28 Aralık 2019

2019’un iz bırakanları…

Özel bir alanda kalem oynatan yazarlar için, yılın son yazısında geçen yılın değerlendirmesini yapmak, en önemli olaylarını listelemek âdettendir. Ben de öyle yaptım. İşte gastronomi dünyasında yıla damgasını vuranlar…

Özel bir alanda kalem oynatan yazarlar için, yılın son yazısında geçen yılın değerlendirmesini yapmak, en önemli olaylarını listelemek âdettendir. Ben de öyle yaptım. İşte gastronomi dünyasında yıla damgasını vuranlar…

Yılın yöresel lezzet olayı

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Berrin Bal Onur ve Neşe Biber tarafından yazılan '50 Peynirli Şehir Balıkesir' kitabı, Gourmand ödüllerinde dünyada alanının en iyi kitabı seçildi. İstanbul-Cihangir’deki peynir butiği Antre Gourmet’nin kurucularının kitabı Balıkesir’de bir dizi etkinlikle lanse edildi, 50 yöresel peynir ulusal medyaya keşfettirildi. 'Türkiye’yi doyuran şehir' Balıkesir’in zeytinyağı, sirke ve şarap gibi değerleri de tanıtıldı ve gastronomi dünyasında bir Balıkesir rüzgârı estirildi. 

Şarapta yılın olayı

Gürcülerin asırlardır beyaz şarap ürettikleri özgün teknikleri dünyanın dört yanında uygulanmaya başlandı ve bu şaraplara koyu renklerinden ötürü 'Orange Wine' ya da 'Amber Wine' adı verildi. Türk şarapçılığı da hızla bu akıma ayak uydurdu, dört ayrı şarap üreticimiz bu tür şaraplar yaparak piyasaya sürdü. Beyaz üzümlerin kabuklarıyla birlikte mayalandığı bu 'doğal şarap'lar ağır tadlarıyla herkesçe aynı oranda beğenilmese de, şarapseverlere yeni bir damak tadı sundukları kesindi.

Şarapta yılın bir başka olayı da, iki ayrı üreticimizin Fransa’nın şampanya metoduyla yaptıkları 'şampenuaz' şaraplar çıkarmalarıydı. Yüksek vergiler yüzünden çok pahalıya satılan orijinal şampanyanın bu yerli rakipleri, uygun fiyatlarıyla hayli ilgi gördü.

'Amber' ya da 'Orange Wine' denilen beyaz şaraplar, yılın en ilginç şaraplarıydı

İçkide yılın olayı

Uluslararası içki devleri birkaç yıl önce bir votka modası yaratmışlar, üretimi en ucuza çıkan bu yüksek alkollü içkiyi bir trend haline getirmişlerdi. Ama şişesini elmaslarla bezeseniz de, sonuçta votka, votkaydı… Sözlüklerde 'kokusu ve tadı olmayan içki' diye geçen votkanın saltanatı uzun sürmedi, içki dünyasının 'uyuyan devi' cin beyaz içkiler alanında votkaya rakip çıktı. 2019, dünyanın dört yanında kimi biberiye, kimi kekik, kimi de adı bile bilinmeyen baharatlarla damıtılmış, kimi meşe fıçıda bekleyerek, kimi de meyve özleri eklenerek çeşnilendirilmiş 'yeni kuşak' cinlerin altın yılı oldu. Bunların bir bölümü Türkiye’ye de geldi, barları hareketlendirdi.

Yeni kuşak cinler ve onlarla yapılan kokteyller, 2019'da içkilerin gözdesiydi

Yılın tadımı

'Degüstasyon' etkinlikleri hep 5 yıldızlı otellerin şık salonlarında ya da restoranların beyaz örtülü uzun masalarında olacak değil ya… Yıla damgasını vuran tadım, Trabzon’un Sürmene ilçesinde gerçekleşti. Arıcılıkla uğraşan ziraat mühendisi İbrahim Sedef, degüstatör olarak ballarına dadanan bir ayıyı kullandı. Bahçesindeki bir masanın üzerine Anzer, kestane, çam ve çiçek balları ile vişne reçeli yerleştirip fotokapan kameralar ile ayıyı izledi. Çanakların yeri her tadımda değiştirilse de, ayı her defasında balları tatmaya Anzer balından başladı. Vişne reçeline ise hiç dokunmadı. İbrahim Sedef, tadımın sonucunu "Kocaoğlan gerçekten ağzının tadını biliyor" sözleriyle yorumladı.

Sürmene'de her defasında bal tatmaya Anzer balından başlayan ayı, yılın tadımcısıydı!

