13 Ağustos 2019

TL’nin ekürisi Pezo’nun çöküşünden korkmalı mıyız?

Arjantin'deki seçim sonrası Pezo dolar karşısında yüzde 30 değer kaybetti

Arjantin para birimi Pezo’nun dolar karşısında bir günde yüzde 30 değer yitirmesinin TL için ne anlam ifade ettiğine birazdan geleceğiz (Yönetici özeti: Paniğe mahal yok, Arjantin’in krizi şimdilik bulaşıcı değil) ama önce olup bitenin adını koyalım: “Piyasalar” aşırı sağcı ve faşist siyasetçilere bayılıyor, sol ve/veya küreselleşme karşıtı siyasetçileri ise bir kaşık suda boğmaya çalışıyor.

Geçen sonbaharda Brezilya’da işkenceyi savunan, Şili diktatörü Pinochet’in “yeteri kadar” insan öldürmemesine hayıflanan aşırı sağcı Bolsonaro başkan seçildiğinde Real (Brezilya parası) ve Bovespa (Brezilya borsası) roket gibi yükselmişti. Önceki gün Arjantin’de yapılan seçimi sol püpülist Alberto Fernandez kazanınca bu kez tersi oldu, Pezo çöktü. Neden? Çünkü Bolsonaro “piyasa dostu” politikaları savunurken, Fernandez yoksulları gözeten bir ekonomi politikası izlemekten, Arjantin’in IMF’ye olan borcunu yeniden müzakere etmek için masaya oturmaktan söz ediyordu. Bolsonaro kazanınca küresel sermaye Brezilya’ya yatırım yapmaya koşmuştu;  Fernandez önceki gün kazanınca ise elinde ne var, ne yok satıp Arjantin’den çıkmaya çalıştı. Sonuç: Pezo dolar karşısında Pazartesi (dün) yüzde 30 düştü. Arjantin Borsası Merval de yüzde 30 değer kaybetti.

Cumhurbaşkanı Macri, piyasalardaki deprem sonrasında yaptığı basın toplantısında, Ekim ayında rakibi kazanırsa ekonomide olacakların küçük bir provasını yaşadıklarını söyleyerek seçmeni “piyasa sopasıyla” tehdit etti. (Buna rağmen Ekim’de yapılacak başkanlık seçimini Fernandez’in kazanmasının kaçınılmaz olduğu düşünülüyor. Çünkü kemer sıkma politikaları, Arjantin halkının üçte birini yoksulluğa itmiş durumda. İnsanlar burunlarından soluyor.)

Arjantin’de yaşanan deprem gözlerin TL’ye çevrilmesine neden oldu. Çünkü Pezo, TL’nin bir anlamda ekürisi. Geçtiğimiz Ağustos’ta TL/Dolar’da yaşanan deprem esnasında Pezo da dolar karşısında (TL kadar olmasa da) sert düşmüştü.

TL ile Pezo’nun kader ortaklığı sadece geçtiğimiz yılla sınırlı değil. Türkiye tarihinin en ağır krizinin yaşandığı 2001 yılında Arjantin de ağır bir kriz yaşamış, hatta iflas bayrağını çekmişti.

Arjantin’de yaşananlar sonrasında TL, diğer gelişmekte olan para birimleriyle birlikte dolar karşısında dün hafif değer yitirdi. (Doların yeniden 5.60’a dayanmasının sebebi bu.) Yine de fakat paniğe mahal yok: Birçok uzman, Arjantin’deki krizin bu sefer bulaşıcı olmadığını düşünüyor. Örneğin uluslararası yatırım bankası Brown Brothers Harriman’ın “Küresel Para Stratejisi Şefi” Win Tin, Arjantin’de yaşananların etkisinin Brezilya ve Uruguay ile sınırlı kalacağı görüşünde.

Türkiye’nin geçen yılki krizi tetikleyen cari açık sorununu çözmüş olması da TL’nin kaderini ekürisi Pezo’dan ayırıyor. (Türkiye ekonomisi krize girince ithalat durdu, ithalat durunca Türkiye’nin yurt dışından elde ettiği mal ve hizmet gelirleriyle yurtdışından mal, hizmet almak için yaptığı ödemeler arasındaki fark olan cari açık kapandı.)

Ama dikkatli olmakta fayda var. Uluslararası araştırma kuruluşu Capital Economics yayınladığı raporda, eğer Arjantin’in sorunları derinleşir, iflas ve moratoryum ilanı ufukta belirirse (-ki, iflasın kaçınılmaz olduğunu düşünüyor) küresel sermayenin, artan risk algısına paralel olarak tüm gelişmekte olan ülkelerdeki yatırımlarını azaltmaya başlayacağı, bunun da en çok TL’yi etkileyeceğini söylüyor. Türkiye, gelişmekte olan ülkeler arasında makro dengeleri en bozuk, risk algısı en yüksek ülkelerin başında geliyor çünkü...

Yazarın Diğer Yazıları

Helalleşme yazısı

Helalleşelim. Ama ayrılmayalım

Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz indirimi konusunda neden ısrarcı? Kafasındaki plan ne?  

Muhtemelen (İki aydır olduğu gibi) kur akışa bırakılacak, faiz indirimleri sürecek, seçim öncesi olası atakları karşı rezerv açığı kapatılmaya çalışılacak, inançla yola devam edilecek.

Anadolu burjuvazisi şimdi ne düşünüyor?

2018’e kadar amasız, fakatsız destekledikleri AKP’nin arkasında dimdik duruyorlar mı hâlâ? Yoksa ekonomideki, dış politikadaki maceracılıktan, beceriksizlikten bezdiler mi?