19 Mayıs 2022

Fenerbahçe'nin yeni sezon transfer politikası nasıl olmalı?

Bu yazıyı İsmail Kartal'ın bu sezonda kalıcı olacağı varsayımıyla yazıyorum

Birkaç hafta önce yeni sezonda teknik direktörün kim olması gerektiği konusunda bir yazı yazmıştım. Aralık ayının son haftasında Pereira'yı gönderen, ocak ayının son haftasına kadar bir ay bekleyen, çözüm bulamayıp geçici hoca olarak İsmail Kartal ile idare edeceğini açıklayan yönetim, 5 ay boyunca önce Löw ile şimdi de Jesus ile anlaşmaya çalışıyor. Aylarca basında okuduğumuz Löw hikâyeleri birden bıçak gibi kesildi ve bir hafta içinde Jesus ile anlaşılamazsa artık o haberlerin de bıçak gibi kesilmesi iyi olur. O nedenle bu yazıyı İsmail Kartal'ın bu sezonda kalıcı olacağı varsayımıyla yazıyorum ve olur da beklentimin aksine bir hoca gelişmesi olursa gerekli revizyonları yapacağım.

Transfer politikasına girişmeden önce belli tespitleri özellikle vurgulamamız gerekiyor.

  1. Muhammed dışında kiralık olan oyuncuların hiçbirinden hiçbir şey olmaz. Hepsi zamanında yeterince şans buldu ve ne oldukları ortaya çıktı. Kampa çağırıp kalabalık dahi etmeye gerek yok, bir an önce mümkünse satış yapılmalı.
  2. Mevcut kadronun içinde ama dışında olan Mesut ve Ozan ile ilgili olarak artık bir macera daha denenmemeli. Mesut zaten futbolu bırakmış, yüksek maliyetinden kurtulmak gerekir. Ozan halen daha oynasa bu takımın en önemli isimlerinden olur ama belli ki herkes de ondan yaka silkmiş. Bir sene evvel 10-20 milyon Euro bandında rakamlar hayal edilebilirken Avrupa Şampiyonası sonrası başlayan çakılmanın artık dönüşü olmaz ve satış ya da kiralık yoluyla artık takımdan gönderilmeli. 
  3. Mevcut kadroda yer alan Gustavo, Sosa, ki sözleşmesi bitiyor, artık bu tempoya ayak uyduramıyor. Berisha deseniz kiralık forvetlerden bile daha etkisiz. Novak ise oyunun hiçbir yerinde tam olmuyor. Bu oyuncularla da yollar ayrılmalı.
  4. Mevcut kadroda Altay, Samuel, Ferdi, Szalai, Kim, Crespo, Zajc, Arda ve İrfan Can belki bu sene, belki de 1-2 sene içinde çift haneli milyon Eurolara satılabilecek oyuncular. Mert Hakan, Pelkas ve Rossi için de daha mütevazi rakamlar da olsa satış olanağı var. Mevcut ekonomik şartlar altında bir noktada satış illa ki gerekecek ancak Ali Koç yönetiminin hiçbir zaman eli bu kadar geniş olmamıştı. Bu sene akşam pazarına kalmadan gün içinde de belli transferler yapmak çok da zor olmayacak.
  5. Her ne kadar elden çıkarılabilecek oyuncular var olsa da kulübün ekonomik durumu kötü ve cömert harcamalar yapmanın zamanı değil ve olmayacak.

Bu tespitlerin ışığında her mevki için de değerlendirmelere girelim.

