04 Ekim 2024

En ayıp kelimelerle en "siyâseten doğru" sonuçlar...

Bu magazinde Tezgah da var, Nihal Yalçın ve Leonard Cohen de...

Rıza Kocaoğlu dört dörtlük bir oyuncu | 
Arkadaşım Nihal Yalçın girince Bahar'ı izlemeyi tabii ki sürdüreceğim |
Gazetecileri sevmek zorunda değilsiniz ama sakın onları tehdit etmeyin |
AÜ SBF'yi dağıtmak için her şeyi yaptılar ama çocukların tiyatroları hâlâ keyifle devam ediyor

***

Epey bir aradan sonra nihâyet filme gittim ve hafta içinde açık havada gösterimi yapılan Tezgah filmini gördüm. Gördüm ne demek? Duyduklarıma kulaklarım inanamadı... Film baştan sona tam bir küfürler silsilesiydi! En hafifini söyleyeyim, tabii ki suç olmayacak şekilde; ".mına koyayım"... İlk dakikalardan hemen sonra bütün küfürlere rağmen film fena halde hoşuma gitti. Neden biliyor musunuz? Çünkü bütün küfürler politically correct'ti! Senarist Erkan Kolçak Köstencil ayıp sözlerle müthiş bir senaryo yazmıştı ve benim gibi elit entelleri bile kafaya almayı becermişti. Hele oyuncular... Damla SönmezRıza Kocaoğlu ve kısacık rolüyle Şinasi Yurtsever'e insan bakmaya doyamıyordu. Tabii biraz da karanlık çekimden görebildiğim kadarıyla... Neyse film eleştirmenliğine soyunmadan bir de şunu ekleyeyim;  tiyatrodan sinemaya üç günde uyarlandığını düşündüğüm film 15 dakika daha kısa olsaydı tam dört dörtlük olacaktı. 4 Ekim'de gösterime girecek, ne yapın ne edin mutlaka görün! 

Yönetmenlerden biri olan ve bizim mahallede oturan
Kadir Çermik'le de poz vermeyi ihmal etmedim... Fotoğraflar ve bazı bilgiler için
Berna Semercioğlu ve yürütücü yapımcı Ercan Reşat Demir'e teşekkür ediyorum... 

Artık üçü de yok

Aralarında iki Oscarlı Maggie Smith'in de bulunduğu Harry Potter filmlerinin üç ünlü oyuncusu artık aramızda yok. Maggie Smith de Alan Rickman ve Micheal Gambon'a katıldı; aramızdan ayrıldı... Hem sevgi hem de keyifle anıyoruz... 

Maggi Smith, Micheal Gambon ve Alan Rickman 

Komşum Bahar'da başlıyor

Bahar dizisini hâlâ ufak tefek söylenmelerime rağmen izliyorum. Bundan sonra belki daha da dikkatli izleyeceğim çünkü komşum Nihal YalçınBahar dizisine girmiş... Ama bütün ısrarlarıma rağmen rolünün ne olduğunu söylemedi, "İzle, görürsün" dedi...

Nihal Yalçın'la Cihangir HomeRoom'un önünde... 
Fotoğraf: Emre Erdem

Gazetecileri rahat bırakalım 

Türkiye'de siyasal ve ekonomik durum giderek kötüleşirken iktidar ortağı bu kez de gazetecileri hedef aldı. Devlet Bahçeli, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesinin ardından kopan kıyamette tek suçları ayrıntılı haber vermek olan dört gazeteci Murat Ağırel, Barış Pehlivan, Timur Soykan ve Şule Aydın'a parmak salladı. İstediğimiz kadar eleştirelim, herkes bilsin ki bu dört  meslektaşımızın yanındayız. 

Bahçeli bir yandan DEM Partililerle el sıkışırken bir yandan da gazetecileri hedef gösterdi;
buyrun size normalleşme!

Sıkça sorulan sorular ve cheap shots

* Hep kötü haber verecek değilim ya... Bizim mahalleden Ramize Erer ve Tuncay Akgün'ün oğulları Mehmet Akgün, Fransız kamu televizyonu France24'e çıkmış. Lighthouse Reports Araştırmacı Gazeteci Grubu, The Washington Post ve Sky News'la beraber Le Monde gazetesi için daha önce kaleme aldığı Sudan'da işlenen savaş suçlarıyla ilgili röportajının ayrıntılarını anlatmış. 

