06 Ağustos 2021

Hayat yine de sürüyor | Nihayet sinemadayım | Cumhuriyet muamması | Kebapçı istilası

Cuma cehennem sıcağı, cumartesi sağanak. Bence evde keyifle Nina Simone'un hüzünlü ve umut verici sesini dinleyin

"Hayaletler"in başarılı yönetmeni Azra Deniz Okyay - Cihangir gecesinde başrollerde Kadir İnanır ve Tuğrul the Gonzo - Nina Simone bu hafta sonu hepimize çok iyi gelecek - İsmail Saymaz yine adres değiştirdi 

İngiliz hemşerilerimin dediği gibi, "misfortune never comes singly" yani, talihsizlik tek başına zuhur etmez. Buyrun size içinde bulunduğumuz haftanın Türkiye'si. Salgının saçtığı acılar yetmezmiş gibi memleketin en güzel yerleri günlerdir yanıyor, işsizlik ve enflasyon her geçen ay yeni rekorlar kırıyor, liyakatsız yöneticiler ya top çeviriyorlar ya da topu bize atıyorlar. Sanki hepimizi eve tıksalar ve söyledikleri her şeye inanmamızı sağlasalar işin içinden çıkacaklarını düşünüyorlar. Ama yağma yok! 

Kaktüs'ten Jash'a

Hafta sonu akşamüzeri arkadaşım Kadir İnanır'ın davetiyle Kaktüs'te buluşuyoruz. Kimler mi? Dostluk Yardımlaşma Vakfı'ndan Şafak Efe Demirbağ, Cahit Akçam, bendeniz ve de Lower Cihangir'de oturan yazar Seray Şahiner. Bol bol İnanır'ın son filmi Kapı, Yılmaz Güney sineması, Dev-Yol, Ertuğrul Kürkçü gibi 68'lileri ve Vakfın ilgilendiği 12 Eylül mağdurlarını konuştuk.
 
Tabii ki her konuda birebir aynı düşünmüyorduk ama paydamız ortaktı. İçkiler, kahveler Kaktüs'te içildi, zeytinyağlı sarmalar, Mari'nin domatesli Ermeni pilavı Jash'da yenildi.
Vakıftan Şafak Efe Demirbağ ve Cahit Akçam, masanın benden sonraki ünlüsü Kadir İnanır, servis şefimiz sosyolog Berfin Özel, son kitabını bitirmeye çırpınan Seray Şahiner ve bütün Akdeniz ülkeleri yanarken magazinden vazgeçmeyen Gonzo Tuğrul

İki muhteşem kadın

Önce sinema ile başlayayım. Nihayet Azra Deniz Okyay'ın Hayaletler filmini gördüm. Baştan söyleyeyim hem biçim, hem içerik yenilikleri beni biraz zorladı ama gerçekten beğendim.
 
Bütün oyuncuların ama özellikle arkadaşım Nalan Kuruçim'in katkısı görülmeyecek gibi değildi. Evet evet doğru bildiniz, güzelim Kuruçim, Doğan Kitap'ın az yakışıklı Genel Yayın Yönetmeni Cem Erciyes ile evli. 
 Nalan Kuruçim Hayaletler'de döktürüyor
İkinci muhteşem kadın ise Tarih Dergisi'nin zar zor orta yakışıklı Yayın Yönetmeni Gürsel Göncü ile evli. Tülay Günal, bu pazar ATV'de başlayacak olan İkimizin Sırrı'nın oyuncularından.
 
Cem Akyoldaş'ın yönettiği dizi bir Güney Kore uyarlaması (Marriage Contract : Evlilik Sözleşmesi). Uyarlama diye hafife almayın, çünkü uyarlayan Özen Yula
Upper Cihangirli Tülay Günal, İkimizin Sırrı'nda

Ece, Hulki ve ben

Salgın kısıtlamaları biraz gevşeyince, Asmalımescit'e daha sık gitmeye başladık. Hafta içinde Doğan Akın davetlisi olarak Ece'deydik. Berna Abik ve Tuğçe Tatari gibi yazarlarla.
Ece Aksoy, T24 Hulki ve T24 Tuğrul
Ama tabii ki başrolde T24'e her gittiğimde havlayarak beni kaçırmaya çalışan Hulki vardı. İtiraf edeyim ki Hulki açık havada bana iyi davrandı.

