05 Mayıs 2019

Şampiyonlar Ligi’nde Yoksullara Yer Yok!

Dengesiz rekabeti yücelten bu uygulama ile UEFA, önümüzdeki yıllarda Merkez Lig takımları arasında düzenlemeyi düşündüğü bir lig yapılanmasının da temellerini atmış oldu

Türk futbolunu ve çevre ligleri bekleyen tehlike!” başlıklı yazımızda,[1] UEFA’nın Şampiyonlar Ligi’ne katılım formatını 2018-19 sezonundan itibaren değiştirmesini ve bunun olası sonuçlarını irdelemiştik. Bu makalemizde de UEFA’nın Şampiyonlar Ligi’nde yaptığı bir başka değişikliği ele alacağız.

Parasal Ödül Dağıtımı Yeniden Düzenlendi

UEFA’nın Şampiyonlar Ligi’nde yaptığı ikinci önemli değişiklik, parasal ödül dağıtımında yapılan değişiklikti. Yeni düzenlemeyle, UEFA 2018/19 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde parasal ödül dağıtımında değişikliğe giderek, yüzde otuzluk payıyla kulüplere önemli gelir kalemi oluşturan Pazarlama Havuz Gelirlerinin payını yüzde onbeşe indirip Takım Katsayı Sıralaması “Team Coefficient Ranking”  adı altında yeni bir parasal ödül dağıtım kriteri getirdi.

Yeni uygulamayla, kulüplerin son on yıllık UEFA takım katsayıları temel alınarak oluşturulan reytinge göre kulüplere parasal ödül dağıtımı gerçekleştirilecek. Bu gelir kaleminin, toplam kulüplere dağıtılacak parasal ödül havuzu içindeki payı yüzde otuz ve dağıtılacak tutar da 585 Milyon Euro olacak.

Bu uygulama sonrası parasal ödül dağıtımında, Takım Katsayı Sıralaması kriterinin payı % 30 olarak belirlenirken, Şampiyonlar Ligi'ne katılım ücretlerinin payı %25, sportif performansa dayalı dağıtılacak gelirlerin payı  %30 ve havuz pazarlama yayın gelirlerinin dağıtım payı da %15 olarak belirlendi. 

Aslında, UEFA bu  değişiklikleriyle merkez liglerin lehine, çevre liglerin aleyhine rekabetin yapısını değiştirmiş oldu. Bu değişim aslında bize Şampiyonlar Ligi’nde UEFA’nın bir paradigmik değişikliğe gittini gösteriyor. Bu konuyu yazımızın sonunda daha detayıyla açıklayacağız.

Peki, rekabetin yapısı nasıl değişti? Buna bir göz atalım isterseniz.

Şampiyonlar Ligi Gelir Dağıtımı Değişti 

UEFA 2018-2021 arası 3 sezonda takımlara ve liglere finansal desteğini daha da arttıracağı açıkladı. UEFA’nın bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde 32 takıma dağıtacağı tahmini toplam tutar 1.950 Milyon Euro civarında olacak.

Galatasaray Bu Sezon Şampiyonlar Ligi’nden Ne Para Kazandı?

UEFA’nın “Team Coefficient Ranking” kriterini uygulamaya almasıyla, Galatasaray’ın kasasına Şampiyonlar Ligi’nden 2018-19 sezonunda girecek olası gelir yaklaşık 32,8 Milyon Euro civarında olacak. [2] Bu gelir içinde kulübün havuz pazarlama gelirlerinden aldığı payın yaklaşık 5 ila 7 Milyon Euro arasında olması bekleniyor. Oysa, Beşiktaş 2016-17 sezonunda havuz pazarlama gelirlerinden 17 Milyon Euro elde etmişti. Aradaki fark 10 Milyon Euro’yu geçiyor. Galatasaray, Takım Katsayısı Sıralaması gelirlerinden alacağı 7.7 Milyon Euro ile aradaki farkı bir ölçüde telafi etmiş gibi görünse de, bu uygulama değişikliği nedeniyle kaybı en az 5 Milyon Euro civarında olacak.  UEFA’nın son iki sezonda kulüplere dağıttığı parasal ödül tutarının 1.4 Milyar Euro’dan, 1.95 Milyar Euro’ya yükseldiği dikkate alındığında, Galatasaray’ın gerçek kaybının daha fazla olduğu görülecektir. 

Bu nasıl mı olacak? Gelin birlikte analiz edelim.

