15 Ağustos 2024

Türkiye nereye kadar?: Erken seçim mi normal seçim mi? (I)

Önümüzdeki dört yıl mevcut iktidarla geçerse eğer, bu sürede gerçekleşecek çürümeyle her birinin çözümüne bir on yıl daha eklemek gerekebilir. Peki bu yanıtlar ışığında Türkiye yeni bir genel seçim için 2028’e dek bekleyebilir mi?

Bir kitlesel anket yapsak ve aşağıdak sırayla beş soru sorsak:

• Önümüzdeki genel seçimlerde CHP veya CHP liderliğinde bir koalisyon seçimi kazanabilir ve yeni bir yönetim iş başına gelebilir mi?

• Yeni iktidarın uyguladığı politikalarla başta ekonomi, eğitim, adalet, göç ve son derece bozulmuş toplumsal tartışma düzeyi, ruh sağlığı ve kutuplaşma sorunları olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti düze çıkabilir mi? “Düze çıkmak”tan ne umabiliriz? Haydi 31 Mart sonrasının o büyülü ama müphem olduğu kadar aldatıcı terminolojisiyle ifade edelim: Ülkemiz ne kadar zamanda “normalleşebilir”?

• Bunu başarmak ne kadar sürer? 3 yıl? 5 yıl? 10? 50..?

• Genel seçimler normal zamanı 2028’de yapılırsa o zamana dek ülkenin sorunları ne kadar daha ağırlaşır ve çözülmesi daha zor hale gelir?

• Seçimler erken mi normal zamanında mı yapılmalı?

Detaylandırmak gerekirse:

- Ekonomik krizin temelinde kapsayıcı, şeffaf, denetlenebilir ve kamu yararına rasyonel olmaktan tamamen çıkıp tamamen küçük çıkar gruplarının güdüme girmiş olan kurumlarımız ve yönetim biçimi yatıyor. Cumhuriyet boyunca bu tür kapsayıcı kurumlar oluşturma mücadelesinde (Bkz. Daron Acemoğlu ve James Robinson’un çok önemli çalışmalarında vurguladığı anlamda) eksiğimiz çok fazlaydı ama sağlanan ilerlemeleri de küçümsememek gerekiyordu. Ama bu iktidar döneminde özellikle son on yılda yaşanan geriye gidiş ve yıkımın boyutu ileride daha da net ortaya çıkacak. Bunun bir sonucu olarak son on yılda ekonomi politikaları tamamen belli çıkar gruplarının bir sömürü aracı haline geldi. Son yıllarda halkın çoğu yoksullaşırken küçük çıkar gruplarına yüz milyarlarca dolar servet aktarımı yapıldı. Bu politikalar yararlanan kesimler için kısa vadede “rasyonel”[1] gözükebilir ama toplum için kesinlikle değil. Neticede yapısallaşan ekonomik sorunlar ve sosyal adaletsizlik toplumsal kumaşı ve milli birlikteliği de hızla çürütüp parçalanmaya götürüyor. Peki bu durumda ekonomi politikasını yeniden çoğunluğun yararına belirlemek ve sonuç almak ne kadar sürer? Enflasyonu ve borçlanmayı kontrol altına alıp dizginleyecek, sosyal adaleti gözetecek, ve üretime-kalkınmaya yönelik bir dönüşümü başlatacak sürdürülebilir bir ekonomi politikası mümkün mü? Bu politikayı hayata geçirip sonuçlarını almaya başlamak ne kadar zaman alır?

- Bu kadar bozulmuş bir gelir ve servet dağılımını kapsamlı reformlar yapsak bile kaç yılda düzeltebilir, az çok adil bir duruma getirebiliriz? Çoktan yurtdışına çıkmış milyarlarca dolar geri döner mi? Ne kadarı döner? Ne pahasına?

- Gayrımeşru yollardan yapılan sözleşmelerle ekonomide birer karar delik haline gelmiş olan aşırı pahalı mega KÖİ (kamu özel işbirliği) projelerinden ne kadarı, ne kadar süre içinde yeniden müzakere edilebilir? Hukuki ve siyasal süreçler ne kadar sürer, ve toplumun sırtına yüklenen aşırı borç yükü ne oranda makul seviyelere çekilebilir?

- Kur korumalı mevduatlar (KKM) yoluyla yapılan servet transferi hangi politikalarla ne kadar sürede mümkün mertebe geri alınabilir?

- İstisnalar bir yana tamamen şirazesinden çıkmış ve evrensel değerlerden ve hakkaniyetten uzaklaşmış eğitim sistemini düzeltmek ve yeniden bir sosyal mobilite, adalet ve kalkınma aracı yapmak olanaklı mı? Kaç yıl hatta nesil alır?

