26 Nisan 2020

Korona sonrası normal hayata ne zaman döneriz?

ABD'deki araştırmanın sonucu; sosyal mesafe (NPI) kararı ne kadar çabuk alınmışsa, ekonomi o kadar çabuk normale dönmüş

Herkesin merak ettiği konu; Korona salgını sonrası, ne zaman "eskiden olduğu gibi yaşayabileceğiz?". Ne zaman hayatımız normale döner? Ekonomi ne zaman işlemeye, şirketler ne zaman çalışmaya başlar?

Şimdilerde "Korona'dan sonra şöyle böyle olacak" yani "Çip takılacak", "insanlar eve tıkılacak, robotlar dünyayı yönetecek", "Bu salgından sonra hiçbir şey aynı olmayacak, kimse otellere gidip, açık büfeden yemeyecek" diye ahkâm kesmek moda oldu.

Sadece tıbbi yayın yetmez, tarih de, ekonomi de, sosyoloji de yazılmalı

Bu öngörüler gerçekleşir mi, ya da ne kadar gerçekleşir ya da başka ne olur bilmek zor. Ben de herkes gibi "ne zaman normale döneriz" diye soruyorum. Bunu öngörebilmek için önümüzde bir örnek 1918 salgını;  tüm dünyayı etkileyen salgın Ocak 1918'den, Aralık 1920'ye kadar sürmüş.

Bu salgın Osmanlı'ya da gelmiş. Hatta Padişah V.Reşat'ı öldürmüş, Mustafa Kemal Atatürk de Samsun'a çıkmadan 2-3 ay önce İspanyol gribi geçirmiş. Konuyu araştırdığımızda o zaman dair 1 makale ve 2010 sonrasına ait 1 makale, 2 yüksek lisans tezi ile 2 kitaba rastladım.

Bulduğum bir yeni yayın "Türk Toraks Derneği" tarafından 1 Nisan'da yayınlanmış. Sağolsunlar, az da olsa bilgi sağlıyor[1]. Konuyla ilgili olmasa da, şu bölümü oradan aktarmak isterim;

"Salgın İstanbul’da 1919’un yarısına dek sürmüştür. İzmir’in ve İstanbul’un işgalini, Atatürk ve arkadaşlarının Samsun’a çıkışının hangi şartlar altında olduğunu farklı bir pencereden bakarak değerlendirebilirsiniz."

Mustafa Kemal Atatürk'ün ispanyol gribi yaşadığına dair notların Metin Özata'nın yazdığı "Atatürk ve Tıbbiyeliler" kitabında yer aldığı kaydediliyor [2].

Bunun dışında, 2012 tarihli 2 farklı yüksek lisans tezi görülüyor [2][3] (Bir tanesi kitap olarak da yayınlanmış [4]). Ayrıca Türk mikrobiyoloji cemiyetinin kurucu hocalarından Dr.Osman Şerafeddin'in 1923'de yayınladığı bir makale var[6].

Bir de Nazım Hikmet tarihe kayıt düşmüş;

"Biz ki İstanbul şehriyiz, Seferberliği görmüşüz: Kafkas, Galiçya, Çanakkale, Filistin, Vagon ticareti, tifüs ve İspanyol nezlesi bir de İttihatçılar, bir de uzun konçlu Alman çizmesi 914’ten 918’e kadar yedi bitirdi bizi."

Tarihe düşülen kayıtlar olsa da, ekonomiye etkisine dair bir not bulamadım (Yüksek lisans tezlerinde var mı bilmiyorum).

Bu araştırma ve yayınların önemi şu; önümüzü gösteriyor. Hem salgında alınması gereken "tıp dışı" önlemleri, hem de ekonomi gibi önemli konuları. Aşağıda bir örnek vermeye çalışacağım. Bu açıdan umarım, ekonomistlerimiz, tarihçilerimiz, sosyologlarımız ve diğer bilim kolları "2020 Korona Salgınının Türkiye'deki Sonuçları" üzerine araştırmalar yaparlar ve ilerideki salgınlar için önemli referanslar sağlarlar.

ABD'deki araştırmanın sonucu; sosyal mesafe (NPI) kararı ne kadar çabuk alınmışsa, ekonomi o kadar çabuk normale dönmüş

Buna karşılık ABD'de bu konuda epeyce kayıt, tarihi araştırmalar vs var. Mesela tarihçi John Barry salgın üzerine bir kitap yazmış[7]. Bunu daha önce başka bir yazımızda incelemiştik [8].

Barry dışında da pek çok tartışma / araştırma var. Bunlardan 2 Nisan'da yayınlanan bir tanesi, ekonomideki dönüşü anlamaya çalışıyor. Araştırma hem "sosyal mesafe" hem de "ekonomik maliyet" konularını inceliyor. New York Federal Reserve ve MIT tarafından yapılmış [9].