Cihangir komşularım Ramize Erer ve Tuncay Akgün'ün oğulları Mehmet Akgün,
France 24'e çıktı

* Arkadaşım Berrin Alganer, Londra'ya gitmeden önce beni Sur Balık'ta yemeğe davet etti. Asansörü bozuk olduğu için 6. kata çıkmakta zorlandık ama sonunda becerdik. Yemekler ve özellikle yediğimiz lagos çok lezzetli ve çok pahalıydı. Bu yüzden de yemekten bir fotoğraf değil, çalışanlarla çektirdiğimiz bir fotoğrafı buraya iliştiriyorum. 

Yemen Demir, arkadaşım Zaza, Gonzo Tuğrul, İrfan Pusa,
Zerrin Alganer'in ablası Berrin Alganer

Advertorial (!)

Ankara Üniversitesi SBF Tiyatro Topluluğu'nun Bertolt Brecht'in Arturo Ui'nin Önlenebilir Yükselişi oyununu oynayacağı mesajını alınca yıllarca geriye gittim. 1960 sonlarında aynı oyunu Prof. Dr. Erdal Yavuz, Prof. Dr. İlber Ortaylı ve oyuncu Halil Ergün'ün olduğu tiyatro ekibinden izlemiştik. Siyasal Bilgiler Fakültesi Tiyatro Topluluğu, Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükselişi'ni 5-6 Ekim Devlet Tiyatroları 75. Yıl Sahnesi'nde saat 19.30'da; 8 Ekim Mamak Kültür Merkezi Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde yine 19.30'da oynayacakmış. Ankara'daysanız mutlaka izlemeye çalışın. 

Müzik önerisi

Bu hafta Leonard Cohen'in dünyadaki karmaşık savaş durumuna uygun, "Fakirler fakir kalır, zenginler zenginleşir" diyen Everybody Knows şarkısını seçtik... 

Tuğrul Eryılmaz kimdir?

Tuğrul Eryılmaz, kendisini "sadece gazeteci" olarak tanımlıyor. Dünyayı etkileyen 1968 rüzgârı sırasında üniversiteye gitti. 1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (Mülkiye) bitirdi. Bir süre Londra'da öğrenim gördükten sonra Türkiye'ye döndü.

Mülkiye'de yüksek lisans eğitiminin ardından Ankara'da TRT Haber Merkezi'nde gazeteciliğe başladı. Bir dönem Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda iletişim dersleri verdi. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından üniversiteden ayrıldı.

İstanbul'da haftalık Nokta, Yeni Gündem, Tempo ve Sokak dergileriyle Cumhuriyet ve Yeni Asır İstanbul gazetelerinde çalıştı.

Ankara, Bahçeşehir, Bilgi, İzmir Ekonomi ve Kadir Has üniversitelerinin iletişim fakültelerinde gazetecilik dersleri verdi.

1996’daki kuruluşundan 2013 yılına dek yaklaşık 16 yıl Radikal İki’nin yayın yönetmenliğini yaptı. “Gazeteci olarak yaptıklarımın çok azından pişmanım. Neyse, ‘önemli’ bir köşe yazarıymışım gibi sizlerin sütunlarından çalmayayım. Bize güvenerek yazı gönderen herkese bol minnettarlık ve sevgiyle…” satırlarıyla Radikal İki'ye veda etti.

Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği'nden yargılanan gazeteciler arasında yer aldı; bu nedenle açılan davada 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin lira para cezasına çarptırıldı.

Sinema ve dizilerde senaryo ve kurgu danışmanlığı da yapan Eryılmaz, IPS İletişim Vakfı kurucusu ve Yönetim Kurulu üyesi. Rolling Stones ve Marianne Faithfull hayranı. Asya'nın dedesi.

 

Yazarın Diğer Yazıları

78 yaşında hâlâ beni şaşırtıyorlar

Bu hafta fotoğrafım yok çünkü patoloji raporum ancak perşembe öğleden sonra çıktı; daha Taksim İlkyardım doktorumu görmedim ama galiba kanserimle başa çıkmış, tabii kesinleşince size daha iyi bilgi veririm

Demokrasi yok, su ve para da yok; ya sigara?

Sizce moda olduğu üzere benim yerime de bir kayyım atayacak olsalar bu kim olurdu, cevaplarınızı bekliyorum...

Hadi bi' cesaret, hep birlikte haykıralım: Kapitalizm öldürür!

Hastanede operasyonun ardından -3'e indirildim, yoğun bakıma... Çok soğuktu ve canım sıkılmıştı, hemşirelere bi' takılayım dedim, onlar benden daha komik çıktı! "-3'ün altında ne var" diye sordum; cevap pat diye geldi: Morg var Tuğrul Bey, morg var!..

"
"