Yurt haberleri

Gümüşlük - (Gonzo Haber Ajansı): Stajyerim Ferahfeza nihayet Off Gümüşlük dışına çıktı. "Greta"ya gitmiş.
 
Upper Cihangir'in her an tıklım tıklım mekânı 21'in işletmecileri Yusuf Akın ve Deniz Karaağaç, Gümüşlük'e de el atmışlar. Müthiş manzaralı "Greta"da mantı da var, nefis şaraplar da. 
 
Gonzo Haber, günün her saatinde açık olan Gümüşlük Greta için gün batımını özellikle öneriyor 
Karaburun-(Gonzo Haber Ajansı): "İklim Değişikliğiyle Mücadelede Bir Uyumsuzluk Deneyimi" başlığı hemen ilginizi çekti değil mi? Haklar ve Araştırmalar Derneği'nin Karaburun Yarımadası Rüzgâr ve Enerji Santralleri üzerine kapsamlı bir raporu. 
 
Kendine "azıcık çevreciyim" diyenlerin bile yapması gereken bir okuma bu. 

Bu linkler ihmal edilmesin

* Kundura Sahne'nin Remote İstanbul etkinlikleri bu Cumartesi başlıyor. Ayrıntılar için linki tıklayın. Pişman olmayacaksınız. 

* Benim ilk kez dinlediğim, söz ve müziği kendisine ait olan, genç sanatçı LİNANİL'in yeni teklisini dinlemek için tıklayın. 
 
* Mülkiyeliler Birliği Genel Merkez Ankara'da Açıkhava Film Gösterimleri Belgesel Günleri  başlıyor. Tüm gösterimler İngilizce altyazılı ve ücretsiz.
 
 

*** 

Kara Salı'm

Temmuz'da 16 gazeteci saldırıya uğradı. 49 gazeteci yargılandı.Bu bilgiler bianet'ten. Neredeyse eş zamanlı bir RTÜK tehditi çıkıyor karşıma: "Sürekli yanan yerleri göstermeyin." Aynı gün Faruk Bildirici Yeni Şafak eski GYY'si yeni köşecisi Karagül'ün yangınlar-CHP- PKK zırvasını gündeme getiriyor.

Ve yine aynı salı, Hürriyet'in İmam Hatipli'si yangın faciasından dolayı herkesin kahrolmasından "nifakçıları" sorumlu tutuyor. Yani eski ana akım yeni yandaş medya, iç paralayacak kadar kötü.

Cumhuriyet muamması

Bir ara akıllar başa geliyor diye düşündüğüm Cumhuriyet'te değişen bir şey olmuyor. Meğersem, sendika konusunda patron, Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya'ya baskı yapmamış. Kimse yalan söylememiş. Koskoca gazete az kalsın bir "iletişim kazası"na kurban gidiyormuş. 

Neyse ki şimdi her şey süt liman. Küçükkaya'nın beni mahcup etmesi üç gün bile sürmedi. Bu arada sessiz sedasız "Madem iş tatlıya bağlandı, ben de artık istifa edebilirim" diyen Cihangirli Mine Söğüt dışında kimseden ses çıkmadı. İstifasını küçük bir notla Cumhuriyet'te duyurduğu gün Mine Söğüt'le Yakup'ta karşılaştık. Resim altına "Mine Söğüt Cumhuriyet'ten kurtuluşunu kutluyor" diye yazmayacağım sözünü vermem üzerine Mine ve arkadaşları bu sayfada gördüğünüz pozu verdiler.

