05 Şubat 2021

Vergi artışları devam ediyor: Yıllara sâri inşaat işlerinde vergi kesintisi oranı yüzde 3'ten yüzde 5'e çıkarıldı

Eğer kurumlar vergisi oranı artırılmayacaksa stopaj oranının yüzde 5'e çıkarılması, bu ortamda yüzde 25 kâr etmenin çok zor olması nedeniyle olsa olsa devletin ileride mükellefe iade etmek pahasına vergi kesintisi yapması anlamına gelir

Yaklaşık iki aydır yazdığım yazılarda hükûmetin 2020 yılına nazaran daha zor geçmesi beklenen 2021 yılında vergi gelirlerini artırma gayreti içinde olduğunu anlatıyorum. Bu arayışta yanlış yapılmaması için uyarı görevimi yapmaya çalışıyorum.

Çünkü 30 yılı aşan iş hayatımda gördüğüm en sıkıntılı dönemleri yaşadığımızı düşünüyorum.

"Nasıl yapalım da özel sektörü bunaltmadan ve vatandaşları üzmeden vergi gelirlerini artırabiliriz" diye arayış içindeler. Böyle bir şey mümkün değil. İçinde bulunduğumuz koşullarda vergi artışından etkilenmemek nasıl mümkün olabilir ki?

Bu arayışların sonuçlarını görmeye başladık.

Aslında mücbir sebep kapsamına çok sınırlı bir mükellef grubunun alınması, sıkıntının büyüklüğüne işaret ediyordu.

Bunu özel iletişim vergisinde yüzde 33'lik artışla, sadece elektrikli motorla çalışan binek otomobillerde uygulanan ÖTV oranlarının 3 – 4 kat civarında artırılması izledi.

Dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararları ile iki önemli düzenleme daha yapıldı.

2004 yılı başında kaldırılan finansman gider kısıtlaması, 2013 yılı başında yeniden yürürlüğe konulmuş, ancak kısıtlama oranı belirlenmediği için uygulama bugüne kadar başlamamıştı.

Kısıtlamaya ilişkin yasal düzenleme, firmaların finansman ihtiyaçlarını borçlanma yerine öz kaynakları ile finanse etmelerini teşvik etmek amacıyla, yatırımın maliyetine eklenenler hariç olmak üzere, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara (borçlanmalara) ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının yüzde 10'una kadar kısmının, kazancın tespitinde gider olarak indirilememesini öngörüyor.

Cumhurbaşkanının dün kısıtlama oranını yüzde 10 olarak belirlemesi ile uygulama başladı. 2021 yılı başından geçerli olmak üzere, kısıtlama kapsamına giren finansman giderlerinin yüzde 10'u vergi matrahından indirilemeyecek, başka bir ifade ile kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacak.

İkinci düzenleme ise yıllara sâri inşaat ve onarım işlerinde uygulanan vergi kesintisi oranının yüzde 3'ten yüzde 5'e çıkarılması oldu. Mart başından itibaren yapılacak ödemeler üzerinden yüzde 5 oranında vergi kesintisi (stopaj) yapılacak.

Yıllara sâri (sirayet eden, yaygın) inşaat – onarım işleri nedir, neden stopaj yapılır?

Gelir Vergisi Kanunumuz birden fazla takvim yılına sirayet eden (yayılan) inşaat ve onarım işleri için özel bir vergileme rejimi düzenler. Normalde vergiye tabi kazanç yıllık tespit edilip beyan edilirken, bu işlerde kazanç işin bitiminde tespit ve tamamı o yılın geliri sayılarak beyan edilir.

Bu geç beyan karşılığında, bu işleri yapanlara (kurumlar dâhil) ödenen tutarlar (istihkak bedelleri) üzerinden peşin (ön) vergileme niteliğinde stopaj yapılır. (Gelir Vergisi Kanunu 94/3; Kurumlar Vergisi Kanunu 15/1 ve 30/1)

Bu stopaj, işin bitiminde kazancın beyan edildiği gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilir. Kesilen vergi hesaplanan vergiden fazla ise mahsuptan arta kalan vergi (fazladan kesilen stopaj) mükellefe iade edilir.

Vergi kesinti oranları, normal şartlar altında (zarar veya başka bir nedenle verginin düşük hesaplanması sonucunu doğuran bir durum yoksa) mükellefe iade çıkmasına neden olmayacak seviyede belirlenir. Yani hedef, yıllık beyannamede hesaplanacak tutardan daha düşük bir kesinti yapmaktır. Aksi halde mükellefin iade alacağı vergiyi peşinen ödemesine neden olunur. Bu durum vergileme ilkelerine aykırıdır.

İşte bu nedenle 2007 yılında yeni Kurumlar Vergisi Kanunu ile kurumlar vergisi oranı yüzde 33'ten % 20'ye düşürülünce yüzde 5 olan vergi kesintisi oranı yüzde 3'e düşürülmüştü.

Bu vergi hasılat üzerinden kesildiğinden yüzde 3 oranı düşük görünmesin. Kurumlar vergisi safi kurum kazancı üzerinden (yani gelirlerden her türlü maliyet ve gider unsurları düşüldükten sonra) hesaplandığı için yüzde 3 vergi, 100 birim hasılat üzerinden yüzde 15 kâr edildiği durumda ödenecek vergiye karşılık gelir. Bunu şu şekilde açıklayabiliriz:

Hasılat x kâr oranı= Kurum kazancı (matrah) (100 x % 15=) 15

Matrah x vergi oranı= Tahakkuk eden kurumlar vergisi (15 x % 20=) 3

Kurumlar vergisi oranı değiştirilmeden bu işlerdeki stopaj oranının yüzde 5'e çıkarılması, kâr oranının yüzde 25 olması halinde makul olur.

Bu durumda 100 birim hasılat üzerinden kâr (100 x % 25=) 25 olarak hesaplanır. Mevcut kurumlar vergisi oranı ile tahakkuk edecek kurumlar vergisi (25 x % 20=) 5 birim olur.

Eğer kurumlar vergisi oranı artırılmayacaksa (böyle bir olasılığı çok düşük görüyorum) stopaj oranının yüzde 5'e çıkarılması, bu ortamda yüzde 25 kâr etmenin çok zor olması nedeniyle olsa olsa devletin ileride mükellefe iade etmek pahasına vergi kesintisi yapması anlamına gelir.

Yani devlet yıllara sâri inşaat onarım işi yapan mükelleflerden sıfır faizle kredi kullanacak demektir.

Yazarın Diğer Yazıları

Öz sermaye hesaplarına ilişkin enflasyon farklarını sermayeye ilave ederken bir kere daha düşünün!

Öz sermayeyi artırmayan ve hiçbir olumlu vergisel sonucu olmayan bu işlemin yapılmasını kesinlikle önermiyorum. Aman dikkat!

Şirket ortakları ve mirasçılarını ilgilendiren önemli gelişme: Enflasyon düzeltmesi veraset ve intikal vergisini de etkiliyor!

Enflasyon düzeltmesi ile öz sermaye tutarları önemli ölçüde değişmektedir. Çoğunlukla öz sermaye tutarları artmaktadır, çünkü ülkemizde mükelleflerin büyük çoğunluğu varlıklarını özkaynaklarla değil borçla finanse ettiklerinden enflasyon düzeltmesi işlemi enflasyon kazancı doğurmaktadır. Bu da öz sermayeleri artırmaktadır