14 Şubat 2020

Avrupa futbolunda merkez ligler ile çevre ligler arasındaki gelir farkı açılmaya devam ediyor

Avrupa futbolunda UEFA kaynaklı stratejik yapılanma merkez liglere iktisadi, mali, sportif refah ve başarı, çevre liglere de kriz ve darboğaz getirdi

Deloitte’un son futbol finans raporuna göre Avrupa futbolunun parasal büyüklüğü bir önceki sezona göre yüzde 11,13 artarak 28.4 milyar Euro’ya ulaştı.[1] Bu gelirin yüzde 55’i olan 15.6 milyar Euro gelir, beş büyük lig (merkez ligler), yani İngiliz Premier Lig, Alman Bundesliga, İspanyol La Liga, İtalyan Serie-A ve Fransız Ligue1 tarafından yaratılırken, kalan 12.8 milyar Euro’luk gelir ise (yüzde 45) Türkiye’nin de içinde bulunduğu çevre ligler tarafından gerçekleştiriliyor.

1996/97 sezonundan başlamak üzere Avrupa futbolundaki hızlı parasallaşma, aşağıdaki tablo ile net olarak ortaya konulmaktadır. Avrupa futbolunda 1996/97-2017/18 arası kulüplerin kazandıkları toplam parasal gelir 306.8 milyar Euro’ya ulaştı. Bu süreçte merkez liglerin birikimli kazançları 171.430 milyon Euro’ya, çevre liglerin birikimli gelirleri de 135.370 milyon Euro’ya ulaştı.

Bu dönemde merkez liglerde lig başına ortalama gelir 484,8 milyon Euro’dan, 3.118 milyon Euro’ya yükselirken, çevre liglerde lig başına gelir 29,5 milyon Euro’dan 256 milyon Euro’ya artış kaydetti.

Çevre liglerin gelirleri arttı ama merkez liglerin gelirleri daha fazla arttı!

Avrupa futbolunun son 22 yıllık geçmişine bakıldığında, 1996-97/2017-18 sezonları arasında Avrupa futbolu parasal gelirde toplamda yüzde 657’lik bir artış kaydetti.

1996-97 sezonunda Avrupa futbolu 3.750 milyon Euro civarında bir gelire sahipti. Bu gelirin 2.4 Milyar Euro’luk kısmı merkez ligler tarafından yaratılırken, 1.326 milyon Euro’luk bölümü de çevre ligler tarafından üretilmekteydi. Geçen 22 yıllık dönemde beş büyük ligin parasal gelirleri yüzde 543 artarak, 2.4 Milyar Euro’dan 15.590 milyon Euro’ya ulaşırken, çevre liglerin gelirleri de yüzde 866 artarak 1.326 milyon Euro’dan 12.8 Milyar Euro’ya yükseldi. Tablo:1’de Avrupa futbolunda merkez liglerin ve çevre liglerin parasal gelirlerinin gelişimi görülüyor.

Tablo: 1) Avrupa Futbolunda Merkez ve Çevre Liglerin Gelirlerinin Gelişimi 

Gelirlerini en fazla premier lig artırdı

Bu dönemde yüzde 694’lük bir büyümeyle gelirlerini en fazla İngiliz Premier Lig artırdı. Premier Lig’in gelirleri bu süreçte astronomik bir artışla, 685 milyon Euro’dan, 5.440 milyon Euro’ya ulaştı. Geçen 22 yılda Premier Lig’in birikimli gelirleri 55.8 Milyar Euro olarak gerçekleşti.

1996/97-2017/18 döneminde beş büyük lig içinde Premier Lig’den sonra en fazla gelir artışı sağlayan lig ise Alman Bundesliga. Bundesliga’da toplam gelirler, geçen 22 yılda yüzde 614’lük artışla 444 milyon Euro’dan 3.168 milyon Euro’ya yükseldi. Son 22 yılda en fazla gelir elde eden üçüncü lig olarak ta İspanyol La Liga’yı görüyoruz. La Liga’nın 1996-97/2017-18 sezonları arasında toplam gelirleri yüzde 581 artırarak 451 milyon Euro’dan 3.073 milyon Euro’ya ulaştı.

1996-97/2017/18 döneminde Fransız Lig1 gelirlerini en fazla artıran dördüncü lig olurken, İtalyan Serie-A ise gelir artışında merkez ligler içinde son sırada yer aldı. Lig1 bu dönemde yüzde 477’lik bir artışla 1.692 milyon Euro gelire ulaşırken, İtalyan Serie-A ise yüzde 302’lik artışla gelirlerini 2.217 milyon Euro’ya yükseltebildi.

Çevre liglerin payı arttı ama hâlâ arada büyük fark var

Her ne kadar nispi anlamda çevre liglerin gelirleri daha hızlı artmış gibi görünmekle birlikte, nominal olarak merkez liglerin gelirleri daha fazla bir artış kaydetti. Çevre lig gelirlerinin baz olarak daha küçük olması, bu liglerin daha hızlı büyüdüğünü gösteriyor.

Tablo:2’den de görülebileceği üzere, merkez ligler ile çevre ligler arasındaki gelir farkı yıllar itibariyle önemli farklara ulaştı. Merkez liglerin toplam futbol pastasından aldıkları pay yıllar itibariyle oransal olarak gerilese de, hala merkez liglerin payı yüzde 55 civarında.