  • Kalede Altay zaten yeterince başarılı. Bir tane yerli, Süper Lig tecrübesi olan kalecinin Berke yerine transfer edilmesi, Ertuğrul ile birlikte bu sene için işi fazlasıyla görür. Kaleci transferi lazım ama çok da acele edilmesine gerek yok.
  • Sağ bekte Samuel bu senenin kazançlarından biri oldu ve yeni yerine de gittikçe alışıyor. Nazım, her ne kadar geriye gitse de yine de problem çıkarmayan bir yedek olarak kalabilir. Bu yoklukta Nazım'ın yerine Bünyamin Balcı maceralarına girmeye gerek yok.
  • Sol bekte Ferdi bu senenin bir başka kazancı oldu ve beş yıllık sözleşme yenilenmesi de oldukça olumlu bir hareket. Ancak, yeni yerini Samuel gibi benimsediği söylenemez ve bazen çok ciddi alan kaybedebiliyor. Buraya bir transfer gerekir. İsmi geçen Eren Elmalı, hele ki yerli olması nedeniyle, doğru adres olabilir ancak basında yer alan maliyetler eğer doğruysa o maliyete değmez.
  • Stoperde Kim, Szalai, Serdar ve Tisserand dörtlüsü gayet iyi. Ben Tisserand'ın da bu seneki performansından memnunum ve eğer maliyeti kabul edilebilir seviyedeyse bu takımda kesinlikle kalmalı.
  • Orta sahadaki ikilide Crespo, Zajc ve Mert Hakan üçlüsü bu senenin piyangoları oldu ve eminim ki kadro planlaması açısından da çok rahatlık verecekler. Bu bölgeye Gustavo tipi statik ve defansif önceliği olan bir orta saha yerine 6-8 numarada box-to-box oynayacak Crespo tipi bir orta sahanın alınması çok önemli. Buna bir alternatif olarak bakmıyorum, dördünden hangi ikisi daha iyiyse onlar oynar ama alınacak oyuncunun gerçekten Crespo gibi şapkadan tavşan çıkarması gerekecek. Muhammed de bu bölge için rotasyonda yer alabilir.
  • Forvet arkası için ise Arda ve Pelkas iyiden bile öte; hiçbir hamleye gerek yok. Sadece güvenmek yeterli. 
  • Kanatlar için durum biraz karışık çünkü mesela orta sahanın aksine orada standart bir profil yok. Rossi, Valencia ve İrfan Can mevcut alternatifler ve hiçbiri diğerine benzemiyor, hepsinin artıları birbirinden farklı ama bir eksikleri var ki işte de o da transfer gerektiriyor. Bu takımın geçmişteki Sow, Kuyt, Deivid, Tuncay, Serhat gibi bir golcüye, kanat forvetine ihtiyacı var. Bu kanat forvetinden gol verimi alan takımların (geçen yıl Larin ile Beşiktaş örneğinde olduğu gibi) yarışta birkaç adım önde olacağı da kesin. Basında ismi geçen Halil Akbunar'ın Rossi'den veya Valencia'dan fazlası yok ve bir bonservis maliyetine daha girmeye gerek yok. 2014 yılından beri bu takım sadece santrfor değil bu alanda da ciddi yoksunluk çekiyor.
  • Santrfor için aslında yazmaya bile gerek yok. Serdar Dursun yedek olur ama bu takımın asıl forveti olamaz. Dört dörtlük bir santrfor transferi şart ve bu sefer artık tam isabet gerekiyor. Bu bölgede bir üçüncü isme gerek yok, alınacak olan kanat forveti ve kadroda kalması gereken Valencia burada gerektiğinde o üçüncünün işini fazlasıyla görecektir.

Sonuç olarak toplam 24 tane oyuncu (Altay, yeni kaleci, Ertuğrul, Samuel, Nazım, Ferdi, yeni sol bek, Serdar, Kim, Szalai, Tisserand, Mert Hakan, Zajc, Crespo, Muhammed, yeni orta saha, Pelkas, Arda, Rossi, Valencia, İrfan Can, yeni kanat forvet, Serdar ve yeni santrfor) saydım. Panayır gibi kamp yapmanın anlamı yok, belli bir mantığa oturmuş bir kadro var ve toplam 5 tane transfere (santrfor, kanat forvet, orta saha, sol bek ve kaleci) ihtiyaç var. Kaleci dışında tüm transferler yabancı olsa 13 yabancınız var, ideal kadro saysanız 7+4 sıkıntısı yok, altyapı zorunluluğu devam ederse elinizde kralı (!) var. Trabzon'u bilmem ama Galatasaray ve Beşiktaş'tan çok daha rahat durum var ve sil baştan yapmaya hiç gerek yok.

Olmayan kaynaklarla her sene 15-16 transfer yapmak zorunda kalan yönetim için, hele ki elinde paraya çevrilebilecek oyuncular varken, bu transferleri yapmak çok da zor olmayacaktır. Takımın temmuzun üçüncü haftasında ön eleme oynayacağı düşünülürse haziran ortasında sezonu açması gerekecek ve belki kaleci değil ama diğer dört oyuncunun en geç bir ay içinde Samandıra'da olması şart.

Son olarak bir de bu işin finansmanına bakalım. Allahyar, Ozan, Berisha, Novak ve Samatta biraz daha satılabilir duruyor. Yukarıda kadroda saydığım isimlerden de satış gerekecekse kapı Pelkas ile açılabilir ama çok da açılmamalıdır. Seneye şampiyonluk şart oğlu şart, kadro hiç olmadığı kadar oturmuş ve bu kadar oturmuş bir kadronun bozulması için gerçekten reddedilemeyecek teklif gerekir. Öte yandan bu sene olmasa da 1-2 sene içinde bu saydığımız kadronun belki de yerinde yeller esebilir, o yüzden bir yandan da ciddi bir tarama ve takip sisteminin çalıştırılması gerekiyor. İlk geldiğinde Josef'i, ikinci geldiğinde Crespo ve Kim'i getiren, Samuel ve Ferdi'den mucize yaratan Pereira keşke bu görev için gelip yarım kalan hikâyesini tamamlamış olsaydı!

Yazarın Diğer Yazıları

Ana plana dair net sinyaller

Genelde futbolu sistemler üzerinden anlatmayı seviyoruz ama benim Fenerbahçe'de esasen beğendiğim zaten kalıplara uyan bir sistemin ve hatta bu sisteme ileri seviyede takıntının olmaması

Bu takım zamanla olacak

Camia evladı meraklıları yüksek sesle homurdanmaya başlamadan doğru kararlar ve alınacak birkaç güzel sonuç her şeyi rayına koyar. Endişe etmeye gerek yok

Kurtların düellosu

Maçın ilk yarısını, hatta ilk 60 dakikasını birbirlerinin planlarını iyi bilen ve birbirine iyi çalışmış iki kurt hocanın birbirini yoklaması şeklinde özetlemek mümkün; deplasmanda olan da Fenerbahçe olduğundan planın tuttuğunu da söyleyebiliriz