06 Ocak 2022

İç savaş naraları... Silahsız iç savaş... İç savaş... Ve cehennem...

Erdoğan yoksa bunları mı istiyor, iktidar koltuğunu korumak, kurtarmak için?..

Fiyatlar dizginlerinden boşaldı.
Enflasyon şahlanıyor.
Hayat pahalılığı milleti ezdikçe eziyor.
Erdoğan artık ne dese boş.
Mutfaktaki yangın gün geçtikçe
öyle bir parlıyor ki,
Erdoğan'ın hiçbir inandırıcılığı kalmadı.
Anketlerin dili de bu acı gerçeği söylüyor.
Bu bir çöküş!
Erdoğan da farkında baş aşağı gidişinin...
Bu gidişi tersine çevirmesi
çok uzak ihtimal...
Elindeki seçenekler çok sınırlı.
Seçimleri yaptırmayabilir.
Seçim yenilgisini reddedebilir.
Hileli seçim tezgahlayabilir.
Bütün bunlar için de iç çatışma
ortamını körükleyerek memleketi
"cehennem çukuru"na itebilir.
Nuray Mert geçen gün Ayşegül Doğan'la
bir televizyon programında sohbet ederken
şöyle diyordu: 

Bugün Türkiye'de
silahsız bir iç savaş
yaşanmakta,
kutuplaşma da aşıldı artık... 

Desen: Selçuk Demirel

Silahsız iç savaş...
Bundan sonraki aşamayı düşünmek bile
istemiyorum.
Ama Erdoğan ne yazık ki
o kapıyı da zorlamaya başladı.
Kılıçdaroğlu'na dönük şu sözleri
akıl alır gibi değil: 

Sokaklara döküleceklermiş,
meydanlara döküleceklermiş...
Ya siz 15 Temmuz'u görmediniz mi?
Nereye dökülürseniz dökülün.
15 Temmuz'da o sokağa dökülenlere
bu millet nasıl dersini verdiyse,
siz de dökülün siz de aynı dersi
öyle alırsınız. Cumhur İttifakı olarak
hepinizi önümüze katarız
ve gideceğiniz yere kadar kovalarız.

Allahtan Kılıçdaroğlu gayet sakin,
Erdoğan'ın iç savaş naraları
diye nitelediği bu sözleri
kışkırtmaya gelmeden yanıtlıyor: 

Ey Saraydaki Şahıs!
oy oranlarını gördükçe
dilinin söylediğini kulakların
duymaz oldu. Bugün resmen
iç savaş naraları
atmaya başladın.
Bu millet bunları yemez!
Bu millet sen ve sülalen
saraylarda yaşayasınız diye
sokaklarda kan dökmeyecek.
Seni ve beslemelerini
seçimle göndereceğiz.

Çok zor zamanlardan geçiyoruz.
Seçim sandığını korumak,
oy hakkımızı savunmak zorundayız.
Bunun için Erdoğan'a karşı direneceğiz. 

Demokrasi için,
hukuk için,
özgürlük için,
insan hakları için,
laiklik için
direneceğiz.

Ama Erdoğan'a karşı direnirken,
onun oyununa gelmeyeceğiz,
onun tuzaklarına düşmeyeceğiz.
Erdoğan "tek adamlığı"nı
devam ettirmek için
her türlü kötülüğü yapabilir,
olmadık kumpaslar kurabilir.
Ancak bu millet,
Erdoğan'ı seçim sandığına gömecek,
Türkiye'nin önünde
yeni bir sayfa açacak
siyasal deneyime sahiptir.

Yazarın Diğer Yazıları

Ermeni kardeşlerimin 24 Nisan soykırım acısını, Hrant Dink'in "23,5 Nisan" yazısıyla paylaşıyorum

"Kim nasıl anlayabilir bunu bilemiyorum ama hem Ermeni olmak, hem Türkiyeli; hem 23 Nisan'ı yaşamak bütün coşkusuyla ve ertesi günün bir parçası olmak bütün hüznüyle..."

Ortadoğu cehennemine Gazze'ye BARIŞ gelecek mi?

İsrail, İran ve Filistin'de iktidarlar değişmedikçe, Batı'nın İsrail'e kayıtsız şartsız desteği son bulmadıkça, Hamas şiddet ve terörden vazgeçmedikçe Ortadoğu'da barış kapısı açılmaz!

Paris'ten, yaşlı hatıralarla...

Yürüyorum Paris sokaklarında, yoksa gençliğimi mi arıyorum?..