16 Ocak 2020

Pozitif mi olayım, neden?

Depresyonun en yaygın duygu olduğu bir dünya. Koltuk değnekleri ve mutluluk formülleri... Boş vaatler... Körlük ve sağırlık... Suçlar ve cezalar... Reklamlar ve yalanlar...

Yoksulluk ve istismar yoktu. Ev bark, mal mülk, servet yoktu. Sınıf yoktu. Kadın erkek ayrımı yoktu. Devlet yoktu. Lider yoktu. Peygamber yoktu. Din yoktu. Şiddet yoktu.

Ne vardı?

Paylaşım vardı. Eşitlik vardı. Gezerlik vardı. Yalınlık vardı.

Bu olan ve olmayan şeyler, insanın dünyada var olduğu yaklaşık iki yüz bin yılın yüz doksan bininde, içinde yaşayan küçük toplulukların sahip olduğu ve olmadığı özellikleridir.

Bunları yazıp duruyorsun, gene nereden aklına geldi bu konu diye soracak olursanız...

Bu konuyu aklıma birkaç gün önce İstanbul’da yaşayan bir arkadaşımdan aldığım mesaj getirdi. Arkadaşım bir hastane duvarında şunların yazılı olduğunu görmüş:

* Pozitif ol.

* Olumsuz düşünenleri hayatından çıkar.

Sanırım bu tür boş mutluluk formüllerini okumaktan bıkmıştı.

Bu konuda ne düşündüğümü sordu bana.

Beni gene avlayarak ve toplayarak yaşayan atalarımıza götüren bu soru oldu.

İnsanın yerleşik hayata geçmesi ve geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlamaya başlaması ile mutsuzluğa ve tatminsizliğe geçmesi aynı zamana rastlar. 

O değişim insanların büyük çoğunluğu, belki de hepsi için, hayatı çekilmez yaptı. Bu da birtakım inanç koltuk değnekleri ve mutluluk formülleri gerektirdi.

"Pozitif ol", "Olumsuz düşünenleri hayatından çıkar", bu formüllerdendir: Derin oldukları izlenimini veren sığ tavsiyeler.

Bundan yüz bin sene önce Amazon ormanlarında veya Avustralya’nın kuraklıklarında yaşayan insanların "Pozitif ol Piipaio," veya "Merindah’cığım negatif duygu verenleri hayatından çıkar," tarzında birbirlerine tavsiyelerde bulunduklarını sanmıyorum.

Yemin edemem ama dillerinde muhtemelen "pozitif" ve "negatif" kelimeleri de yoktu.

Eh, o zaman yoktu diye bu formülleri insanlara sunmayalım mı yani?

Yoo, sunun.

Bana sunmayın ama.

Bugün yukarıda saydığım özelliklerden birine sahip tek bir insan topluluğu yoktur, belki yok olmaktan kurtulmuş beş on ilkel kabileyi saymazsak.

Ne vardır?

Depresyonun en yaygın duygu olduğu bir dünya. Koltuk değnekleri ve mutluluk formülleri... Boş vaatler... Körlük ve sağırlık... Suçlar ve cezalar... Reklamlar ve yalanlar...

Ve bir sürü başka sahtekârlık ve sahte şeyler.

Yani susayan insana su değil, su fotoğrafı vermek.

Gemi batıyorsa, ki batıyor ve biz farkında değiliz, pozitif veya negatif olmanın hiçbir anlamı yoktur.

Günümüzü gün edelim.

Hiçbir şeyin hiçbir anlamı yoktur.

Yazarın Diğer Yazıları

Ağustos böceklerini güldürdüm

Bağırıyorum ama beni bahçede bağırışan ağustos böceklerinden başka duyan yok

Karar ver KKTC kardeş, açılıyor musun açılmıyor musun?

KKTC hükûmeti ise ülke turist akınına uğrayacakmış gibi davranıyor ve herkes için –ziyaretçiler, oteller ve uçak şirketleri– hayatı kolaylaştıracağına zorlaştırıyor