Cumhuriyet'ten istifa ettiğine pek üzülen Mine Söğüt, arkadaşları Ayda Uzunçarşılı, Şebnem Kitiş, Selma Merter

Saymaz kürkçü dükkânında

Tanıdığım en çalışkan genç meslektaşlarımdan İsmail Saymaz'ın nerede çalıştığını saptamak benim için hep bir sorun oluşturdu. Dün İsmail Saymaz'ın kendi yazısından (itiraf edeyim Medya Radar'dan aparttım) son durumu kesinlikle öğrenmiş oldum.

Kendisine hiç karışmayan ama aralarında görüş ayrılığı olan Atatürkçülerin kalesi Sözcü'den ayrılmış. Tam bir sene önce ayrıldığı Halk TV'ye geri dönmüş. Saymaz'ın Sözcü'deki son yazısı herkesi memnun edecek biçimdeydi. Tek itirazım Saymaz'ın "tercih" yerine "yönelim" demeyi öğrenememiş olması. 

Sıkça sorulan sorular ve cheap shots

* Kebapçı istilası

Aslında 30 metre ötemdeki Soğancı Sokak'ta sabah 07.00'den akşam karanlığına kadar süren dayanılmaz gürültülerin nedenini öğrenmeseydim bu yazıyı yazmayabilirdim.

CZNBurak'a geçmeden önce, Cihangir'de geçen filmi başa sarayım. Önce Cihangir Caddesi'nde 01 Adana Ocakbaşı açıldı. Neyse ki küçük aile işletmelerinin ve sevimli cafelerin yanında fazla dayanamadı ve kapandı. Yerine Pürtelaş Kebapçısı açıldı. 

Birbirimize dokunmadan yaşarken iki gün önce inanılmaz bir şey oldu. Kaktüs'te buluştuğumuz Gazete Pencere'den Boray Acar ile Süryani usulü içli köfte yemek için mekâna gitmeye kalktık. Saat 21.00'e geliyordu ve Pürtelaş'ın neredeyse yarısı boştu. Şef garson "Rezervasyonumuz doludur" demez mi? Öfkeden beynim attı. 

Kendime göre yorum yaptım. Londra'dan gelme şortum çok kısaydı ya da Güldal Kızıldemir'in getirdiği David Bowie t-shirtüm çok renkliydi ve sayın şef bizi oraya uygun bulmamıştı.

İşte bunun üzerine daracık Soğan Sokak'ta hem de vegan dükkânın tam karşısında fabrika usulü bir kebapçı açılacağını duyunca hemen muhtarımız Adnan Bal'a "ihbar"da bulundum. O da bütün mahalleyi yaz sıcağında gürültüye boğan ve hem de o sokağı tamamen felç edecek bu girişime karşı Beyoğlu Belediyesi'ne şikâyette bulunduğunu söyledi. Tabii ki biz Cihangir Mahallesi sakinlerinin CZNBurak'la başa çıkmamız çok zor. Ama yine de bir şansımızı deneyelim dedik. 

Tek yön olan ve Taksim İlkyardım'a 10 metre mesafede bulunan Soğancı Sokak'taki bu otopark gidiyor yerine maalesef CZNBurak geliyor (Fotoğraf: Defne Akman)

Müzik önerisi

Bu haftanın hüznüne uygun olarak sizler için Nina Simone seçtim. Blues ve cazdan oluşan 35 dakikalık müthiş bir albüm. 

Yazarın Diğer Yazıları

Magazin noir girişimlerine yavaş yavaş başlıyorum

Gonzo gazeteciliğimin bu aşaması en fazla 6-7 ay sürecek, çünkü sizlere veda etmeyi düşünüyorum...

Happy bayrams!

Bayram seyran demeyip Cihangir kafelerini gezerek yazımı yazdırmayı becerdim, etraf pek boş...

Seçimlerle gelen rahatlama...

Yeniden, hafif çekinerek de olsa gülmeye başlamak ne kadar güzel bir şey, değil mi?