Yılın restoranı

Antalya’nın en köklü restoranı 7 Mehmet, bu yıl tam anlamıyla kendisini aştı… Restoranın üçüncü kuşaktan sahibi Mehmet Akdağ dedesinden ve babasından kalan lezzet ustalığını merak ve deneysellikle harmanladı, bir efsane haline gelen ince çentilmiş bergamut reçelli iç pilavı ve oğlak tandırının yanına özellikle sebzelerden yapılmış sıradışı meze ve yemekler koydu. Château Petrus gibi dünyanın en pahalı şaraplarını dahi bulunduran zengin kavı ve yıllanmış armanyakların şişe şişe açıldığı barıyla da, restoranının çizgisini yukarı çekti.

5. yıldönümünü kutlayan Maksut Aşkar’ın Karaköy’deki 'şef lokantası' Neo Lokal ile 25. yılını bir dizi etkinlikle kutlayan Sunset de yıla damgasını vuran restoranlardı.

Antalya'nın dünyaca ün kazanan restoranı 7 Mehmet, kaymaklı kabak tatlısını acı biberle çeşnilendirmek gibi lezzet denemelerine imza atıyor (Fotoğraf: Yasemin Yar)

Yılın kitabı 

Yılın kitabı profesyonel bir yazardan değil, içki dünyamızın bir duayeninden geldi. Yarım asır boyunca birasından şarabına, rakısından kanyağına bir dolu içkiyi üreten, son olarak Tekel Likör ve Kanyak Fabrikası Müdürlüğü’nden emekli olan Kerim Yanık, 'Tekel’in Nesi Kaldı – Damaklarda Tadı Kaldı' kitabıyla anılarını derledi. Oğlak Yayınları’ndan çıkan kitap hem eski içkilerin fotoğrafları ve renkli öyküleriyle nostalji duygularını kamçıladı, hem de Tekel’in özelleştirilmesinin skandala varan perde arkasına ışık tuttu. Sunset Restaurant’ın 25. yılı onuruna yayınlanan 300 sayfalık dev Sunset Cook Book kitabı da yılın gastronomi kitaplarındandı.

Tekel'in yarım asırlık  duayenlerinden Kerim Yanık'ın içki anıları keyifle okunuyor

Yılın kayıpları

Barmenlerin duayeni Vefa Zat, Kavaklıdere Şarapları’nın uzun yıllar müdürlüğünü yürüten Türk şarabının canlı tarihi Uğurlu Tunalı, İstanbul’un en şık gece kulüplerinden Günay’ın kurucusu Günay Tuncel, yine İstanbul'un son namuslu esnaf lokantalarından Şahin Lokantası'nın sahibi İsmail Şahin… 2019, gastronomi dünyasının bu değerli isimlerini aramızdan aldı. Yeme-içme yazarı ve TV programcısı ağabeyimiz Mehmet Yaşin’in yemek tutkunu eşi Ülker Yaşin’in vefatı da beklenmedik bir kayıp oldu. Yıllarca eşinin omuz başında olan Ülker Hanım, Mehmet Yaşin’in son kitabı 'Yumurta Nasıl Kırılır?'da imzasını attığı özgün tarifleriyle okuyucunun karşısına çıkmıştı.

Barmenlerin duayeni Vefa Zat, 2019'da yeme-içme dünyasının kaybettiği değerlerindendi

Yılın skandalı

Bir zamanlar Türkiye’nin en ilginç şaraplarına imza atan Atatürk Orman Çiftliği’nin kavındaki binlerce şarabın sirkeleştiğinin ortaya çıkması, yılın en üzücü haberlerinden biri oldu. Dev arazisi birçok kurum tarafından kemirilen çiftliğin şarap üretimi de birkaç yıl önce durdurulmuş, kavda bekleyen şarapların satılması için hiçbir çaba gösterilmemişti. 60’lı yılların efsanelerinden Boğa Kanı ile Kilis Şarabı’nı üreten çiftliğin son yıllarda yaptığı 28 ton şarap, Sayıştay’ın incelemesine göre içilemeyecek durumdaydı. Şarap tesisi mi? Çoktan sökülmüş, çiftlikte pek çok başka boş yer olmasına rağmen yerine sergi salonu yapılmıştı…

Yazarın Diğer Yazıları

Fındıkağacı malikânesi

İskoçya'nın bir numaralı malt viski üreticisinin miras bıraktığı paha biçilmez fıçılar şişelendi, Türkiye'ye kadar geldi…

İçki dünyasından bir Levent Kömür geçti

İçki dünyamızın en büyük şirketi Mey Diageo’yu 7 yıl boyunca yöneten, görevini soranlara “Yeni Rakı’nın genel müdürüyüm” diyen sıradışı bir insanın serüveni…

“Ramazan'ın gülü” giderek soluyor…

Güllaçlarda gül tadının “eser miktarlara” indiği, gül reçelinin hepten unutulduğu, gül likörünün anılarda kaldığı günlerde, sitemli bir Ramazan yazısı…