Dünyada her 20-30 kişiden birisinin yani toplamda 50-100 milyon kişinin öldüğü İspanyol gribinden ne kadar sonra dünya normale dönmüş bugünlerde Amerikan basını bunu yoğun bir şekilde inceliyor. Çünkü dünyanın her ülkesinde olduğu gibi ABD'de de çalışmayan ekonomiden yana kaygılar yüksek. Başkan Trump şimdilerde valilere "normale dön, dükkanları aç" emri verse de, bazı valiler (kendilerinin de seçim derdi var) buna uymuyor.

Yukarıda da belirttik; 2 Nisan'da yayınlanan bir araştırma, ABD'de 1918 salgını sonrasında ekonominin geri dönüşüne yönelik bulgular sağlıyor [9]. New York Federal Reserve ve MIT tarafından yapılan araştırma, sosyal mesafenin ekonomiyi nasıl etkilediğini gösteriyor. Aşağıdaki grafik bunun bir örneği;

NPI olarak tanımlanan (Non-pharmaceutical interventions - ilaç tedavisi dışı) önlemler; işletme ve okulların kapatılması, halka açık toplantıların yasaklanması ve hasta olan ya da dışarı çıkması gerekmeyen insanların evde kalmasının istenmesi olarak sıralanıyor.

Araştırmaya göre, 1918 gribi Amerika'ya ilk olarak Philadelphia'dan girmiş. Daha önce yazmıştık[8]. Şehrin sağlık yetkilileri karantina istediği halde, üst sağlık yöneticisi bunu uygulamamış ve halkı da uyarmamış. Yukarıdaki grafiğe bakarsanız bu eyaletin Pittsburgh şehrinde 1918 sonrasında imalat istihdamı en düşüklerden birisi 0,40 ile. Buna karşılık Seattle ilk vakalarla birlikte NPI ilan etmiş. Yukarıdaki grafikten görüldüğü üzere 1918 sonrasında imalat istihdamı 1,20 ile en yüksek oranda. Ekonomisi en hızlı dönen şehir olmuş.

Araştırmaya göre; 1918 gribi üretim çıktısını % 18 oranında azaltmış. Araştırma diyor ki;

"Daha erken ve daha agresif bir şekilde müdahale eden bölgelerde sadece daha az ölüm olmamış,  aynı zamanda salgından sonra ekonomik olarak daha hızlı geri dönüş sağlamışlar.

Sosyal mesafe ekonomideki geri dönüşü de iyi yönde etkilemiş

NPI emirleri ile hem arz hem de talebin zarar gördüğü, ekonominin kapanmasının hızlandığı tartışmaları, bugün olduğu gibi 1918 salgınında da yapılmış. Ekonomide sorun pahasına da olsa, NPI emirlerinin "hayat kurtardığı" unutulmamalı.

Ancak MIT araştırması, erken ve güçlü NPI'ların ekonomideki gerilemeyi kötüleştirmediğini gösteriyor. Daha erken ve daha agresif bir şekilde müdahale eden şehirler, salgın bittikten sonra çoklu ekonomik göstergelerde göreceli bir artışa sahip olmuşlar. İlk vakadan 10 gün önce tepki gösteren şehirler, salgın hastalıktan sonra imalat istihdamını yaklaşık % 5 artırmış. Benzer şekilde, NPI'lerin 50 gün daha uygulanması, üretim sonrası dönemde istihdamı % 6,5 oranında artırmış. Şekil 1, NPI'ları medyanın (yeşil) üzerindeki süre boyunca zorlayan şehirlerin, hem ölüm oranlarında hem de ekonomide medyanın altındakilerden (kırmızı) daha iyi bir sonuca sahip olduğunu göstermiş.

Özetle; 1918 Grip ölüm oranının en yüksek olduğu şehirler, imalat sanayi istihdamında en büyük düşüşü görmüşler. İşletmeler ve ev ihtiyaçları konusunda oran daha yüksek, banka varlıkları ve dayanıklı tüketim malları daha az etkilenmiş.

Yazarlar, I.Dünya Savaşı'nın sona ermesinden oluşan eşzamanlı ekonomik şok ve ayrıntılı mekanizmayı incelemek için veri eksikliği gibi çeşitli konuların sonuçları etkileyeceğini de hatırlatmakla birlikte, epidemiyolojik kanıtlar ve doğruluk kontrolleri ile desteklenen araştırmada salgınların “ekonomik faaliyet için son derece yıkıcı” olmasına rağmen, hızlı NPI tepkisinin “aynı zamanda ekonomik açıdan faydalı” olacağını ve ölüm oranını azaltabileceği sonucuna varıyor.

