13 Eylül 2019

12 Eylül Fethullahçı yargı darbesinin de yıl dönümü

Fethullahçı çete, özel yetkili mahkemeler kurdu, özel yetkili savcılar atadı, sahte tanık, gizli belge yöntemiyle polis/savcı/hâkim terörü yarattı... Korku imparatorluğu kurdu...

Dün okudum, izledim... Herkes 39 yıl önceki askeri darbeyi yazdı, anlattı... Pek söz edilmedi ama başka bir darbenin de yıl dönümüydü... 12 Eylül'de bir darbe daha oldu... 9 yıl önce... 12 Eylül 2010 günü yargı darbesi yapıldı...

Otoriter rejimin kapısı açıldı, tek adam yönetiminin alt yapısı hazırlandı...

Nasıl mı yapıldı?

Halk Kandırılarak... Halk aldatılarak... 12 Eylül darbecilerinden hesap soracağız kılıfı altında yüksek yargının DNA'sıyla oynanarak... İleri demokrasi maskesi altında hâkim ve savcılar siyasal iktidarın boyunduruğuna sokularak...

12 Eylül'de 12 Eylül'le hesaplaşalım dümeniyle, işkencecilerden hesap soracağız havucuyla, Anayasa değiştirildi... Amaç hesap sormak değildi, yargıyı ele geçirip sivil toplumun üzerine buldozerle gitmekti...

AKP iktidarı yaptı demiyorum, Fethullahçılar yaptı... AKP iktidarı her zaman olduğu gibi yine kandırıldı... Veya kanmak işine geldi!.. Her zaman diyorum çünkü iktidar mensuplarına sorsanız; kendilerini PKK kandırdı, AB ülkeleri kandırdı, Merkel kandırdı, Obama kandırdı, Trump kandırıyor... Ya Putin!... Aman dikkat o da yakında kandırmasın!.

Neyse biz dönelim konumuza... Gelelim 12 Eylül yargı darbesine... Fethullah Gülen “Ölüler bile mezardan çıkıp oy kullanmalı” dedi ya işte o referandumla Anayasa değişti, önce HSYK sonra Yargıtay Fethullahçıların eline geçti...

Fethullahçı çete, özel yetkili mahkemeler kurdu, özel yetkili savcılar atadı, sahte tanık, gizli belge yöntemiyle polis/savcı/hâkim terörü yarattı... Korku imparatorluğu kurdu...

Yasa dışı dinlemeleri meşrulaştırdı, telekulaklar memlekette cirit atmaya başladı... İnsanların yatak odasına kadar girildi... Mahrem bilgiler önce internete sızdırıldı sonra iktidara ve Fethullah'a yakın gazeteler tarafından çarşaf çarşaf yayınlandı... Kılıf malum cümleydi; internete düşün ses kaydına göre... O dönem kimse o ses kaydının veya görüntünün internete kimler tarafından düşürüldüğünü sormadı...

Daha doğrusu soramadı!... İtibarsızlaştırma operasyonları birbirini izledi...

Hapşu diyen çok ses çıkarmaktan gözaltına alındı...

Hatırlayın... Bakkal, manavla konuşmaya korkar hale gelmişti... Bu hal bugün Fethullahçı çeteye lanet okuyan birçok yazar tarafından normal karşılandı... Fethullahçı savcıların/hakimlerin kararları alkışlandı... “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” diye manşetler atıldı... Birçok gazete/televizyon Fethullahçı çeteden gelen notları süzgeçten geçirmeden yayına koydu...

Yapılan siyasetçi/bürokrat/polis/ savcı/hâkim başrolünü üstlendiği sivil darbeydi... Çok canlar yandı, çok hayatlara mal oldu...

12 Eylül tarihe iki darbenin yıl dönümü olarak geçti... Biri 39 yıl önceki askeri darbe ikincisi 9 yıl önceki (referandum kılıflı, yargı menşeili) sivil darbe...

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ü camiden silme projesi ve veda…

İmamlara Atatürk’ün adını anmama yasağı koyan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’di. Yerine gelen Ali Erbaş daha katı daha sert bir üslupla devam ettirdi. Atatürk’e ima yoluyla hakaret edilmesine bile izin verdi.

‘Menfaatimiz’ yeni mi aklınıza geldi?

Menfaatlerimiz için herkesle görüşmeliyiz yaklaşımını destekliyorum ama! Sormadan da edemeyeceğim. Esad ile neden görüşmüyorsunuz?

Bizleri Şi Cinping kurtardı, kendisine minnettarız!

Yurt dışına gitmek isteyen iki Sinovac bir doz BioNTech olmuşsa bile bir doz daha BioNTech olmaz zorunda! Bu duruma bakınca Çin Devlet Başkanı Şi Cinping iyi ki Sinovac aşılarının zamanında ülkemize gelmesini engellemiş diyorum.