyor... Çağatay Ulusoy ise jigoloyken TAM BİR CENTİLMEN'e dönüşüyor.
* T24'ün son transferleri herhalde dikkatinizi çekmiştir... İki Mülkiyeli, bir Bilkentli yani üç Ankaralı yazılarıyla artık T24'teler. Sırrı Süreyya Önder ve Evren Balta, Mülkiye'den; Binnaz Saktanber de Bilkent'ten...
* Öteki kanalları izlemediğim için bilemeyeceğim ama bu hafta "muhalif kanallar" Yunan botlarının Datça ve Bodrum sahillerine girişini büyük gürültülerle verdiler. Özellikle Fatih Portakal, AKP'nin nasıl olup da Bodrum'a Yunan postalı bastıran kişilere yeterince büyük bir tepki göstermediğini anlatıp durdu. Üstelik de ertesi gün 40 otobüs dolusu Yunan komşumuz maç için Türkiye'ye gelmişken... Keşke biz gazeteciler biraz daha dikkatli olsak! AKP'yi ben de tabii ki onaylamıyorum ama kritik konularda biz gazetecilerin ağzından çıkan her lafın ya da kaleminden çıkan her satırın çok etkili olabileceğini unutmayalım...
* Diyarbakır'da Haber Atölyesi'nden tanıdığım Sedat Yılmaz, geçen gün bana Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin şahane uygulamasından bahsetti. Ben de sizinle paylaşmadan duramadım. Belediye, kadınlara yeni istihdam alanları açmak için Kadın Otobüs Şoförü Ehliyet Eğitimi Projesi başlatmış. 25 Eylül’de başlayan başvurular, 14 Ekim’e kadar devam edecekmiş; ilgilenenler bu link üzerinden başvurabilir. Kayyım döneminde atılan kadın şoförlerin işe geri alınması da gündemde üstelik...
* Ayrıca Diyarbakır'dan bir şahane haber daha... JINKART uygulaması geliyormuş. 18-64 yaş arasında ihtiyaç sahibi tüm kadınlara aylık 90 biniş hakkı verilecek ve bu kart, sosyal tesislerde de indirim sağlayacakmış.
* Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği ile Anadolu Kültür'ün ortaklığıyla yürütülen Diyarbakır Hafızası’nın ‘’İlçe Postası’’ sergisi, ikinci bölümüyle yayındaymış. Bu kez Diyarbakır merkezi dışında yer alan Ergani, Eğil ve Silvan'ın anlatıldığı sergide coğrafyanın zengin kültürü gösteriliyor. Meraklısına...
Yıllar sonra Oasis'le buluşmak çok iyi oldu... 2025'te dünya turnesine çıkacaklarmış, inşallah Türkiye'ye de gelirler... Yeniden bir araya gelmelerinin şerefine sizinle bu muhteşem şarkılarını paylaşıyoruz: Wonderwall...
Tuğrul Eryılmaz kimdir?Tuğrul Eryılmaz, kendisini "sadece gazeteci" olarak tanımlıyor. Dünyayı etkileyen 1968 rüzgârı sırasında üniversiteye gitti. 1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (Mülkiye) bitirdi. Bir süre Londra'da öğrenim gördükten sonra Türkiye'ye döndü. Mülkiye'de yüksek lisans eğitiminin ardından Ankara'da TRT Haber Merkezi'nde gazeteciliğe başladı. Bir dönem Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda iletişim dersleri verdi. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından üniversiteden ayrıldı. İstanbul'da haftalık Nokta, Yeni Gündem, Tempo ve Sokak dergileriyle Cumhuriyet ve Yeni Asır İstanbul gazetelerinde çalıştı. Ankara, Bahçeşehir, Bilgi, İzmir Ekonomi ve Kadir Has üniversitelerinin iletişim fakültelerinde gazetecilik dersleri verdi. 1996’daki kuruluşundan 2013 yılına dek yaklaşık 16 yıl Radikal İki’nin yayın yönetmenliğini yaptı. “Gazeteci olarak yaptıklarımın çok azından pişmanım. Neyse, ‘önemli’ bir köşe yazarıymışım gibi sizlerin sütunlarından çalmayayım. Bize güvenerek yazı gönderen herkese bol minnettarlık ve sevgiyle…” satırlarıyla Radikal İki'ye veda etti. Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği'nden yargılanan gazeteciler arasında yer aldı; bu nedenle açılan davada 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin lira para cezasına çarptırıldı. Sinema ve dizilerde senaryo ve kurgu danışmanlığı da yapan Eryılmaz, IPS İletişim Vakfı kurucusu ve Yönetim Kurulu üyesi. Rolling Stones ve Marianne Faithfull hayranı. Asya'nın dedesi. |
Hem TGC'liyim, hem İHD'liyim, hem de Mülkiyeliyim
Orman yangınları, operasyonlar, gözaltılar hepimizin içini cayır cayır yaktı. Ne diyeyim, bu da gelir bu da geçer ağlama...
Adalet bakanı Yılmaz Tunç bakın ne söyledi: Bir yıl ceza almışsa 18 gün cezaevinde kalma durumu olacak. Yine 6 ay ceza almışsa en az 9 gün cezaevini görecek. Tanrı bizi korusun
© Tüm hakları saklıdır.