UEFA Parasal Dağıtım Kriterlerine Takım Katsayısı Uygulaması Getirdi

Bu uygulamayla, UEFA en yüksek puandan en düşük puana katılımcı takımların sıralamasını yapacak. Şampiyonlar Ligi’ne katılan 32 kulüp sahip oldukları puana göre en yüksekten en düşüğe sıralanacak ve oluşan sıralamaya göre her bir sıra için pay belirlenecek.  Bu kapsamda, 1.sıradaki takımın 32 payı olurken, son sıradaki (yani 32. sıradaki) Takımın payı 1 pay olacak. Bu payların her biri UEFA’nın bu sezon için belirlediği 1.108 bin Euro ile çarpılacak ve bu şekilde takımlara reytinglerine göre dağıtılacak para belirlenmiş olacak.

Her Kulüp Takım Puanına Göre Hisse Sayısına Sahip Olacak

Bu sıralamayı 2018-19 sezonu için yaptığımızda,  162.000 takım puanına sahip Real Madrid ilk sırada yer aldığı için 32 paya sahip olurken, ikinci en yüksek puana sahip Atletico Madrid 31 paya, 3. Sıradaki Bayern Münih 30 paya sahip olacak. Buna göre sıralama birer puan azaltılarak 32.sıradaki takıma kadar gidildiğinde,  32.sıradaki takımın (AEK) 1 payı olduğu görülüyor. Temsilcimiz Galatasaray ise sondan yedinci sırada olduğu için 7 paya sahip. [3]

Pay başına her kulübe 1.108.000 Euro gelir dağıtılacak. Buna göre 32 paya sahip Real Madrid ‘’Takım Katsayısı Reytingi’’ne göre (32 Pay) *(1.108.000 Euro) = 35.456.000 Euro Reyting Sıralama Geliri elde ederken, temsilcimiz Galatasaray ise yedi hisseye sahip olduğu için (7 pay) *(1.108.000 Euro) = 7.756.000 Euro ‘’Takım Katsayısı Reyting Geliri’’ne ulaşmış olacak.

Takım Katsayısına Göre Reyting Geliri

Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere, takımların sahip oldukları paylar ile hisse başına UEFA tarafından belirlenen 1.108bin Euro katsayısı ile çarpılarak, her takıma dağıtılacak parasal ödül belirleniyor.

Buna göre kulüplere dağıtılacak toplam tutarı ise şu şekilde hesaplayabiliriz. [(32*1.108.000€)+(31*1.108.000€)+...+.(2*1.108.000)+(1*1.108.000)=585.000.000 Euro] olacaktır.

Bu Uygulama Kime Yarıyor?

UEFA Şampiyonlar Ligi gelirlerinin kulüplere dağıtımında 2018-19 sezonu itibariyle yaptığı değişiklikle, yeni oluşturulan  585 Milyon Euro’luk gelir kaleminde ‘’Coeffient Ranking’’ uygulaması kesinlikle büyük takımların lehine bir düzenleme olarak görünüyor. Bu değişiklikte, kulüp sıralamasına geçmiş 10 yılın baz alınmasının nedeni de  UEFA tarafından açıklanmış değil.

Bu uygulamanın getiriliş mantığını iyi irdelemek lazım.

Bu Uygulama İle Merkez Liglere Daha Fazla Para Aktarılmış Olacak!

Pazarlama Havuz gelirlerinin 585 Milyon Euro’dan, 292 Milyon Euro’ya düşürülmesiyle, Çevre Liglerin takımlarına daha az parasal ödül aktarılmış olacak. Nitekim, yukarıdaki tabloya göre merkez liglerin kulüplerine aktarılan tutar, Takım Katsayısı Reyting gelirinin %71,4’lük kısmına karşılık geliyor. Yani, 585 Milyon Euro’luk gelirin 417.716.000 Euro’su Merkez Liglere gidiyor.

Bir Türk Takımının İlk Beşte Yer Alması Mümkün Değil!

Ayrıca, on yıllık birikimli takım katsayısının bu gelirin dağıtımına baz alınması, Çevre Liglerin takım performanslarının, Merkez Liglerin gerisinde kalıyor olması nedeniyle, bu farkın zaman içinde kapanması da çok mümkün görülmediğinden, Çevre Lig takımlarının her zaman bu gelir kaleminden daha az pay almalarına neden olacaktır.

Aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere, UEFA Ülke sıralamasında ilk beşte Beş Büyük Lig (Merkez Ligler) yer alıyor. 100.712 puanla İspanya 1.sırada yer alırken, Fransa 58.498 puanla 5. Sırada. Ülkemiz ise 38.900 puanla 10.sırada.

Beş büyük ligin puan ortalaması 76.465. Buna göre, ilk beşte yer alabilmek için en az 60.000 puana yakın bir puan toplamak gerekiyor. Örneğin, Süper Lig’in ilk beşte yer alabilmesi için, Avrupa’ya giden kulüplerimizin ekstra (60.000-34.600=) 25.400 puan toplaması gerekiyor. Böylesi bir performans ise mümkün görünmediği için bizim ilk beşte yer alma şansımız bulunmuyor.