1996/97 sezonunda Beş Büyük Lig’in toplam futbol pastasından aldığı pay yüzde64.64 iken, diğer Avrupalı ülke liglerinin payı yüzde35.36 idi. Geçen 22 yılda merkez liglerin payı yüzde54.89’a kadar gerilerken, buna karşın Çevre Liglerin payı yüzde 35.36’dan yüzde 45.11’e yükseldi.

Tablo:2’de merkez liglerin gelirlerinin toplam gelirler içindeki payları barlar halinde, çevre liglerin gelir payları da eğri ile gösterilmektedir.

Merkez liglerin payları ile çevre liglerin paylarının gelişimleri arasında, çevre liglerin lehine bir gelişim gözlenmekle birlikte, hala nominal gelirler bakımından merkez ligler ile çevre ligler arasında 2.8 Milyar Euro fark bulunuyor ve bu fark kısa sürede kapanacakmış gibi de görünmüyor.

Çevre liglerin 2002-03 sezonundan itibaren futbol gelirlerinde önemli artışlar yaşanmasının ise iki temel nedeni bulunuyor. Bunlardan ilki, 2003-04 sezonunda bir çevre lig takımı olan Porto’nun Şampiyonlar Ligi finalini kazanması ile ulaştığı 30 milyon Euro’ya yakın ekstra gelir ile Euro 2004’ü Yunanistan’ın kazanmasıyla çevre liglerin gelirlerine ilave 25 milyon Euro daha gelirin kazandırılmış olmasının yanısıra, bu dönemde çevre liglerin sportif performanslarının görece daha iyi gerçekleşmesi, çevre liglerin gelirlerinde artışı da beraberinde getirmiştir. İkincisi ise UEFA’nın çevre liglere yaptığı parasal ödeme paylarını artırmasıdır.

Tablo: 2) 1996-97/2017-18 arası merkez ile çevre liglerin futbol gelirleri içindeki payları (yüzde)

Sonuç

Son 22 yılda Avrupa futbolunda yaşanılan olağanüstü gelir artışından en fazla pay merkez liglere ve dolayısıyla merkez lig kulüplerine gitti. Bu durumu yukarıda verilerle açıkladık. Gerçekten de, bu liglerde gerçekleşen aşırı gelir artışı, merkez liglerde ciddi servet artışını da beraberinde getirdi. Servet artışı ise, bu liglerin kadro değerlerinin daha da artmasına olanak sağladı. Çevre ligler ile aralarında kadro değerleri bakımından önemli farklar oluştu. Çok yüksek bütçeli oluşturulan kadrolar yeşil sahalarda merkez liglere, kırılamayan bir sportif rekabet üstünlüğü sağladı.

Merkez ligler lehine Avrupa futbolunda oluşan bu tekelci yapı sadece sportif alanda değil, ekonomik ve finansal alanda da son yıllarda kendisini iyice hissettirmeye başladı. Bu gelişim, merkez liglerin Avrupa futbolunda hegemonyalarını daha da pekiştirmelerine olanak ve ortam sağladı.

Avrupa futbolunda UEFA kaynaklı bu stratejik yapılanma merkez liglere iktisadi, mali, sportif refah ve başarı, çevre liglere de kriz ve darboğaz getirdi. Dengesiz ve haksız rekabeti yücelten, çevre liglerin aleyhine mevcut futbol yapılanması sürdürülebilir olmaktan uzak ve sürekli kriz üreten bir yapıda görünüyor. Var olan yapılanma çevre liglerin merkez liglere payandalık yapmasını öngörüyor. Bu nedenle, çevre liglerin UEFA’ya ve merkez liglere karşı gerekli ortak mücadele platformları temelinde acilen örgütlenip güçbirliği oluşturmaları, tarihsel bir yükümlülük olarak önlerinde duruyor.


[1] World in Motion, Annual Review of Football Finance 2019, Deloitte Sports Business Group, May 2019. Sh.8. http://futbolekonomi.com/images/stories/raporlar/Genel/deloitte-uk-annual-review-of-football-finance-2019.pdf

Yazarın Diğer Yazıları

Futbol nereye gidiyor?

Küreselleşen dünyada futbol kulüpleri ekonomik-finansal örgütlere dönüştü. Bu değişim kulüpleri küresel olmaya zorladı. Finansal futbol, küreselleşen kulüplere her alanda fazladan rekabet üstünlüğü sağladı

Renkler farklı, dertler ortak: Kulüpler faiz - döviz - enflasyon kıskacında kıvranıyor

Kulüplerimiz net borçlu; yükümlülükleri gelirlerinin üzerine çıkmış, zarar eden ve döviz pozisyon açığı taşıyan bir mali yapıya sahip. Borç baskısı altındaki futbol mali yapısı dengesini tamamen kaybetmiş ve sürdürülebilir olmayan bir yapıya evrilmiş durumda

Vergi oranını düşürmek, yasa dışı bahsi azaltır mı? Bahis ekonomisine genel bir bakış

Yasa dışı bahse karşı mücadele yapısal bir nitelik kazanmadan, vergi oranlarının düşürülmesi, yasal bahis gelirlerini artırmayacağı gibi vergi gelirlerinin düşmesine neden olur. Bu alanda bahis oynayanlarının gelirini maksimize artırır