Bilim Kurulu karantina kararı zamanında uygulandı mı?

Bu araştırmanın sonuçları uzantısında, şimdi ülkemizde Bilim Kurulu "sosyal mesafe" kararının ne zaman verildiği, zamanında uygulanıp, uygulanmadığına dair tartışmalara da değinmek lazım.

Şu anda uygulanan sokağa çıkma kararının da hafta sonu uygulanması yeterli mi? Bu ekonominin geri dönüşünü nasıl etkileyecek? 2 gün yerine bir kerede daha uzun uygulanması daha iyi olmaz mıydı? Böyle uygulanması geri dönüşü geciktirecek mi? Bunun da tartışılması lazım.

Normale dönüş ne zaman ve nasıl?

Hayatlarımızın ve ekonominin ne zaman normale dönebileceğini henüz kimse öngöremiyor. Trump'ın NPI kaldırma emri de bazı eyaletlerde uygulanacak gibi gözüküyor (Colorado gibi). Kaliforniya gibi bazıları açıyor ama "sosyal mesafeyi koru" diye uyarıyor [10]. Georgia eyaleti berber dükkanlarını, jimnastik salonlarını vs açtı [11]. Bunları dünya bir şeyleri test ediyor, salgının ya da ekonomiye dönüşün hızı anlaşılacak gibi düşünülebilir.

Yukarıda bahsettiğimiz araştırma ise, 1918 salgınında daha hızlı NPI kararı alanların ekonomilerinde, 1919 civarında hızlanma görüldüğünü belirtiyor. Ölüm oranlarının yüksek olduğu yani NPI kararlarının hızlı alınmadığı yerlerde ise, ekonominin dönüşü 1923 yılına kadar sürmüş gözüküyor[9].

Bu arada yukarıda herkes ahkam kesiyor diyoruz ama insanlığın gerçekten "korona salgını" sonrasında kendisine çeki düzen vermesi lazım. Bugün Antartika üzerindeki "Ozon Deliği"nin kapandığı bilgisi var[12]. Boşalan sokakları dolduran vahşi hayvanlara dair çok resim görüyoruz.

Aşağıda buna dair biri ülkemizden 2 tweet var..

Demek ki; bu dünyanın tek canlısı olmadığımızı daha sık düşünmemiz lazım. Yanısıra insanlık tarihinin en lüks hayatını yaşayan bizlerin, "Sürdürülebilirlik" konusuna dikkat etmemiz lazım.


[1] 1918 İspanyol Gribi salgını ve Biz

[2] Atatürk ve Tıbbiyeliler

[3] İSPANYOL GRİBİNİN DÜNYA VE OSMANLI DEVLETİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ - Yüksek Lisans Tezi - Murat Yolun

[4] 1918 Grip Pandemisi - Yüksek Lisans Tezi - Mustafa Kemal Temel

[5] Gelmiş Geçmiş En Büyük Katil: 1918 İspanyol Gribi / M.Kemal Temel

[6] İspanyol Gribi ile İlgili Bakteriyolog Osman Şerafeddin’in 1923 Yılında Yayınlanan Makalesi

[7] The most important lesson of the 1918 influenza pandemic: Tell the damn truth

[8] Koronavirüs, İspanyol Gribi gibi olur mu? Teknoloji olmasaydı, olabilirdi

[9] Pandemics Depress the Economy, Public Health Interventions Do Not: Evidence from the 1918 Flu By MIT GCFP / April 2,

[10] California to reopen some beaches as governor urges physical distancing

[11] Georgia reopens hair salons and gyms, offering a preview of life after lockdown

[12] Largest-ever hole in the ozone layer above Arctic finally closes

Yazarın Diğer Yazıları

Neden internetten bihaber bakanlar atanıyor?

Bu fiber altyapı ile çoktan dijital uçuruma düşmüş durumdayız. AKP ekonomiyi beceremediği gibi, telekom - internet sektörünü yönetmeyi de beceremiyor

Uydudan telefon görüşmesi yakınlaştı

Mevcut fiber altyapımızla, beklenen İstanbul depreminde, haberleşmenin yine çökmesi şaşırtıcı olmaz. Bu duruma bir çözüm uydudan mobil telefona teknolojilerinin gelişiyor olması. Acaba ülkemizde ne zaman kullanabiliriz?

Depremde bant daraltma yapan BTK nedenini açıklasın

Kahramanmaraş merkezli depremde, bant daraltma kararının nasıl verildiğini veya neden böyle bir karar verilebildiğini öğrenmemiz, bir daha aynı hatanın tekrarlanmaması için çok önemli. O nedenle BTK'nın binlerce belki on binlere kişiyi etkileyen bu kararı nasıl verdiğini ya da uyguladığını açıklaması lazım