İlk Beşte Çevre Lig Takımlarının Yer Alması Pratikte Mümkün Görünmüyor. Bu nedenle, bu uygulama kesinlikle Merkez Lig takımlarının işine yarayan bir uygulama.

Bu uygulamayla ilk sırada yer alan Real Madrid’in gelirinde fazladan 17.5 Milyon Euro daha fazla gelir elde etmiş olacak.

İlerleyen yıllarda bu gelir kaleminde UEFA katsayı arttırdıkça, büyük takımların kazançları da daha çok artacaktır. Oysa, Pazarlama Havuz Gelirlerinin dağıtımında lokal yayıncının havuza katılım payı oranında para dağıtılıyordu. Pazarlama Havuz Gelirlerine katılım payı değişmedikçe, kulüplere dağıtılacak tutarda da bir değişiklik olmuyor, aksine havuza katılım payı arttıkça, ilgili ülkenin takımı havuzdan artışa paralel pay alıyordu.

Sonuç

UEFA’nın Şampiyonlar Ligi’nde 1) Statü değişikliği yaparak, Merkez Liglerden daha fazla takımın Şampiyonlar Ligi’ne katılımına olanak sağlaması, 2) Şampiyonlar Ligi havuz gelirleri dağıtımında Takım Katsayısı Uygulaması getirerek, Merkez Lig takımlarına daha fazla gelir aktarımına olanak sağlayacak gelir dağıtımına gitti.

Bu düzenlemelerle UEFA, Şampiyonlar Ligi’nde Merkez Ligler lehine Pradigmik değişimi de tamamlamış oldu. Bu değişim ile Çevre Ligler aleyhine haksız rekabet kalıcılaştırılmış ve kurumsallaştırılmış oldu.

Bu uygulamalar sonrası Çevre Ligler Şampiyonlar Ligi’ne daha az takım gönderecekler ve daha az para kazanacaklar. Bu da, zaman içinde Çevre Liglerin sportif ve parasal anlamda rekabet güçlerini iyice yitirmeleri anlamına geliyor.

Dengesiz rekabeti yücelten bu uygulama ile UEFA, önümüzdeki yıllarda Merkez Lig takımları arasında düzenlemeyi düşündüğü bir lig yapılanmasının da temellerini atmış oldu.

Bu düzenlemelerle UEFA, zengin mahallesinde (Şampiyonlar Ligi’nde) yoksul istemiyor. 

Bu uygulamalar, tüm çevre liglerin UEFA’ya karşı birleşik platformda seslerini yükseltmelerini ve mücadele etmelerini zorunlu kılıyor.


[1] Tuğrul Akşar, “Türk futbolunu ve çevre ligleri bekleyen tehlike”, 29 Nisan 2019,  http://futbolekonomi.com/index.php/haberler-makaleler/genel/122-tugrul-aksar/4563-champions-league-ampiyonlar-ligi-futbol-ve-ekonomi.html

[2] Galatasaray’ın 2018-19 sezonunda olası geliri: 15.2 Milyon Euro katılım ücreti + Havuz geliri 5 Milyon Euro civarında (bu sene henüz havuza Türkiye’nin katılım payı belli olmadı)+ Katsayı sıralaması 9.9 Milyon Euro + 2.7 Milyon Euro Performans Tutarı (1 Galibiyet) olmak üzere toplamda 32,8 Milyon Euro.

[3] https://www.uefa.com/uefachampionsleague/news/newsid=2528730.html

Yazarın Diğer Yazıları

Futbol nereye gidiyor?

Küreselleşen dünyada futbol kulüpleri ekonomik-finansal örgütlere dönüştü. Bu değişim kulüpleri küresel olmaya zorladı. Finansal futbol, küreselleşen kulüplere her alanda fazladan rekabet üstünlüğü sağladı

Renkler farklı, dertler ortak: Kulüpler faiz - döviz - enflasyon kıskacında kıvranıyor

Kulüplerimiz net borçlu; yükümlülükleri gelirlerinin üzerine çıkmış, zarar eden ve döviz pozisyon açığı taşıyan bir mali yapıya sahip. Borç baskısı altındaki futbol mali yapısı dengesini tamamen kaybetmiş ve sürdürülebilir olmayan bir yapıya evrilmiş durumda

Vergi oranını düşürmek, yasa dışı bahsi azaltır mı? Bahis ekonomisine genel bir bakış

Yasa dışı bahse karşı mücadele yapısal bir nitelik kazanmadan, vergi oranlarının düşürülmesi, yasal bahis gelirlerini artırmayacağı gibi vergi gelirlerinin düşmesine neden olur. Bu alanda bahis oynayanlarının gelirini maksimize artırır