- Yine istisnalar bir yana büyük ölçüde devasa bir ticari endüstri (ve tabii çıkar grubu) haline gelmiş, ama bilimsellikten ve kaliteden de alabildiğince uzaklaşıp saygınlığını yitirmiş yüksek öğretim sistemini ve üniversiteleri düzeltmek nasıl ve ne kadar sürede mümkün?

- Devlet kurumları hiç bu kadar bir kişinin güdümüne girmemiş, bir şahıs şirketi gibi yönetilmeye çalışılmamıştı. Kurumsallığı, liyakatı ve geleneği büyük darbe almış bürokrasiyi onarmak ve kişiden bağımsız, kamu yararına çalışabilen bir aygıt olarak yeniden yapılandırmak ne kadar zaman alır?

- Liyakattan, adaletten, tarafsızlıktan ve bağımsızlıktan tamamen uzaklaşmış yargıyı düzeltip asgari ölçekte bağımsız, tarafsız ve profesyonel bir yargı sistemi kurmak kaç yıl alır?

- Gerekli anayasal ve yasal değişiklikler ne kadar alır?

- Önce kanun devleti sonra hukuk devleti ne kadar sürede inşa edilebilir?

- Son 20 yıl içinde TSK içinde tam olarak neler oldu? Ordunun parti, ideoloji ve kişi siyasetinin dışında, seçilmiş sivil yönetimlere saygılı, Cumhuriyet’e ve millete sadakatinden kimsenin kuşku duymadığı, anayasal sınırlar içinde etkin, ehliyetli ve özerk olması gerekir. Bu konuda hiçbir kuşku olmaması için gerekli reformlar nedir, kaç yıl alır?

- Keza polisinden özel harakata ve jandarmasına güvenlik güçleri ne durumda?

- Bu kadar kutuplaşmış ve birbirine güvenini yitirmiş bir toplumu birleştirip asgari saygı ve kardeşliği toplumsal hayatta yeniden egemen kılmak ne kadar zaman alır?

- Göç ve sığınmacı sorunlarını sürdürülebilir politikalarla kontrol altına almak ve toplumsal barış ve birliktelik, milli kimlik ve kalkınmaya yakın bir tehdit olmaktan çıkarmak, hayal satmaksızın mümkün mü? Ne kadar zaman alır?

- Tarımda ve hayvancılıkta dışa bağımlılık kaç yılda geri çevirilebilir ve yeniden kendi kendine yeten bir ülke haline gelebiliririz?

- Anti-depresanları aspirin gibi kullanan, gençler arasında uyuşturucu kullanımının bu kadar artmış olduğu toplumun ruh sağlığını düzeltmek ne kadar zaman alır?

- Bu kadar silahlanmış bir toplumu silahsızlandırmak ve toplumsal şiddeti kontrol altına almak ne kadar zaman alır?

- Devletin en tepesinden kılcal damarlarına kadar sinmiş yolsuzluğu yapısal olmaktan çıkarmak kaç yıl alır?

- Devleti ve ekonomiyi organize suç örgütlerinden temizlemek ne kadar zaman alır? Bu kadar palazlanmış mafya kolay kolay yenilgiyi kabul eder mi? Bunu Latin Amerika ülkeleri on yıllardır başaramıyor, başaranlar da El Salvador’da olduğu gibi demokrasiyi ve özgürlükleri feda ederek yapabiliyor.

- Bu kadar kaçak yapının ve kuralsızlığın olduğu bir ülkeyi yaklaşan depremlere az çok hazırlıklı konuma getirmek ne kadar zaman alır?

- Betonlaşmış, özel mülkiyete geçmişi ve çitlenmiş bu kadar kıyı şeridi ve doğal alanın ne kadarı halkın kullanımına geri kazanılabilir ve korunabilir? Sınırlı ve denetlenebilir madencilik politikaları nasıl devreye girer? Hızla ivme kazanan çölleşme ve kuraklığın önü ne kadar sürede alınabilir?

- Bu ülkenin geleceğine ümidini yitirmiş milyonlarca gencin içinde umut kaç senede yeniden yeşerir? Yurtdışına fiilen veya zihinsal olarak göçen milyonların ne kadarı geri döner? Ya doktorlar, yazılımcılar, girişimciler, vasıflı işçilerin ve zanaatkârların ne kadarı ne kadar zaman sonra dönebilir?

- Hızla çürümekte olan sağlık sistemi ne kadar zamanda yeniden tasarlanabilir ve düzeltilebilir?

- Sosyal Güvenlik Sistemi kaç yılda ve hangi politikalarla kurtarılabilir?

- Kültürel ve ahlaki yozlaşma kaç yılda geri çevrilebilir?

- Beyin göçü kaç yılda durur?

- Tarikatların ekonomi, devlet bürokrasisi, eğitim ve sağlık içindeki gayrımeşru örgütlenmelerini temizlemek, tarikatları hukuksal denetim altına almak ve şeffaf, yasal ve laiklik prensibine saygılı toplumsal örgütlenmelere dönüştürmek mümkün mü, ne kadar zaman alır?  

- Diyanet İşleri nasıl ve ne kadar sürede laiklik prensibine saygılı ve dogmayı değil özgür inancı savunan bilimsel bir kuruma dönüşür?

- Devleti aşırı milliyetçi suç örgütlerinden temizlemek ve hesap sormak ne kadar olanaklı ve ne kadar zaman alır?

- Dış politikamızı yeniden profesyonelce yürütülen bir alana dönüştürmek ne kadar zaman alır?

- Başta güney ve doğu sınırlarımız, Ortadoğu ülkeleri ve Rusya, ABD, AB ve Nato ile ilişkiler olmak üzere dış politikada güvenliğimizi ve güvenilirliğimizi güvence altına alacak dengeleri yeniden kurmak ne kadar zaman alır?

- Çağdaşlaşma, laiklik ve bilim ülkülerini toplumsal ve siyasal hayat ve kültürde yeniden öncelikli konuma taşımak; dini ve dogmayı inanç özgürlüğü kapsamında korunan ve saygı duyulan, ama dokunulmaz ve sorgulanamaz olmayan, aklın ve hukukun üstünde olmayan bir konuma geri çekmek mümkün mü? Ne kadar zaman alır?

- Kamusal ve özel medya ne kadar sürede ve nasıl iktidarların değil ifade özgürlüğünün ve sorumlu tartışmanın hizmetinde bir yapıya kavuştırulabilir?

- Kıssadan hisse: Türkiye ne kadar zamanda yeniden anlamlı ve sürdürülebilir bir ülke olur?[2]

- Ve önümüzdeki dört sene içinde bu soruların yanıtlarına kaç sene daha eklemek gerekecek?

Ben yukarıdaki sorulara en sık verilecek yanıtların şu olacağını düşünüyorum:

- Mümkün ama hiç kolay değil, her geçen gün de zorlaşıyor. Kelle koltukta, çok cesur ve akılcı politkalar gerekecek.

- Yıllar, on yıllar alır.

- Önümüzdeki dört yıl mevcut iktidarla geçerse eğer, bu sürede gerçekleşecek çürümeyle her birinin çözümüne bir on yıl daha eklemek gerekebilir.

Peki bu yanıtlar ışığında Türkiye yeni bir genel seçim için 2028’e dek bekleyebilir mi?

CHP ve muhalefet stratejisini nasıl kurmalı? Erken seçim istememek lüksü var mı? Toplumsal muhalefetle beraber erken seçim talep eden bir stratejinin başarılı olma şansı var mı? CB ile görüşmek ve normalleşme söylemi hata mıydı? Veya eksiği neydi?  Cumbur İttifakı’nın ve tabanının sorumluluğu ve tercihleri ne olabilir?

Önümüzdeki yazıda bu soruları analiz edip yanıt arayacağım.


[1] Bu tür sömürücü kurumlar uzun vadede toplumsal çatışmaya yol açabilir ve verimli ve sürüdürülebilir bir ekonomin gelişmesini de engeller. Dolayısıyla uzun vadede geleceğini bu ülkede gören sermayedarlara da zarar verecektir ve rasyonel olmadığı söylenebilir.

[2] Bu maddelere Kürt meselesini de ekleyip eklememeyi çok düşündüm. Ancak çoğunluk kanaatine aykırı olarak ve her şeye rağmen ben Kürt vatandaşlarımızın ekseriyetinin aslında Türkiye’ye en bağlı kesimler arasında olduğunu, eğer istenirse, hukuk devletinin güvencesinde ve doğru bir vizyonla, barışın düşünülenden çok daha kolay tesis edilebileceğini düşünüyorum. Bu yüzden eklemedim.

Murat Somer kimdir?

Prof. Dr. Murat Somer Koç Üniversitesi’nde Siyaset Bilimleri ve Uluslararası İlişkiler öğretim üyesidir. Uzmanlık alanı olan konular karşılaştırmalı siyaset, kutuplaşma ve kutuplaşmanın azaltılması, dindar ve laik siyaset, etnik çatışmalar, demokratikleşme, otoriterleşme, ve muhalefet stratejileri.

Yakın dönem yayınları arasında, dünyada kutuplaşma ve demokrasi ilişkisi üzerine eş-editörlüğünü yaptığı iki özel dergi sayısı (American Behavioral Scientist, 2018, ve the ANNALS of the AAPSS, 2019), ve Return to Point Zero: The Turkish-Kurdish Question and How Politics and Ideas (Re-)Make Empires, Nations and States (Milada Dönüş: Türk-Kürt Sorunu ve Siyaset ve Fikirler İmparatorlukları, Ulusları ve Devletleri Nasıl Yeniden İnşa Eder) adlı kitabı (State University of New York Press, 2022) sayılabilir. Akademik çalışmaları ellinin üzerinde önde gelen ulusal ve uluslararası makale, kitap, kitap bölümü ve derlemede yayınlandı.

Somer’in verdiği lisans ve lisansüstü dersler, karşılaştırmalı siyaset, uluslararası politik ekonomi, 21. yüzyılda otoriterlik ve demokrasi, dünyada din ve laiklik, ve modern Türkiye’nin tarihi ve siyaseti üzerinde yoğunlaşıyor.

Milada Dönüş: Ulus-Devletten Devlet-Ulusa Türk ve Kürt Meselesinin Üç İkilemi adlı kitabı, sosyal bilimlerde 2015 Sedat Simavi Ödülüne layık bulundu. Türkiye basınının kapsamlı içerik analizi temelinde “dindar ve laik elit değerleri” üzerine araştırmasıyla 2009’da bir Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma ödülü kazandı.

Çeşitli geçici görevleri arasında, Demokrasi ve Kalkınma bursiyeri ünvanıyla Princeton Üniversitesi‘nde (2010-2011), kıdemli araştırmacı olarak Stockholm Üniversitesi‘ nde (2013), ziyaretçi akademisyen olarak Harvard Üniversitesi’ndeki Weatherhead Center for International Affairs’te (2016-2017), ve ziyaretçi öğretim üyesi olarak Stanford Üniversitesi’ndeki Abbasi İslam Çalışmaları Programı’nda (2019) bulundu, araştırmalar yaptı ve dersler verdi.

Üyesi olduğu uluslararası işbirlikleri arasında, çağımızın demokrasi sorunları üzerine üniversiteler-arası araştırma ve öğretim işbirliği yapan Brown Üniversitesi’ndeki (ABD) Demokratik Erozyon konsorsiyumu, ve Central European University’deki (Macaristan) Demokratikleşme ve Demokratikleşmeden Geriye Dönüş (DRD) Araştırma Grubu var.

Dünyanın birçok üniversitesinde, düşünce kuruluşlarında, siyasal partilerde ve sivil toplum örgütlerinde konuşmalar ve dersler verdi.

Foreign Policy, Washington Post, New York Times, Al Jazeera Turk, Politikyol, Radikal 2 ve T24'te fikir yazıları yayımlanıyor.

CNN Türk, Habertürk, Medyacope, Halk TV, Euronews, Deutsche Welle, BBC, ve Al Jazeera International gibi medya kuruluşlarında düzenli olarak tartışma programlarına katılıyor ve röportajlar veriyor.

Istanbul Erkek Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi (ekonomi) mezunu olan Somer, master (ekonomi) ve doktora (politik ekonomi ve kamu politikaları) derecelerini Los Angeles’da Güney Kaliforniya Üniversitesi’nden (USC) aldı.

Koç Üniversitesi’ne katılmadan önce Kaliforniya Devlet Üniversitesi’nde çalıştı, Washington Üniversitesi Seattle‘da ise “modern dünyada etnik çatışmalar” konusunda bir Mellon doktora-sonrası bursiyeri olarak ders verip doktora-sonrası araştırmalar yaptı.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Halkın egemenliğini hatırlayıp hatırlattığı gün 31 Mart

Acaba Pazar günkü sonuçlar genel seçimde gerçekleşseydi Cumhurbaşkanı balkon konuşmasında bu kadar kolay sonucu kabul eder ve mazbatayı teslim eder miydi?

Pazar günü neyi seçeceğiz?

Pazar günü 2030’ların Türkiye’sinin siyasal aktörleri de şekillenecek

31 Mart: 2017’nin rövanşı ve 2030’ların kuluçkası

2017’de tüm anti demokratik dezenformasyon koşullarına rağmen halkımızın yüzde 49’a yakını ‘Hayır’ diyebilmişti. İstanbulluların ise yüzde 51.35’i ‘Hayır’ demişti. 31 Mart’ta bu oranın azalmak şöyle dursun, artması gerekir

"
"